Hyejin'den
Yeni güne gözlerimi açtığımda karşımdaki isim ile şok geçirdim. Şuan bir erkekle , dahada önemlisi bir mafyayla aynı yatakta, ayrıca çok yakındım. Belimde hissettiğim baskıyla birde o mafyanın bana sarılıyor olduğunu hissettim.
Aklıma dün yaşananlar gelmişti. Ağladığım için gelen yorgunlukla açlığımı unutmuş sadece uyumak istemiştim. Bunu ona söylediğimde ise bana tebessüm etmiş, BANA TEBESSÜM ETMİŞ! ve beni kucağına alıp, BENİ 2. KEZ KUCAĞINA ALMIŞ, kendi yatağına getirmişti. ŞUAN ONUN YATAĞINDA ONUNLA BERABER UYUYORDUM.
Kalksam onu uyandırırmıydım ki? Uyandırsam kızarmıydı ki?
En iyisi hiç risk almayarak burada kalmaktı. Yapacak birşey olmadığından ve görüş açımdaki tek şey olan Hyunjin in yüzünü incelemeye başladım.
Dolgun pembe dudakları, güzel ve çekik gözleri, gözünün altında ve biraz daha aşağısında ona yakışan benleri, güzel bir burnu ve yumuşak görünen sarı saçları vardı. Dudakları dolgun ve pembeydi, acaba nemlendirici kullanıyormuydu, kendi rengimiydi ki. Merakım artarken dokunup varmı diye bakmak aklımdan geçiyor yapıp yapmamak arasında kalıyordum.
Dokunduğumu fark ederse çok kızardı. Ama merakımda beni yiyip bitiriyordu.Uyuyordu zaten dokunsam fark etmezdi herhalde. Böyle düşünerek elimi hafifçe kaldırdım. Yapacağımı aklıma koymuştum. Bakacaktım.
Elimi dudağına dokundurduğum an yumuşaklık beni etkisi altına aldı. Ayrıca bir ürün kullandığına dair bir dokuda yoktu. Elim onun dudağında gezinirken elimin üstüne bir el daha kapandı. Yaşadığım şok ile gözlerim yüzüne çıkarken gözlerinin açık olduğunu fark ettim. Hayır bu kadar çabuk uyanmış olamaz. Yada uyumamışmıydı ki. Panik ile konuşmaya başladım. Ama tabikide sesim titriyordu.
-S-sen uyumuyor muydun?
Tek kaşını kaldırıp "tıck" sesini çıkarması ile sırtımı yatağa değerken buldum. Çünkü üzerime çıkmıştı. Ben daha ne olduğunu anlamadan tek hareketi ile omuzlarımdan ben yatağa ittirmiş ve tek kolu ile tek bacağı üzerimden geçerek üstüme çıkmıştı. Elleri üstünde üzerimde dururken nefes alamıyordum. Beni umursamadan konuşmaya başladı.
-Ne yapıyorsun?
Tek kaşı havada sordu. Ama benim verecek bir cevabım yoktu
Bir dakika o bu kadar yakışıklı mıydı daha önce? Karnımda varlığını yeni fark ettiğim karıncalanma ile resmen şoka girdim. Hayır film ve kitaplardaki gibi ondan hoşlanmaya başlayamazdım değil mi!? Hayır sadece şuan panikten dolayı vardı bu his. Öyle olmalıydı. Zorundaydı.
Zorlukla kuru olan boğazımı ıslatmak adına yutkunduğumda yutkunmam sesli olmuştu. Hay böyle işin içine. O ise şuan resmen eğleniyormuş gibi gülümsedi. Stresten mi bilmiyorum ama tepkilerini ölçemiyordum. Daha fazla ses çıkarmazsam kızabilir diye düşünerek doğruyu söylemeye karar verdim.
-B-ben şey nemlendirici varmı merak etmiştim.
Dedim ve daha fazla gözüne bakamayarak gözlerimi kaçırdım. Tavan ne kadar güzelmiş yahu.
-Varmıymış bari baktınmı.
Ya inanmamıştı kesin off. Ama doğruydu. Hem neden soruyorsun ki arkadaşım bilmiyormusun? Hala yüzüne bakamazken kafamı iki yana salladım. O ise hala susmak bilmezken yine sordu.
