Bölüm 9

660 41 7
                                    

Medyadaki şarkıya tek taş, beş taş ne varsa aldım.

Ay dokanmayın çok fenayım. Herşey çok sıkıcı ya. Neyse şikayet yok daha beteride olabilirdi sonuçta.

İyi okumalar diliyorum.
Buradan Keloğlan'ın annesine sesleniyorum. AMK salağı çocuğu su perisinden isteyeceğine Allah'tan istesene. Ben su perisi olsaydım çekerdim ayağının altından boğardım onu suda. Enayi oğlu enayi.
Bu kadar.
ilknurGktrk4 önceki bölüme kısa diyen İlknur'a. Yine kısa ama çok yorgunum.

.
.
.
.

"Aldılar ve bıraktılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Aldılar ve bıraktılar. Satsaydılar bu kadar acımazdı canım. Fani mal için yaptıklarını ebed görmeyecek mi sandılar."

.
.
.
.
...................

22/01/2024 Gecesi 
Şanlıurfa Karakurt Konağı

Gecenin en karanlık saatleri içerisinde bir araya toplanmıştı Agir ve Ardil ağa. Bu gece konuşulacak çok şey vardı .

Azad Ağa'nın uyumasını beklemişlerdi aslında, Miran ve Zozan'ın ajanlığı ile suyuna ilaç atılmış erkenden uyuya kalmıştı. Konuşacakları konular gizliydi, tehlikeliydi. Pranga vurulmuş kalplerini bu gece açacak ve yeniden kir doldurup kapatacaklardı.

Uzun zamandır beklemişlerdi. Ardil Ağanın büyük oğlu Adar'ın haber vermesi ile konağın salonuna indiler. Gecenin karanlığına daha karanlık ruhları bulaşacaktı affetmezdi ebed.
Sessizliği Agir Ağa bozdu.

"Bulmuşlar mı mektubu?" 

Agir Ağa sinirliydi hem de o kadar çok ki Urfa'yı ateşe vermek onun sinirini yatıştıramazdı bile. Onun yanı sıra kardeşi Ardil daha çok endişeliydi.

Agir'in büyük oğlu Miran konuştu;

"Bulmuşlar bawo. Kapıya bıraktırmış orospu karı bizimkiler alamadan almış Berzan Ağa."

Agir sinirle ellerini kırlaşmış seyrek saçlarına çıkarıp yukarı çekiştirdi. Suratı sinirden kıpkırmızı kesilmiş boynundaki ve anlındaki damarları dışarıdan atıyordu resmen. Oturduğu yerde ileri geri sallanıyordu birden ayağa kalktı. Titreyen parmakları ile sakallarını ovuşturdu sakinleşmeye çalışıyordu ama nafile. Kanepede oturan Miran, Zozan ve Adar'a doğru dönüp parmağını salladı.
Siniri sesinden bile anlaşılabiliyordu.

Çalıntı ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin