FİNAL

538 49 86
                                    

📖🐱📖

Aradan iki hafta geçmişti, ufaklığım sayesinde babalarımın kaybını yavaş yavaş kabulleniyordum. Yokluklarına alışamasam da, ilaçlar ve ufaklığım sayesinde yavaşça gittiklerini kabul edebiliyordum.

O gün biricik bebeğimin doğum günüydü, bebeğimizi kaybettiğimizi hala söylememiştim. Çünkü onun üzülmesi isteyeceğim son şey bile değildi.

Doktorlar, durumunun ciddi olduğunu söylemişti. Psikolojisi çok önemliydi, gizli gizli testler yapıyor ve onu tedavi ettirmeye çalışıyordum. En son kanser taraması yapmışlardı ve yemin ederim ki bu en zoruydu.

Bir sabah işten eve dönüyordum, elinde bir sürü paket olan adamlarım peşimden eve giriyordu. Elimdeki paketlenmiş kitabı kaldırdım ve gülümsedim.

"Yaoi okumayı çok seviyor," diye mırıldandım.

İkimizin bir mangasını yaptırdığımı öğrenince mutluluktan havalara uçacaktı, çok sevinecekti. Limon bahçede, bebeklik arkadaşı Kömür ile oynarken eve girdim.

"Sessiz olun," dedim arkamdaki adamlarıma. "Uyuyor olmalı."

Yavaş adımlarla merdivenleri çıktım ve yavaşça odamıza girdim. Yatağımızda yorgunlukla uyuyordu.

"Patron," dedi sağ kolum. "Yerde kan var." Kıkırdadım.

"Kan değil o Minho, şarap." Mangayı kenara bıraktım ve ufaklığımın başına eğilip alnını öptüm.

"Benim güzel bebeğim uyuya mı kalmış?" Yanına uzandım ve yüzünü okşadım, ardından dolgun dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Hadi ufaklığım, uyan. Bak Buz'un geldi." Kaşlarımı çattım. "Tenin çok soğuk, üşümüş mü benim bebeğim?" Başımı kaldırıp Minho'ya döndüm.

"Dolaptan yorgan çıkar."

"Patron-"

"Lafımı ikiletme!"

"Peki patron."

Ufaklığımın soğuk bedenine sarıldım ve alnını öpüp gözlerimi yumdum. Uyandığımızda hediyelerini açabilirdik.

O gün uyuduğum en garip uykuyu uyumuştum, çok güzel dinlenmiş ve çok güzel rüyalar görmüştüm. Ufaklığım, Limon ve ben çok güzel anlar yaşamıştık.

Birlikte yemek yemiş, birlikte temizlik yapmış, sahilde dolaşmış ve uçurtmalar uçurmuştuk. En sevdiğimiz şarkıyı dinlerken Ay ışığında yıldızları saymış, en sevdiğimiz diziyi binlercr kez izlemiştik.

Bir film şeridi gibiydi, sanki yaşadığımız bütün güzel anlar bir film sahnesi gibi gözlerim önünden geçmişti.

Uyandığımda saat akşam olmak üzereydi ve ufaklığım hala uyanmamıştı. Kaşlarımı çattım ve alnını öptüm.

"Çok mu yoruldun sen?"

Teni bembeyazdı, dudakları ise mor... Bu bana çok tanıdık geliyordu ancak çözemiyordum.

Neden durduk yere teni beyazlamıştı ki, neden uyanmıyordu.

Yataktan kalktım ve çekmecenin üzerindeki mangayı aldım elime.

"Sana sürprizimi göstereceğim ve uyanacaksın!"

Birlikte mangayı açtık, o uyurken bende mangamızı okuyordum ona. Manga bittiğinde Limon da gelmişti ancak ufaklığım hala uyanmıyordu. Limon bana baktı ve Jimin'in yüzüne patileriyle dokunurken acıyla miyavladı.

"Tamam, diğer hediyeleri açalım!" Yerdeki poşetlerden kolyeleri çıkardım.

"Sana buz kolyesi aldım!" dedim neşeyle. "Kendime de civciv aldım." Limon bana baktı ve bağırarak miyavladı.

Debt/YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin