Bölüm 1- Siyah ve Beyaz

399 24 83
                                    

<> iç ses
// flashback

꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁

Saat gece yarısını geçmeye başlamıştı. İnsanların uyku saati, vampirlerin ise aktifleşme vaktiydi. Kendi başına buyruk davranmaya çalışsa da Ganyu, Keqing, Hu Tao, Xingqiu ve Chongyun Xiao'yu tek bırakmıyor ve kolluyorlardı nolur nolmaz diye. Xiao bu gece yeşim konağa girmeyi kafasına takmıştı artık oraya girip hanedanlığı yok etmek istiyordu. Ne kadar güçlü de olsa tek başına yapabilmesi için çok tehlikeliydi.

İnsanlar Xingqiu'yu insan zannediyordu ve bu sayede Xingqiu kolaylıkla istihbarat toplayabiliyordu. Xiao ve ekip o kadar yukarıdaki yeşim konağa nasıl gireceklerini planlıyordu. Xingqiu'nun getirdiği istihbarat ile hepsinin yüzü gülüyordu.

"Bu gece bu iş bitecek." (Xiao)

"Bu gece bu iş bitecek!" (Aether)

Hanedanını korumak ve ezeli düşmanı Xiao'yu öldürmek için uyumayan Aether, en güvendiği dostları Kazuha, Scara, Yelan ve Albedo ile plan yapıyordu. Daha önce defalarca Xiao'yu alt edecek planlar yapmıştı ancak lanet olsundu ki Xiao güçlü ve kurnaz bir vampirdi. Planlarının hepsi boşa çıkmıştı.

Aether karşısında duran dostlarına gülümsese bile içinde onu yiyip bitiren duyguya hakim olamıyordu. Sanki bi şeyler olacaktı... Arkadaşları onun tek ailesiydi ve onları korumak için her şeyi yapardı. Canından olacağı anlamına gelse bile...

Bu esnada Xiao'lar planladıkları gibi harekte geçtiler ve karanlıktan da faydalanıp yeşim konağın arkasına saklandılar.

"Güzel. buraya kadar geldik. Şimdi görev dağılımını anlatıyorum. . . . Anlaşıldı mı?" (Xiao)

"Evet!" hep bir ağızdan fısıldadılar.

"Şimdi beni dinleyin!" (Aether)

Aether'ın huzursuzluğu artarken hızla görev dağılımı yapmıştı. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Bu sırada herkes Xiao'nun planlandığı gibi yerleşti ve konağın içinde saklanmaya başladı.

Aether arkadaşlarını Xiao'yu aramaları için gönderdikten sonra tek koruması konaktaki muhafızlar olmuştu ama sorun değildi.. Korksa bile liyue hanedanının prensi olarak onuruyla savaşacaktı!

Xiao'nun ekibi saklandığı yerlerin dibinden geçen muhafızları sessizce indirmeye başlamıştı. Ganyu oku ile uzaktan donduruyor Keqing ışınlanıp bayıltıp saklıyordu. Kokusunu beğendiklerini emiyordu tabii. Oldukları yerden hiç muhafız geçmeyince yer değişikliği yapıp beklemeye başladılar. Prens Aether'ın üst seviye askerlerinden bazılarının konağı terk ettiğini gördüklerinde kıs kıs güldüler. Xiao ise konağın içine doğru ilerliyordu. Saklanıyordu ve bu sefer yakalanmamak için büyük bir kozu da vardı.

Bu esnada Aether arkadaşlarını göndermenin rahatlığı, tek kalmasının huzursuzluğu ile kılıcının kabzasını sıktı.

Xiao hızla ilerlemeye devam ediyordu. Prens Aether'ı arıyordu. Ekip ise ikiye bölünmüş, bir kısmı Xiao'ya yakın diğer kısım ise olası bir saldırıda uyarı verebilmek için gözetliyordu. Xiao en nihayetinde daha önce defalarca karşılaşmış olduğu baş düşmanının kokusunu aldı ve altın gözleri kızardı. Heyecan seviyesinin arttığını hissediyordu. Yine de tedbiri elden bırakmadan Prens Aether'a yaklaştı. Artık onu görebiliyordu. Dudaklarını yaladı.

Aether arkası dönük bir şekilde bekliyordu.

"Hmm? Koku gücün yerimi bulacak kadar gelişmiş ha?!" (Aether)

Daha sonra elindeki zehirli hançerleri hızla fırlattı.

Xiao, Prens Aether'ın onu fark etmesine şaşırmıştı ancak konumunu bilmediğini hançerleri fırlattığı yerden anladı. Hiç sesini çıkarmadan olduğu yerde saklanıp aşağılayıcı bir şekilde onu süzmeye devam etti. Mekanı, kullanabileceği şeyleri, muhafızları, Prensin silahlarını ve diğer şeyleri inceleyip ince bir plan kurmaya çalışıyordu.

The Heir Of Darkness And Shine ~ XiaotherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin