9

387 26 56
                                    

Akşam yemeğinden sonra şuan oturup film izliyorduk. Labirent... Gerçekten hem klasik hemde mükemmel bir seri idi. Ama düşünsenize Hyunjin bu filmi yeni görüyordu. Çok şey kaybetmiş...

Filmi 5.kez izlerken adeta ezberlemiştim. Filmi yeniden heyecan ile izlerken Thomas ve arkadaşları isyan ın üssünden kaçıyorlardı. Ve en nefret ettiğim Teresa da vardı. Başlarda Teresa yı sevsemde sonradan tam kurtuldukları anda onları ihbar edip Minho nun gitmesine sebel olduğu için nefret ediyordum.

Filmin şu anında Thomas ın o adama kaçtıkları için el hareketi çekmesi gerekiyordu. Hyunjin in omzuna yaslanmış Hyunjin in kucağındaki mısırdan yerken o anı bekliyordum. Ama ne!? O bölümü kesmişler. Hayır ama en eğlenceli kısımlardan biriydi yaaaa. Şuan tüm hevesim kaçmıştı. Huysuzluk ile yaslanmayı bırakmış ve kollarımı birleştirerek somurtmuştum. Ne diye kesiyorlardı ki!? Film keyfimin içine etmişlerdi adeta. Hayır ne diye kestilerse ,ne kazandılar?

Bendeki değişikliği anlayan Hyunjin kucağındaki mısırı yana bırakıp bana dönmüştü. Yüzümü ona çevirdiğimde elleri ile yüzümü çevrileyip konuştu.

-Ne oldu bebeğim? Neden üzüldün?

Ne diyecektim? El hareketi çekmedi mi. Galiba evet ehehhe. Omuz silkip yanıtladım.

-O sahnede Thomas el hareketi çekiyordu. Ama olmadı. Filmi kesmişler.

Söylediğim şey ile Hyunjin gülmeye başladı. Ah gözleri ne güzel kısılıyordu öyle meleğimin.

-Gerçekten buna mı üzüldün bitanem. Al ben senin için çekerim el hareketi.

Dedi ve televizyona orta parmak çekti. Bu hareketi ile gülerken yeniden ona sarıldım. Zalımın oğlu kendini her türlü sevdiriyordu.

Bir süre sonra film bitmişti. Saatte geç olduğu için haliyle uykum gelmişti. Uyumaya gitmek için Hyunjin e sorma kararı aldım

-Hyunjin, uyuyalım mı?

-Uyuyalım bitanem.

Dedi ve gülümsedi. Ardından yanındaki kumanda ile televizyonu kapatıp mısır tabağını masaya koydu. Ve arsızca sırıtarak konuştu.

-O zaman iyi geceler öpücüğü.

Bana dönüp tek elini belime diğer elini de çeneme koyup dudağıma dudaklarını bastırdı. Bu bizim karşılıklı ilk öpücüğümüz olacaktı. Bir müddet öyle durduktan sonra dudaklarını yavaşça hareket ettirmeye başladı ve alt dudağımı emmeye başladı. Bende aynı şeyi ona yapmaya başladığımda , öpücüğünü derinleştirerek dilini araya kattı. Bu sırada yanağında olan elimi bacağıma indirmiş ve böylelikle bir bacağımı diğer tarafa atarak kucağına oturmamı sağlamıştı.

Bir elimi çene hattına diğer elimi de ensesine atıp küçük saç tutamlarını okşamaya başladım.
Derinleştirdiği öpücüğü sonunda dudağımı kanattığında dudaklarına bir inilti bıraktım ve geri çekilerek öpüşmemizi sesli bir şekilde sonlandırdım. Alnını alnıma yasladığımda tek elim ile kanayan dudağıma baktım. Normalde bu kadar çabuk kanamasada kuruduğu için zaten aşınmıştı. Hyunjin ise yeniden yaklaşıp dudağıma kısa bir öpücük bırakıp dudağımın kanını yalayarak aldığında konuştu.

-Nemlendirici yokmuş.

Dişlerini göstererek gülümsediğinde bende gülümsedim. Bu artık aramızda hiç gitmeyen bir espri olarak kalacak idi. Beni tutarak ayağa kalktığında düşmemek adına boynuna sarıldım. Ve yürüyebileceğim için ona zorluk çıkartmamak adına konuştum.

-Hyunjin ben kendim yürüyebilirim.

-Ama ben istemiyorum. Böyle daha iyi.

Dediğinde dudaklarıma bakıyordu. Ama şuan önüne bakması için ona sarıldım ve kafamı boynuna gömdüm. Huzur verici kokusunu içime çekerken, onun gibi birisini elde etmek için ne gibi bir iyilik yapmış olabileceğimi düşündüm. Bu kadar iyi kalpli, her ne kadar bir mafya oğlu olsada, kibar, centilmen, yakışıklı ve güçlü birisinin benim sevgilim olması çok inanılmaz bir olay gibi geliyordu.

Hyunjin in odasına geldiğimizde, Hyunjin beni yatağa bıraktı ve o herşeyi koyduğu çekmecesine ilerledi. İçinden çıkardığı lip balm ile yeniden bana yaklaştı ve ben uzanırken aynı sabahki gibi dudaklarıma lip balm ı sürmeye başladı. Bu sırada ise yeniden üzgün modu ile konuştu.

-Özür dilerim. Bu haldeyken sert öpmemeliydim.

Dedi ve pişmanlık ile nefesini dışarı verdi. Ama bu gereksiz üzgünlüğe gerek yoktu. Çünkü bu başıma her zaman gelen birşeydi . Sıkıntıdan veya herhangi bir zamanda dudaklarımı yolan birisi olduğum için ve kuru dudaklara sahip olduğum için buna alışkındım. Ve yeniden kanamasının sebebi o değildi. Sadece yine kurumuştu. Onun üzgünlüğünü almak adına konuştum.

-Bitanem, ben zaten kuru dudaklara sahibim. Hem zaten kanamasına alıştım acımıyor. Ayrıca senin hatan değildi. Sen sert öpmezsen ben seni öperim.

Dedim ve onu yakalarından tutarak kendime çektim. Sert bir şekilde dudaklarını emmeye başladığımda dudağımdan yeniden gelmeye başlayan metalimsi tat ağızlarımızda yayılıyordu. Daha kabuk bağlamadan yaptığım hareket ile kanama artıyordu ama bu hiç umrumda değildi. O ise karşılık verirken, yanımda oturup rahat edemediği için bir bacağını öbür tarafıma geçirmiş ve ellerinden destek alarak üzerime eğilmiş duruyordu.

Nefessiz kaldığımızda bu sefer ayrılan taraf o oldu. Alınlarımız yeniden birleştiğinde gücünü tek eline verip diğer eli ile dudağımı sildi. Hala sızlayan dudağım , kanamadan değil öpüşmemizden kaynaklanıyordu.
Onu rahatlatmak adına tebessüm ettiğimde, oda bana bir tebessüm bahşetti ve üzerimden kalkıp, lip balmı yeniden sürdü. Yanımızdaki komidinin üzerine koyduktan sonra üzerimden geçerek yanıma yattı.

-İyi geceler sevgilim.

-İyi geceler bitanem.

Yaklaşıp bana sarıldığında bedenlerimiz birleşmişti. Bende ona biraz daha sokularak başımı koluna, yüzümü ise göğsüne koyup mayıştıran huzurlu kokusu ile gözlerimi kapattım.


⊱ ────── {.⋅ ♫ ⋅.} ───── ⊰
Bu bölümlükte bu kadardı.
Yorum ve oylarınızı bekliyorumm.
Bir sonraki bölüme kadar sağlıcakla ve mutlu kalın öpüldünüzzz <333

Mafia Love || Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin