Debt/Yoonmin

13-Seni Hisset-m-ek İstiyorum.

BU BÖLÜMDE SMUT BULUNMAKTADIR

1 Hafta sonra

📖🐣📖

"İstemiyorum, yapma! Bırak beni!"

"Jimin! Gel buraya!"

"HAYIR!"

Tekerlekli sandalyemle büyük evde Yoongi'den kaçıyordum, o ilacın tadı cehennemden daha kötüydü ve ben onu içmeyecektim.

"İçeceksin Min Jimin!" diye bağırdığında koşan Limon ile birlikte bahçeye kaçtım.

"Bok ye Min Yoongi!" 

"Gel buraya!" 

Tekerlekli sandalyemi daha da hızlı sürüyordum ki karşıma Yoongi'nin adamlarından birinin çıkmasıyla sandalyeyi savurmuş ve zorlukla durmuştum. 

"Kahretsin!" Birden kendimi Yoongi'nin kucağında buldum.

"Şimdi kaç da göreyim!" dediğinde tepinmeye başlamıştım.

"Bırak beni!" 

"Sus, o ilacı içeceksin." dedi beni mutfak masasına oturturken.

"İstemiyorum, tadı çok kötü!" Kaşlarını çattı.

"Aç ağzını," başımı iki yana salladım ellerimi ağzıma kapatırken.

"İçmeyeceğim." Dişlerini sıktı.

"Aç ağzını!" Başımı iki yana salladığımda ağzımdaki ellerimi kavradı tek eliyle ve başımın üzerinden mutfak dolaplarına sabitledi ellerimi.

"Rahat dur," dedi ben çırpınırken. 

Dilimi çıkardığımda elini önüme bastırırken dudakları dilimi kavradı ve emmeye başladı.

"Ingh!" Başımı çevirdim diğer tarafa. "Tamam, içeceğim!" Sırıttı ve eğilip boynumu öptü.

"Güzel, söz dinliyorsun." Gözlerimi yumdum ve dudaklarımı aralayıp kaşığı bekledim. 

Hiç beklemeden tıktı ağzıma, büyük bir çığlık atmış ve öğüre öğüre yutmuştum ilacı. Sinirle kollarımı çektim ve omzuna vurdum.

"Pislik!" 

"İlacını içip iyileşmeni istiyorum Ufaklığım," dedi sinirle. "Sen bana ilaçlarımı içmiyorum diye trip atmış insansın, neden şu an ilaçlarını içmiyorsun?" Omuz silktim. 

"Tatları çok kötü."

"Benimkilerin iyi mi sence?" dediğinde gözlerine baktım.

"Niye bağırıyorsun bana!" Mızmız bir ifade takındı ve bana sarıldı.

"Uf, çok salaksın gel!" Sırtına sarıldım ve yüzümü göğsüne gömdüm.

"Yoongi," dedim dudak bükerken.

"Efendim ufaklığım." Kollarımı çektim ve kazağının kumaşıyla oynamaya başladım. 

"Biz bir haftadır şey yapmıyoruz." Kaşlarını çattı ve başını çekip bana baktı.

"Ney yapmıyoruz?" Dudak büktüm ve ona baktım.

"Şey işte." İyice çatıldı kaşları.

"Ney işte?" Dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Sevişmiyoruz işte!" Gözleri parıldarken sırıttı.

"Ya, sen 'şey' mi yapmak istiyorsun?" Yüzümü göğsüne gömdüm ve başımla onayladım.