1

978 51 31
                                    

Yorucu bir okul gününden sonra eve dönmek için arabayı bekliyor idim. Ama bugün geç kalmışlardı. Hala gelmediği için babama sormak adına telefonumu elime aldım. Aramalarıma cevap vermeyen babam ile sinirle oflayarak en yakındaki banka geçip oturdum.

Ben Seo Hyejin. 18 yaşında bir lise öğrencisiyim. Annem ben daha 8 yaşında iken sebebini bilmediğim bir sebep ile vuruldu ve öldü. Babam ise bir şirketin patronu. Oldukça zengin olduğumuz için bir özel okula gidiyor idim. Okulu pek sevmesemde hakkımda ilerde "baba parası yiyor " denmemesi için çabalıyor idim.

Sonunda arabanın geldiğini görünce bıkkın bir şekilde kalktım ve arabaya doğru ilerledim. Beni her zaman okuldan alan araba siyah hani şu filmlerde olur ya okulun popüler kızını alan limuzin tarzı arabalar ondandı. Arabaya bindiğimde her zamanki gibi kapıyı kapattım ve hiçbir zaman olmadığı için merak ederek şoför tarafına doğru seslendim.

-Neden geç kaldınız bugün? Babamada ulaşamıyorum.

Ses gelmedi. Bu beni birazda olsa tedirgin ederken daha yüksek sesle bağırım.

-Hey size diyorum!

Ve araba durdu. Daha ne olduğunu anlayamadan ön kapının açılma ve kapanma sesi, ardından benim kapımın açıldığını gördüm. İçeriye sarı uzun saçlı, ki kendi boyuda uzun duruyor, düzgün yüzlü ama bir o kadarda soğuk gözüken birisi girdi ve kapıyı kapattı. Bir şeylerin artık farkına vardığımda bağırmaya karşımdaki adama saldırmaya çalıştım. Bir yandan yumruk ve tekmeler savuruyor bir yandan bağırıyordum.

-PİSLİKLER SİZİ! NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ! PİŞMAN OLACAKSINIZ! BABAM SİZİ SÜRÜNDÜRECEK.

Ve son sözüm ile karşımdaki adam gülmeye ve bir anda ellerini tutup ağzımı kapattı. Kahkahası arasından konuştu.

-Senin babanmı? Güldürme beni. Şuan onun yüzünden buradasın ve baban hastanede yatıyor. Üzgünüm prenses ama biraz biz onu süründürmüş olduk.

Babamı işleri nedeniyle pek fazla göremesemde onu gerçekten çok seviyor, ona birşey olma ihtimali beni üzüyor idi. Bu sebeple gözyaşlarım gözlerimden yanaklarıma doğru bir yol çizdi ve onun ağzıma kapalı olan ellerini ıslattı. Kafamı arkaya çekip üzgün bir hırs ile konuştum.

-Hayır yalan söylüyorsun. Babam güçlüdür. Birşey olmaz ona. Ne istiyorsunuz bizden!

-Gerçekten hiçbirşeyden haberin yok.

Neyden bahsediyordu o. Neyden haberim yoktu?

-Ne diyorsun sen!? Neyden haberim yok? Cevap ver bana!

-Baban ne iş yapıyor sanıyorsun?

-Babam kötü biri değil şirketi var ve onu yönetiyor.

-Gizli işlerini öyle örtüyor diyorsun yani iyiymiş.

-Ne diyorsun ya sen babam gizli işler yapmaz.

Gözyaşlarım arasında konuşurken o hala resmen benimle alay ederek konuşuyordu.

-Baban benim annemi öldürdü!

-Ne!? Yapmaz babam öyle birşey.

-Yaptı! Ve bununla kalmadı. Kız kardeşimi de elimden almıştı. Bugüne kadar tam 3 yıldır onu ölü sandım ben! Bugün öğrendim yaşıyormuş!

Onunda gözleri dolmuş hırsla konuşuyor idi. Ama benim bunları kaldıracak mecalim yoktu. Babam bir katil olamazdı değilmi? Olmamalıydı. Peki ya annem onun damı suçlusu babamdı?

-Annem? O masumdu. Annem neden öldü?

-Evet annen masumdu. Ama benimkide öyle. Baban benim annemi, benim babam ise senin anneni öldürdü.

-Peki ya ben benden ne istiyorsunuz?! Bırakın beni yalvarırım. Ben hiçbirinize birşey yapmadım.

Gözyaşlarım yerlerini hıçkırığa bıraktığında karşımdaki adama resmen yalvarıyordum.

-Evet sen hiçbirşey yapmamıştın. Ama kardeşimde hiçbirşey yapmadı. Yeji masumdu.

-Özür dilerim.

Dedim onun bile zor duyacağı bir ses tonu ile ama duymuştu.

-Ne için.

-Babam, eğer bu işlere bulaşmasaymış olmayacaktı hiçbirşey. Annen, annem yaşıyor olacaklardı.

-Sen özür dile diye anlatmadım bunları.

Mahcup bir şekilde omuz silktim. Hıçkırıklarım hala devam ediyordu. Ki hala arada birkaç damla da gözyaşı akıtıyordum. Hıçkırıklarımın durmayacağını anlamış olacakki, bir su şişesi uzattı.

-Al, iç.

-Teşekkür ederim.

Dedim ve birkaç yudum içip geri verdim şişeyi ona. Oda kapatım tekrar koltuğun kenarına koydu. Bundan sonrasında ne olacak diye düşünürken stres ile dudağımı dişliyor, parmaklarımın kenarını soyuyor idim. Artık kanama derecesine gelen ellerimi umursamadan hala soymaya devam ettiğimde ellerimin üstüne bir el kapandı ve konuştu.

-Kendine işkence etme. Sana zarar verecek değiliz. Sadece intikam . Bunun için babana teşekkür etmelisin ki o Yeji ye dokunmamış.

-Teşekkür ederim.

-Herşey için minnet göstergesi yapma artık. Umursamaz ol biraz.

Kafamı usulca salladığımda iki elimi birbirinden ayırmış ve çekilmişti. Ardından kendi kendine mırıldandı.

-Aferin.

Bir süre sonra yolun uzunluğundan sıkılmış ve ağlamanında verdiği yorgunluk ile gözlerimi uykuya kapatmakta bir sorun olmayacağını düşünerek kendimi uykunun kollarına bıraktım. Zaten hayatım bu kadar kötü iken daha ilerisine gitmek pekte sorun çıkarmayacaktı.

⋅•⋅⊰∙∘☽༓☾∘∙⊱⋅•⋅

Yeni kurgumu nasıl buldunuzzzz?
Yorumları bekliyorum.
Umarım beğenmişsinizdir.
Bir sonraki bölüme kadar sağlıcakla ve mutlu kalın
Öpüldünüzzz <333

Mafia Love || Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin