11~Final

348 21 36
                                    

Arabadan inmiş,Hyunjin in koluna girmiş, onunla beraber ilerliyordum. Kısa bir yürüyüşün ardından davetin olduğu yer olarak tahmin ettiğim mekana giriş yaptık. Müzik sesi dışarıya kadar geliyordu. Girdiğimizde bizi ilk gören kişi direkt yanımıza geldi. Hyunjin ile selamlaştıktan sonra isminin Hongjoon olduğunu öğrendiğim çocuk elini bana uzattı ve konuştu.

-Merhaba güzel bayan, isminizi öğrenebilirmiyim?

Benim konuşmama gerek kalmadan Hyunjin söze girdi.

-Hyejin adı.

Karşı taraf ise anlamış gibi kafasını aşağı yukarı salladı ve uzatmış olduğu elini pantolonunun cebine geri koydu.

-İyi eğlenceler dilerim.

Diyip yanımızdan uzaklaştı. Hyunjin beni iletirken belli bir yere gittiği belli idi. Umarım Changbin in yanına gidiyoruzdur. Giderken Hyunjin  birkaç kişi ile karşılıklı kafa selamı verdiler. Köşelerde büyük bir masaya geldiğimizde Hyunjin oturmamı söyledi ve ben geçtikten sonra oda yanıma yerleşti.

Masada bizden başka oturan kişilere bakmaya başladım. Benim en yakınımda, sarı saçlı, çilli , güzel bri burna ve çene hattına sahip olan birisi vardı. O sırada benim onları tanımadığımı ve incelediğimi gören Hyunjin konuşmaya başladı. Eli ile benim yanımdan başlayarak teker teker göstererek tanıtmaya başladı.

-Bu Felix, onunla lisede tanıştık, Avustralya dan geldi. Bu Lee know, o benim çocukluk arkadaşım , bu Seungmin, babamın iş arkadaşının oğlu benim de yakın arkadaşım diğerleri gibi. Bu Jeongin, en küçüğümüz, aynı zamanda grubun beyni. Bu Bangchan, Felix gibi o da Avustralya dan geldi, aynı zamanda en büyüğümüz. Bu Jisung, bir ara kanlı bıçaklı olsakta en sevdiğim arkadaşımdan birisi. Son olarak o Changbin, tanıyorsun onu zaten.
Buda Hyejin beyler.

Dedi ve bende onu onaylamak adına kafamı olumlu anlamda salladım. Ama adının Bangchan olduğunu öğrendiğim kişi konuşmaya başladı.

-Changbin ile tanışıyor musun?

Bana hitaben sormuş olduğu soruyu Hyunjin benim adıma kısaca açıkladı.

-Changbin Hyungun yaptığı müzikleri dinliyor, onun fanı yani Hyung.

Tüm grup 'hmm' diye bir ses çıkardı anlamış gibi. O sırada masamıza gelen garson masaya buz dolu ve içinde alkoller bulunan bir kovayı ve shot bardaklarını masaya koydu. Tam gidecekken Hyunjin in kolunu tutması ile durdu.

-Yeni başlayan bir bayan için, en hafifinden bir şeyler getir. Yanında birazda meyve suyu.

Garson onu onaylayıp yanımızdan ayrıldı. Hyunjin ise bana dönerek konuştu.

-Denemen için. Eğer sevmezsen meyve suyuna devam edersin.

-Hm hm. Teşekkür ederim.

Dedim ve onu onayladım. O sırada isminin Jisung olduğunu hatırladığım çocuk söze girdi.

-Ee Hyejin Changbiniemizin en çok hangi şarkısını seviyorsun?

-Aslında hepsi birbirinden güzel ama birisini seçmek gerekiyorsa en son çokça 'secret secret' i dinliyordum. Changbin in sesi onunla çok uyumluydu.

Bunu demem ile Jisung Changbin e yavaşça dirsek atmış ve olmayan uzun saçlarını bir hava ile arkaya atıp bilmiş bir şekilde konuştu.

-Onu ben yazmıştım Hyung hatırlatırım.

-Sesim çok uyumluymuş Han hatırlatırım.

Demiş ve Jisung un önüne dönmesine sebep olmuştu. Jisung un yenilgisi ile masadakiler kısa bir kahkaha atmıştı. O sırada garson bana özel olan siparişleri getirmişti.

-Herkesin içeceği hazır olduğuna göre başlayabiliriz.

Bu söz ile Bangchan benimki hariç bütün bardaklara şişeyi doldurmaya başladı. O sıradada Hyunjin benim bardağıma hafif olanı doldurdu. Ardından herkes bardağını havaya kaldırmış, tokuşturduktan sonra tek seferde içmişlerdi. Ben ise onlardan sonra tereddüt ile bardağı kafama diktim. Hafif de olsa alışkan olmadığım için boğazımı yakan tat ile yüzümü buruşturdum. Halbuki daha şu küçük shot bardağının yarısını içmiştim. Demekki zor alışacaktım. Sonuçta zayıf bir bünyem vardı. 

İçemeyeceğimi anladığımda Hyunjin e baktım. Onunda bana bakıp tepkimi ölçtüğünü anladığımda, bir tebessüm ettim oda bana karşılık vererek elimdeki bardağı aldı ve kendi kafasına dikti. Hiçbir tepki vermemesi ile benim gerçekten çok dayanıksız olduğumu yeniden anlamış oldum. O sırada kendini acındırarak konuşan Jisung un kelimelerine şahit oldum.

-İnsanın sevgilisi olması böyleymiş demek. Ah ah hiçbir zaman o duyguyu tadamayacağım galiba.

Bu konuşma ile yanındaki Bangchan kafasına bir tokat atmış ve konuşmuştu.

-Duyanda seni çirkin sanar. Sanki peşinde koşan o kadar kız yokmuş gibi konuşma. Tıck tıck tıck.

Masa yeniden bir kahkaha atınca bende gülümsemeden edemedim. Bu sırada herkes ikinci shotlarına geçerken Hyunjin de meyve suyu bardağını bana uzattı. Teşekkür edip aldığımda o da shot ını tek dikişte bitirmişti yeniden.

~
Biraz daha geçen süre ile ortamda romantik müzik çalmaya başlamıştı. Ortamda bulunan çoğu çift dans için ayağa kalktı. Hyunjin de onlar gibi dansa çıkmak adına elini bana uzattığında kabul ettim ve elini tutup dans edilen alana doğru ilerledik.

Durduğumuzda Hyunjin ellerini belime koyup beni kendisine yaklaştırarak narin adımlar ile dans etmeye başladı. Bende ellerimi omuzlarına çıkardığımda müziğin uyumu ile hareketlerimiz birleşti. Bu süre zarfında Hyunjin kulağıma eğilmiş ve şu sözcükleri etmişti.

-Akşama kadar dayanamayacağımı söylerken haklıydım.

Ve geri çekildiğinde dudaklarıma bakıyordu. Gözlerimi onun dudaklarına kaydırdığımda bende artık onları arzulıyordum. Ona karşı çıkmadım ve onun eğilmesini beklemeden topuklu ayakkabılarımın izin verdiğince parmak ucuna çıkıp dudaklarımızı birleştirdim.
Bu hareketim ile Hyunjin belimde olan ellerini sıkılaştırmış ve adeta beni kendine bastırıyordu. Dudaklarımız yavaş kelimesine aldırmadan derinleştiğinde dilini araya soktu benimde iznimle. Ellerimi ensesine çıkardığımda hızına yetişemiyordum. Ayrılmak istediğimde dudaklarımın hareketini durdurdum ve çekilmeye çalıştım. Fakat Hyunjin buna izin vermeyerek üzerime doğru eğildi ve daha fazlasını istediğini anlatmak adına dilimi ısırdı. Acı ile ağzına boğuk bir inilti bıraktığımda karşılık vermeye devam ettim. Bu hız ile zaten çatlak olan dudaklarım adeta kırık bir vazodan çıkan sular akar gibi ağzımıza metalik tat veren kanı akıtıyordu. Daha fazla dayanamayacağım için öpüşü bırakmak adına Hyunjin in ayağına bastım ve çekilmesini sağladım.

Alnını alnıma yasladığında dayanamayacağımı sözlü olarak beyan ettim. Hyunjin de onaylayan mırıltılar çıkarıp hala kan akan dudağıma yaklaşıp kanları dili ile temizledi. Geri çekildiğinde nefesi nefesime karışıyor idi. Dudağımı birkez de ben yaladığımda elimden tuttu ve beni mekana girdiğimiz yoldan bu sefer çıkmak için hareket ettirmeye başladı. Bu sırada telefonunu açıp tahminimce şoförü arayıp birkaç şey söyledikten sonra kapattı. Ve bizde mekandan çıkışımızı gerçekleştirdik.

Bu deli adamı herşeyi ile sevecektim. Ve buna emindim. Asla ayrılmamak dileği ile sonlanan bu bölümü onun yaklaşıp boynuma yeniden bir öpücük kondurması ile noktalamış bulunduk.

~

Evett final bölümü idi nasıl buldunuz?
İsteyen olursa özel bölümler ekleyebilirim ama birileri isteyene kadar bu son bölüm olarak kalacak.
Kendinize iyi bakın.
Yeni bir kurgu ile karşınıza çıkacağım. Okunma , oy ve yorum sayılarının artması dileği ile...
Öpüldünüzz<333

Mafia Love || Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin