Özel Bölüm ♡

326 21 47
                                    


════3 уıℓ ѕσηяα

Evde oturmuş akşam olmasını bekliyor idim. Çünkü Hyunjin sabah gitmeden önce akşama hazır olmamı ve beni bir yere götüreceğini söylemişti. Heyecanlıydım. Bu arada Hyunjin artık bir mafya oğlu değil , sevdiği işi yapan bir iç mimardı ve işinde de oldukça başarılıydı. Tabii kide bu yapılan onlarca değişiklikten sadece bir tanesi idi. Öncelikle sevgili olduğumuz zamandan 1.5 yıl sonra Hyunjin bana mükemmel ötesi, teknede olan bir evlilik teklifi etmişti. Bundan yaklaşık bir kaç ay sonrada her şey tamamlanmış ve kraliçeler gibi bir düğün ile evlenmiştik.

Diğer çiftlerin dediği gibi evlenince sevgimiz azalmamış, tam tersi zaman ile birbirimize daha çok aşık oluyor, daha çok bağlanıyorduk. Evlenince farklı bir eve de yerleşmiştik. Hyunjin bana sıklıkla hediyeler, çiçekler alır ve beni mutlu etmeyi başarırdı. Yani kısacası olağanüstü mutlu bir hayatım vardı.

Babama gelecek olursak, ki bence hiç gelmemeliyiz. Hastaneden çıktıktan sonra benimle konuşmuştu fakat onu affetmemiştim, çünkü annem  ve Hyunjin in annesi başta olmak üzere bir çok insanın hayattan kopmasına sebep olmuş, asla emeği ile kazanılan bir para kullandırtmamıştı bana.

Neyse bu konulardan konuşmamak en iyisiydi. Şuan oturarak televizyon karşısında meyve yiyor idim. Biraz zaman sonra hazırlanmaya başlayabilirdim. Ben bunları düşünürken kapı çaldı. Hyunjin erken mi gelmişti ki? Ama akşam geleceğini söylemişti. Merakımı gidermek adına koltuğun kenarından destek aldım ve ayağa kalktım. Kapıya ilerledim ve açmadan önce deliğinden kim geldiğine baktım. Bir kurye idi. Kapıyı açtım. Kurye elinde çok güzel çiçekler bulunan bir buket tutuyor idi. Ah Hyunjin beni öldüreceksin. Seni çok seviyorum zalım.

Çiçeği aldıktan sonra kurye gitti. Bende kapıyı kapattım ve içeriye geçtim. Buketin kenarında bir zarf bulunuyor idi. Birde not yazmış şapşik. Sevinç ile zarfı aldım ve içinden notu alıp okumaya başladım. Aynen şu yazıyor idi.

"Sen bir parçan olmam gerekseydi, gözyaşların olurdum sevgilim. Kalbinde yeşerip, gözlerinde doğmak. Yanaklarında yaşayıp dudaklarında ölmek için "

Notu kendisi yazmadığı ve alıntı olduğunu bilsemde bunu düşünüp uğraşması bile onun ne kadar iyi, sevgi dolu ve cömert birisi olduğunu gösterirdi. Bu sebepler, beni düşündüğü için bunu göndermesi ve hamilelik hormonlarından olsa gerek oldukça duygulanmış ve gözlerim dolmuştu.

Evet hamilelik hormonları demişken hamile idim. Evliliğimizin 2 ayında hamile olduğumu öğrenmiş ve şuan 8.5 aylık bir kız çocuğuna hamile idim. Hyunjin hep bir kız çocuğu olsun isterdi. Bu sebeple doktorun ağzından 'kız' kelimesini duyunca adeta havalara uçmuş ve benide uçurmuştu. Ciddi anlamda uçurmuştu. Duyar duymaz beni sedyeden kaldırmış ve hem açık hemde şiş olan karnımı umursamadan beni kucağına alıp defalarca etrafında döndürmüştü. Adeta içinden bir çocuk çıkmıştı.

Elimi karnıma koyarak kızım ile konuşmaya başladım.

-Birtanem gördün mü? Baba bize çiçek almış hemde çok güzel kokuyorlar. Bir de not eklemiş biliyor musun. Gerçekten çok iyi bir babaya ve bende çok iyi  bir kocaya sahibim bebeğim.
Ahh!!

Karnımı ovalarken birden gelen sancı ile gözlerim adeta anlık karardı. Bu bir tekme değildi. Sancı artarken bacaklarımda hissettiğim ıslaklık ile doğum yapacağımı anladım. Fakat şimdi olamazdı. Elimi yeniden karnıma koyup bebeğim ile konuşmaya başladım derin derin nefes alırken.

-Bebeğim... Şimdi olmaz lüt.. fen....
Ah neden böyle yapıyorsun güzelim...
Baban yanımızda değil ama şuan olmaz birtanem lütfen...

Sancı haliyle artarken artık bir çare olmadığını anlayıp Hyunjin i aramak için yanda olan telefona uzandım. Yakalar yakalamaz Hyunjin in numarasını bulup aradım. İkinci çalışta açıldığında zorlukla konuşmaya başladım.
(+ Hyejin,-Hyunjin in konuşmaları)

+Hyunjin...

-Efendim sevgilim? Birşey mi oluyor sesine ne oldu.

Telaş ile konuştuğunda anlatmak için ağzımı araladım. Ama onun zaten çoktan buraya gelmek için toparlandığına emindim.

-Hyunjin... Galiba ben... Ah... Doğuruyorum.... YETİŞ!... AĞH

-Geliyorum hayatım dayan. Derin derin nefes al tamam mı. Konuşmaya zorlama kendini ve dediklerimi yap. Nefesini al hihhh, ver huu tamam mı tekrar et benimle.

Benimle beraber nefes alıp veriyordu. Arabaya bindiğinin sesi kulaklarıma iliştiğinde dişlerimi sıkıyordum dayanmak için.

-Yola çıktım birtanem dayan. Elini karnına koy ve yavaşça ovala tamam mı. Rahatlasın bebeğimiz de sen de.

Dediklerini harfien yapıyor ama yinede sancı ile çığlıklar atıyordum. Fakat Hyunjin panikleyip bir kazaya karışmaması içinde çığlıklarımı bastırmaya çalışıyordum. Telefonu tutamayacağımı anladığımda konuşmayı hoparlöre aldım ve yere koydum. Hyunjin bu sırada hala beni sakinleştirmek için doktorumuzun önceden dediklerini uyguluyordu.

-Gözlerini kapat bebeğim . Derin derin nefes alırken şunları düşün. Çok güzel bir bahçede piknik yapıyoruz. Kızımız çiçeklerin arasında koşuşturuyor, biz çok mutluyuz. Bahçenin güzel havasını içine çek bolca. Kızımız koşup bize sarılıyor, gülüyoruz, çok mutluyuz.

Ve kapının kilit sesi. Hyunjin gelmişti. Hemen acele ile yanıma geldi ve bacaklarım ve sırtımdan kavrayarak beni kucakladı. Beni arabaya taşıdı ve kendisi arabaya binerken Chan hyung u arayıp birşeyler dedi ama dinleyecek halim yoktu. Gözlerimi sıkıca kapattım ve bebeğimizi rahatlatmak için karnımı ovalamaya başladım. Bir elim ile arabanın kapısının kolunu sıkarken diğer elim karnımda idi. Sancı hala devam ederken ter içinde kalmıştım. Yüzüme yapışan saç tellerini kulağımın arkasına atıp derince nefesler almaya başladım. Bu sırada çoktan yola çıkmıştık.

Hastaneye ulaştığımızda Hyunjin sedye getirilmesini beklemeden acele ile beni tekrar kucağına alıp hastaneye soktu. Bu sırada benim çığlıklarım devam ediyordu. Hemşirelerden birisi tekerlekli sandalye getirdiğinde Hyunjin beni ona oturttu ve elimi tutmaya başladı. Bir yandan sandalyeyi sürüyor, diğer yandan elini bana verip sıkıp rahatlamamı sağlıyordu. Koridorun sonundaki odaya geldiğimizde Hyunjin i içeri almadılar ve beni doğum haneye aldılar.

────30 dakika sonra Hyunjin ' den

Beni odaya almamışlardı bu sebeple dışarıdaki oturaklara geçmiş doğumun bitmesini bekliyordum. Hyejin içeride olsada çığlıkları buraya kadar geliyordu. Stres ve heyecan ile beklerken Chan Hyung un buraya geldiğini gördüm. Hyejin in sancısı olduğu için bebek çantasını almaya vakit bulamamıştım. Bu sebeple önceden nolur ne olmaz yedek anahtarı verdiğim Chan Hyung u arayıp durumu belirttim ve çantayı alıp buraya gelmesini istedim ondan. Elinde çanta ile hızlı adımlar ile buraya geldiğinde rahatlatmak ve güç vermek adına bana sarıldı.

Bu sırada onun arkasından diğer çocuklar ve Chan ın karısı da gelmişti. Evet Chan da evlenmişti hatta bizden önce idi. Hepimiz oturup beklerken Hyejin in çığlıkları birden kesilmişti. Bu beni panik haline getirerek oturduğum yerden telaş ile kaldırırken bebek ağlama sesi ile rahatlamam ve sevinç kahkahaları atmam bir oldu. Tüm grup ile bir grup sarılması gerçekleştirdiğimizde odanın kapısı açıldı ve Hyejin sedye ile odadan çıkarıldı. Tabii ki kucapında bir battaniyeye sarılmış bebeğimiz ile birlikte.

Bana gülümseyerek bakıyor bebeğimizi uzatıyor idi. Bebeğimizi kucağıma aldığımda o ise yorgunluktan olsa gerek gözlerini kapatıp  uykuya dalmayı beklemişti. Onu odaya aldıklarında hepimiz odada küvezdeki bebeği seviyor idik. Şuan iki bebeğim de uyuyordu. Yanlış anlaşılmasın ikiz bebekler değil, birisi Hyejin diğeri kızımız. Ona kızımız diyorum çünkü halen bir isim koymamıştık. 3 kişilik çekirdek ailemiz an itibarı ile birbirine kavuşmuş ve mutlu idik. Bu mutluluğun her daim sürmesi dileği ile bebeğimizin eline ufak bir öpücük kondurdum.

꒷︶꒷꒥꒷‧₊˚૮꒰˵•ᵜ•˵꒱ა‧₊˚꒷︶꒷꒥꒷
İstek üzerine yapılmış bir özel bölüm. Yorumlarınızı bekliyorumm
Bir tane daha özel bölüm olacak o zamana kadar sağlıcakla ve mutlu kalın öpüldünüzzz <333

Mafia Love || Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin