All too Well-Bucky Barnes-

We'll be a fine line?

Ay, kitabı toplam 15 kişi okumuş bu benim için yüksek bir sayı. Oy verenlere çok teşekkür ederim gerçekten hiç yazasım gelmiyor ama siz oy verince birden yazma hevesim geliyor.

Bi de şey Yelena, Peter ve Kate'i eklesem mi emin olamadım, Kate'i ekler miyim bilmiyorum ama Yelena ve Peter'ı ekledim.

_______________________________________

Herkes ayrı bir yerdeydi. Avengers Lady Death hakkındaki bu bilgilerle ne yapacaklarını bilmiyordu. Kızın tehlikeli olduğu doğruydu ama Loki'nin verdiği bilgilere göre daha bir çocuktu. Tıpkı Wanda gibi.

"Bayan Belova bunu yapamayız eğer ki Bay Barnes öğrenirse çok kızar ve ben onu sinirlendirmek istemiyorum."

"Eğerki biraz daha konuşmaya devam edersen beni sinirlendirirsin örümcek çocuk."

Yelena arkasındaki Peter'a seslendi. Peter gerçekten Kış askerini sinirlendirmekten korkuyordu ama aynı zamanda White widow da sinirlenirse iyi olmazdı.

Peter, Yelana'nın arkasından yürümeye başladı ve kamerayı açtı. Odaya girdiklerinde banyodan su sesi geliyordu. Yelena derin bir nefes aldı Ve rahatladı "Pekala sanırım duşta. Kamerayı kuralım ve akşam gelip alalım." Dedi.

"Ama bu özel alanın ihlali olur."

"Sen hep böyle misin ağ kafa?"

Yelena Kamerayı kurarken konuştu. Kamerayı iyice gizledikten sonra telefonunu açtı ve kameranın iyi çekip çekmediğine baktı.

"Harika. Hadi gidelim böcek çocuk."

"Ben hala bunun amacını anlamadım."

"Boşver, anlasan da bir şey değişmez."

Yarım saat sonra

Kış askeri duştan belindeki havlu ile çıkmıştı. Çıkarken uzun saçlarını geriye doğru taradı, Su damlaları bedeninden aşağı kayıyordu, Havlu oldukça gevşekti.

Dolabın önüne geldi ve bir şeyler seçti ama onu huzursuz eden bir şeyler vardı, sanki izleniyor gibi hissediyordu. Kafasını çevirdi ve etrafa baktı tam o sırada gözleri Lambanın içine gizlenmiş kamerayı buldu.

"Yelena Belova."

Diye kalın sesi ile homurdandı. Gerçekten White widow bu şaka işini büyütmüştü, Kamerayı aldı ve kapattı yatağa fırlatıp havluyu belinden çıkardı ve üstünü giyindi. Kamerayı eline aldı ve kayıtları izlemeye başladı. White widow, Tony Stark'ın evlatlık çocuğunu işin içine katmıştı. Bucky, Peter ile ne kadar dalga geçsede onu aslında seviyordu fakat ona göre Peter 14 yaşında bir çocuktu ve kahramanlık yapmak için çok küçüktü.

"Bay Stark herkesi toplantı odasına bekliyor."

Jarvis'in sesi odada yankılanınca Bucky gözlerini devirdi ve toplantı odasına doğru yürümeye başladı.

Wanda'nın yanına otururken Wanda ona gülümsedi ama Bucky bir karşılık vermeden sadece başı ile selam verdi. Pietro hızlıca odaya girip Wanda'nın yanağını öptü ve onun diğer yanına oturdu. Yelena odaya girdiğinde Bucky göz devirdi, o bir avenger değildi burada ne işi vardı?

"Hemen göz devirip triplere girme. Tony çağırdı."

"Herkes burada olduğuna göre hadi başlayalım."

Dedi Tony Stark ve Ekrana bir kızın fotoğrafı geldi. Çok güzel ve genç bir kızdı, Gece gibi siyah saçları ve Lacivert gözleri vardı, Çilleri beyaz tenine bir hediye gibiydi.

"Myrcella Lacy Luminara."

Tony ekrandaki kızı gösterip konuşuyordu, "Lady Death dedikleri kız bu. Henüz 16 yaşında, Şüphelerim var çünkü Red room'dan hiç mezun olmamış. Yelena onu görmediğine yemin ediyor." Yelena yerinde kıpırdandı. "5 yıl Red room kaydı var, sonra kayıt kapanmış biri kızı silmiş. Sonrası yok. Hakkında tek bildiğimiz bu, Loki kızın fiziksel özelliklerinin bu kız çocuğuna birebir uyduğunu söylüyor." Tony ekrandaki kızı eliyle göstererek konuşuyordu.

"Her şey aynıydı, Çillerine kadar."

Loki kızı dikkatla inceleyerek konuştu. Bucky kızda garip bir şeyler sezmişti, hoşuna gitmeyen şeyler... belki de sadece tedbirliydi ama bu kızda hoşuna gitmeyen bir şeyler vardı ve o bunun sebebini öğrenecekti.

"Pekala..." Tony bir kaç saniye durakladı ve kızın yüzünü inceledi "Bu kızı tanıyormuş gibi hissediyorum... sanırım sadece birine benzettim." Tony kendini bir şeye inandırmaya çalışırcasına konuşuyordu, arkasını döndü ve gülümsedi "Bu kadardı." Dedi. Herkes ayaklandı ve devam etti ama Bucky orada kaldı.

Hydra asla Bucky'nin peşini bırakmıyordu. Hayatına her zaman dahil oluyor, rüyalarını kabusla çeviriyordu. Bucky yalnızlığa Hydra'da alışmıştı, yalnızlık ona sessizlik getirmişti. Bucky artık Çavus barnes gibi hissetmiyordu, Steve bile bunu anlamıştı. Bucky sanki hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi hissediyordu.

_______________________________________

Natasha, kum torbasını yumruklarken odaya Steve girdi ve antreman için hazırlanmaya başladı. Natasha gözlerini ona çevirmiyordu sanki yokmuş gibi davranıyordu tıpkı her zamanki gibi. Steve bakışların Natasha'ya dikti ve ona yaklaştı.

"Nasılsın?"

"İyi."

Natasha eldivenleri çıkartırken ona bakmadan konuşuyordu.

"Yüzüme bak neredeyse yüzünü unutacağım."

Natasha gözlerini kaptan'a çevirdi, bakışları umursamaz ve biraz sinirliydim.

"Neden artık benimle konuşmuyorsun? Sanki benim olduğum her ortamdan kaçıyorsun."

Kızıl ajan bir anda elindekileri bıraktı ve sinirle adama döndü. Kafasını salladı ve dudaklarını birbirine bastırıyordu, sanki konuşmakta zorlanıyordu. Sesi titreyerek konuştu.

"Çünkü seni seviyorum."

"Ne?"

"Evet Steve çünkü seni seviyorum ama sen beni görmüyorsun. Elimden gelen her şeyi yaptım. Anla diye ama sen Sharon'a gittin. Beni bıraktın. Ya gerçekten görmedin ya da görmek istemedin."

"Natasha, ben... Ben seni fark etmedim."

"Biliyorum."

Çantasını eline alıp odadan çıktı ve Steve'i orada tek başına bıraktı. Steve Natasha'nın bu yersiz itirafı yüzünden donup kalmıştı. Nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Sanırım gerçektenden Natasha'yı görmedi.

Stark Tower/Bar

"Hayır dostum... Natasha ve sen harikasınız ama Sharon başka."

"O haklı Steve."

Steve, Sam ve Bucky'nin konuşmasını dinliyor sarhoş olmayacağını bile bile Bira içiyordu. Kafası şuan fırtınalı bir deniz gibiydi.

"Efendim, güvenlik aşımı var. Kuleye izinsiz giriş-"

Jarvis'in robot sesi bozuluyor ve sona doğru kesişiyordu. Üçlü birbirlerine baktılar, Bucky hemen silahını çıkardı, Steve ve Sam hemen hazırlanmaya gittiler, Koridorda koşarlarken Kırmızı ışıklar yanıp sönüyordu. Yelena çok geçmeden onlara katılmıştı "Kim bu?" Diye sordu ama kimse bir şey bilmiyordu ve Jarvis devre dışıydı.

"Şimdi öğreniricez."

Steve karşılarındaki kıza bakarken konuştu.