Lee Minho, bir pazar sabahı evinde haberlerde korkarak izlediği seri katillerin hedefi olacağını tahmin edemezdi.
Kan ve Vahşet ⚠︎
Cinsellik ⚠︎
Küfür ve Hakaret ⚠
Rahatsız olacaklar okumasın ⚠︎
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bir şeyler değişmiş, hissediyorum."
3. Bölüm: Ufak Bir Gariplik
♫ Taylor Swift - Change ♫ ♫Tedy - Can I ♫
⭐
Lee Minho
Sabahın köründe okula gitmekten gerçekten nefret ediyordum. Üstelik okul çantamın haricinde başka bir el çantasında mimarlık okuduğum için çizimlerim vardı. Bugün sunum günüydü, ikinci ders sınıfça öğretmene göstermemiz gerekliydi.
Büyük binadan içeri girip kendi sınıfıma doğru ilerledim. Kendi yerime oturup ders saatini beklemeye başladım.
Öğretmenin gelmesine yaklaşık on beş dakika kala Chan içeri girdi ve yerine, yanıma, oturdu. Ufaktan muhabbet etmeye başladık. Sohbetimiz devam ederken telefonumun sesiyle duraksadım. Telefonumu elime alıp arayanın Felix olduğunu görmemle şaşırdım. Yeşil tuşu yukarı doğru kaydırıp telefonu kulağıma yasladım.
"Felix?"
"Uhm, Hyung sana bir iyi bir de kötü haberim var. Hangisinden başlayayım?"
"Ne diyorsun Felix? Yine ne bok yedin, Tanrım, götünde kurt mu var? Neyse iyi olandan başla."
"İyi olan, beni artık özlemene gerek yok."
"Ne?"
"Kötü olansa, ben Daejeon'dayım."
Söylediklerinin şaşkınlığıyla hızla ayağa kalktım.
"Ne, sen ne diyorsun Felix? Ne demek Daejeon'dayım? Neler oluyor?"
"Hyung hatırlarsan ben Seul Üniversitesi'ni kazanmadan önce Daejeon'un en iyi özel üniversitesine burs için başvurmuştum."
"Ee?"
"Sonra yanıt gelmemişti ve bursu kazanamadığımı zannetmiştik."
"Ee? Söyle de bitsin Felix, niye taksit taksit konuşuyorsun?"
"Heh işte, ben o bursu aslında kazanmışım, sadece o yıl burslu öğrenciler hakkında teknik bir sorun çıkmış. Hatırlarsan bu üniversite benim için çok önemliydi. Dün gece bursluluk mesajı geldi, bende hemen atladım tekliflerine. İlk otobüse bindim. Şuan otobüsteyim."
"Felix ben senin aklına tüküreyim! Neden bana sormuyorsun? Şimdi ne yapacaksın? Tanrım, gerçekten başımın belasısın. İnince otogardan sakın bir yere ayrılma, geliyorum."
"Tamam, indiğim zaman mesaj atarım."
"Tamam kapat hadi, eşek sıpası."
Telefonu kapatıp durumu bana anlamaz gözlerle bakan Chan'a döndüm. Konuştuğumuz her şeyi ona anlattığımda Felix'in şapşallığına gülüp kendi kardeşi Hannah'a benzetti. Gülüp konuşmaya devam ettik.
