1.BÖLÜM

76 14 12
                                    

Merhabaa bu ilk kurgum umarım beğenirsiniz.
İYİ OKUMALARRR

12 YIL ÖNCE

Sarayda tatlı bir telaş vardı. Herkes akşamki balo için hazırlıklar yapıyordu. Kraliçe kızını aynanın karşısına oturtmuş saçlarını yapıyordu. Bella ayaklarını sallayarak annesine bir şeyler anlatıyor bir yandan da
Elindeki taçla oynuyordu. Kraliçe gülümseyerek Bella' nın elindeki tacı aldı.
Dikkatlice daha yeni yaptığı saçların üstüne yerleştirdi. Bella aynaya yaklaşıp kendine dikkatlice baktı gülümseyip arkasına döndü
" Anne saçım çok güzel olmuş gerçekten de senin saçın gibi oldu" dedi. Kraliçe gülümsedi "Senin saçların benim saçlarımda daha güzel oldu" dedi. Bella saçlarını annesinden başka kimseye dokundurmazdı. Bella ayağa kalkıp direk özenle dikilmiş mavi elbiseyi aldı heyecanla " Anne artık giyebilir miyim?"
dedi. Kraliçe kafasını onaylar şekilde salladı.
Bella heyecanla giyinme odasına girdiğinde kafasına bir şey dank etmişti bunu nasıl giyecekti! Kafasını dışa çıkartıp annesine baktı. Kafasını kapıdan çıkartarak annesine baktı. Annesi gördüğünde şaşkınlıkla "ben bunu nasıl giyeceğim" dedi. Annesi Bella'ya dönerek " Mayaya seslen o sana yardım eder Bella " seslendi. Maya Bella'nın
Ablası gibi sevdiği bir hizmetliydi. Bella heyecanla kafasını sallayıp Mayanın aramaya gitti. Maya mutfakta yemeklere yardım ediyordu. Bella Mayayı gördüğü anda hemen yanına koştu Maya Bella'yı gördüğü anda elindeki işi bıraktı. Bella" Maya bana elbiseyi giymeme  yardım eder misin lütfen" dedi. Maya gülümseyerek kafasıyla onayladı. Maya Bella'ya yardım ettikten sonra yine mutfağa gitti. Bella boydan aynanın önüne geçerek kendine hayranlıkla baktı annesinin yaptığı
Dağınık topuz kumral saçları beyaz tenin üstündeki gökyüzü mavisi elbiseyle mükemmel görünüyordu. Bella koşarak aşağıya indi. Kral birkaç adamla konuşuyordu insanlar yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Bella koşarak babasına sarılmıştı. Bella'yı gören babası onu kucağına aldı. Babası gülümseyerek" benim kızım prensesliğini ne kadarda çok belli ediyor" dedi .Bella kaşlarını çatarak "beni erkeğe mi benzetiyorsun" dedi. Kral kahkaha atarak. Kızının kafasını okşadı "Erkeklere prens denir" Bella şaşkınlıkla kaşlarını kaldırarak "Doğru ya karıştırmışım" dedi. Bella babasıyla konuşurken çoğu misafirlerde gelmişti. Bella babasının kucağından çoktan inmiş etrafa bakıyordu. Kapıdan geçen kişiyi gördüğü anda oraya koşmuştu. Arya gelmişti. Arya Bella'nın kuzeniydi. Aryada Bella'yı görmesiyle ona koşmuştu. Birbirlerine sarıldıktan sonra etrafı geziyorlardı.
İkisinin de canı çok sıkılmıştı. Yemekler çoktan yeninmiş oturuluyordu. Bella'nın gözüne birisi takılmıştı onu hiç görmemişti. Çocuk kimseyle konuşmuyor sadece yere bakıyordu. Biranda keman ve piyano sesinin gelmesiyle Bella irkilmişti. Babası ve annesi dahil herkes dans ediyordu. Aryayı da kısa süre içerisinde birisi dansa kaldırmıştı. Bella'nın gözleri yine o çocuğu bulmuştu. Kendi yaşlarındaydı siyah saçları siyah gözleri vardı. Bella çocuğun yanına gitti. Elini uzatarak "Merhaba ismin ne? Dans etmek ister misin? Kaç yaşındasın?" dedi. Çocuk Bella'nın arka arkaya gelen sorularına kıkırdadı. Bella çocuğun gülüşüne hayran kalmıştı. Çocuk sesini düzelterek tam konuşmaya başlayacakken arkasından biri bağırmıştı. Çocuk ayağa kalkıp oraya koşarken biryandan da bağırıyordu "İsmim Alexander" diye bağırmıştı. Bella da bağırarak "Bende Bella" dedi. Alexander son kez arkasına dönüp el sallamıştı.
Bella donmuş bir şekilde bakıyordu. Arkasından birisinin dokunmasıyla irkilmişti. Arya gözlerini kısarak "Nereye bakıyorsun" Bella sinirli bir şekilde "Hoş geldiniz Arya hanım ayıptır sorması biranda nereye gittiniz "Arya gülümseyerek "Hani şu ateş krallığının çocuğu Mark var ya beni dansa kaldırdı. Bende hayır diyemedim" dedi. Bella gözlerini devirerek "Peki neden haber vermiyorsun" dedi. Arya "Üzgünüm hem sıra bende burada ne işin var ve nereye bakıyordun" dedi. Bella dilini çıkartarak "Söylemeyeceğim merak et "diyerek koştu. Arya çok meraklı birisiydi hemen Bella'nın peşinden koşarak "Bella ben sana söyledim. Bella kime diyorum ben" diyerek Bella'nın arkasından koşmaya devam etti. Bella artık yorulmuştu. Arya ortalıkta gözükmüyordu. Arkasından birisinin omzuna dokunmasıyla irkilmişti. Hizmetli gülümseyerek "Bella hanım yorulmuş gözüküyorsunuz" deyip. Tepsideki kırmızı bardağı uzattı. Bella gözlerini kısarak "Sen kimsin" dedi onu hiç görmemişti tedbirli davranması gerekiyordu. Onu öldürmek isteyen milyonlarca insan vardı. Hizmetli zorla gülümseyerek "E-efendim benim Alin yeni çalışan" dedi. Bella artık emin olmuştu. "Sen hizmetçi değilsin. Hem kırmızı içecek neyin nesi "bardağı gösterip yüzünü ekşitti ve tam gidecekken etrafta bir silah sesi duyuldu. Herkes ne olduğunu daha anlayamadan silah sesleri çoğaldı. Kral ve kraliçe kızlarını korumak amacıyla Bella'nın üstüne çıkacaktılar. Bella her şeyi yeni kavramasıyla kulaklarını kapattı. Silah sesleri durdu. Bella gözlerini sıkıca kapatmış ağlıyordu. Silah seslerinin durmuş olduğunu kavrayınca yavaşça üstündekileri çekti. Özenle yapılmış saçları mahvolmuş mavi elbisesi ise annesi ve babasının kanlarıyla doluydu. Maya koşarak Bella'nın yanına geldiBella'nın elleri titriyor ve sürekli şunu tekrarlıyordu "Bütün herkes benim  yüzümden öldüdiyorduBella kalbindeki büyüyü biliyorduNasıl büyü olduğunu her şeyini biliyordu kral ve kraliçe saklama gereği duymadılar ve her şeyi anlatmışlardı. Bella zorlukla ayağa kalktı Mayaya baktı. Zorla gülümseyerek "Ben sorumluyum değil mi" dedi. Maya Bella ya sarılarak "Hayır asla şu andan itibaren yeni bir hayata başlayacaksınız asla bunları aklınıza takmayınız çünkü hiç birisi sizin suçunuz değil dedenize haber gönderdik. Onla kalacaksınız. Lütfen efendim kendinizi üzmeyin şuan kral. Kraliçe ve burada ki insanların hepsi yıldız öldü. Ve sizi yukardan izleyecekler. Eğer üzgün olursanız hepsi üzülür" dedi. Bella hıçkırıklara boğulmuştu. Ne sucu vardı da bu kadar ağır şeyler üstündeydi ?Bella Mayaya bakarak "Lütfen sende benimle gelir misin" dedi. Maya "Tabi ki gelirim efendim" dedi. Bella'nın dedesi gelmişti. Yerdeki cesetlere bakmamaya çalışarak Bella'nın yanına varmıştı. Bella ağlayarak dedesinin kucağına atlamıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Dedesi yavaşça kafasını okşadı. Dedesinin kokusu aynı babasının kokusuna benziyordu. Bella'nın yavaşça gözleri kapanıyordu yeni bir hayata geçiş yapıyordu. Annesini ve babasını üzmemek için her şeyi yapacaktı.

***
12 YIL SONRA

(Bella'nın anlatımı)

Yatağın üstüne oturmuş duvarla bakışıyordum. Dedem ağır bir hastalığa yakalanmıştı.
Onun yanına gidemiyordum.

 
Saatlerce ağlamaktan gözlerimde yaş kalmamıştı. Galiba tek ailemi de kaybediyordum.
Biranda kapının açılmasıyla hemen gözlerimi duvardan çektim. Mayaydı o günden bu güne ful yanımdaydı.
Maya kızarmış gözlerini saklamaya çalışarak  "E-efendim dedeniz sizi çağırmamı istedi" çenesi titriyordu.

Kesinlikle şimdi emindim. Bir şeyler oluyordu. Hemen koşarak odadan çıkıp dedemin odasına girdim. Bilinci yarı açıktı. Hareketsizce yatıyordu. Ona o kadar çok sıkı sarılmak istedim yapamadım yarım açık gözüyle bana baktı.
Hafifçe tebessüm etmeye çalıştı her yeri farklı gösteriyordu. Vücudu hareketsiz gözleri şişkin damlamalar akıyordu. Dudakları ise sanki hiçbir şey yokmuş gibi gülümsemeye çalışıyordu.
Ellerim titriyordu.

 Ellerimi arkama saklayarak yatağı doğru yürüdüm. Ona fazla yaklaşmazdım arada mesafe bırakıp durdum. Her yerim cayır cayır yanıyordu.

 Ağzını açtı bir şey söyleyemedi. Gözyaşlarıma engel olamıyordum. O da gidince ben ne yapacaktım? Nasıl ayakta duracaktım? Dedemin sesini duymamla hemen gözlerimi yerden ayırdım. "K-kızım seni her şeyden çok sevdiğimi biliyorsun az ömrüm kaldı yada hiç kalmadı.
Seni ömrümün sonuna kadar koruyacağıma söz vermiştim. Hatırlıyor musun "sesi gittikçe kısılıyordu.

 Kafamı titrekçe salladım. "Şimdi seni korumasının sırası evlilik seni asla yalnız bırakmayacağıma yeminliyim. Bella biliyorsun Yankk kralı çocukluk arkadaşım onun torunu ile evlenmeni istiyorum" gözlerimi sonuna kadar açtım.

 
Ben ve evlenmek? Devam etti "Lütfen itiraz etme onları tanıyorum. Torunu ile birbirinizi tamamlayacağınıza eminim bunu ölmeden önceki son isteğim kab-"biranda ağır bir şekilde öksürdü.

 
Hayır bu son nefesti.
Hemen kapının önüne çıkıp bağırmaya başladım. "Şifacıyı  çağırın hemen" dedim. Koşarak dedemin elini tutup onu salladım. Olmuyordu uyanmıyordu.
Kafamı yatak kenarına arka arkaya vurdum. O da herkes gibi gözümün önünde öldü.




Öbürkü bölümde görüşürüzzz. Kendinize dikkat edin

YAZIM YANLIŞI OLABİLİR

KANLI KALP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin