Bölüm Bir: Parti

60 9 0
                                    

Zaman: Gece yarısı
Mekan: Poligonun üst katındaki parti salonu

Jungkook

Jk: Hadii, aç şu telefonu artık!

Dııt... dııt... dııt...

Jk: Hay sikiyim!

Baba, adlı kişi aranıyor...

Dııt... dııt... dııt...

Jk: GERİZEKALI! Neden meşgule atıyor ki?!

Telefonu sinirden sıkarken cebime koydum. Sigara paketini çıkardım. Paketin içindeki çakmağı ve bir tane sigarayı alıp paketi tekrardan cebime yerleştirdim. Bir elimle siper ederek çakmakla yaktım. Yerdeki taş çıkıntısına oturdum.

Salonun dışındaydım. Etraf karanlıktı ve rüzgar kendini belli etmeden esmeye çalışıyordu. Çakmağı yakıp tekrar söndürürken, sigara dumanını içime çekiyor ve daha sonra havaya üflüyordum.

Dıt, dıt...

Titreyen telefonumu elime aldım. Abim arıyordu. Çakmağı yere koydum.

Jeon Jung-Hyun,
Arama açıldı.

Jk: Efendim?

Jh: İçeride şuan büyük bir kavga var. Silahlar havalarda uçuşuyor! Sen neredesin? İçeride değilsin!

Jk: Dışarıdayım, sigara içiyorum. Ne oldu?

Bir yandan hâlâ dumanı soluyup üflüyordum.

Jh: Çabuk silahını al ve içeri gel!

Dııt... dııt...

Jk: Bugün neden herkes beni meşgule atıyor?

Yerdeki fötr şapkamı alıp taktım. Ayağa kalktım.

|Üç dakika sonra|

Sigarayı dudağımın arasına sıkıştım. Silahı yukarı tutup tetiği çektim. 3 kere sıktıktan sonra gözlerimi kapatan şapkanın altından etrafa baktım. Kavga durmuştu bir nevi. Dumanı soluyup havaya üfledikten sonra sigarayı söndürüp çöpe attım.

Jk: Lanet olasılar! SİZ BU PARTİYE KAVGA ETMEK İÇİN Mİ GELDİNİZ?!

?: Vaay, en küçük torunumuz bize bağırıyor. Ağır bir ders alman lazım evlat!

?: Bak, Taehyung bizim soyumuzun en küçük torunu. Senin gibi. Ama sesini çıkartmıyor!

Silahımı belime sakladıktan sonra kıravatımı düzelttim. Bahsedilen Taehyung'un yanına gidip işaret ettim.

Jk: Bu bahsettiğiniz kişi değil mi?

?: Tabiikide!

Dedi gururla. Tae'nin saçından tutup aşağıya doğru çektim. Karnına dizimi vurduğumda yere düştü. Elleri bir anda bacağımı buldu. Kendini bacağıma yaklaştırdı.

Jk: Napı- AH!

Bacağımı ısırmıştı. Tuttuğum saçını daha çok çektim. Çektirdiğim acıyla daha çok ısırdı. Bacağımdan çekip masaya fırlattım. Partideki herkes kavga etmeye başlamıştı tekrardan, bizden gaza gelmişlerdi. Salaklar...

-----

İkimizde dışarıdaydık. Sadece Taehyung ve ben... Anlına buz tutuyordu. Ben ise olan yaralarıma bir şey yapmadan etrafa bakıyordum. Taş çıkıntıya oturdu.

T: Niye dövdün ki? Ahh...

Jk: Hak ediyordun. Sabahtan akşama kadar seni bana övüp duruyorlar. Her saniye... sen buna dayanabilir miydin?

T: E-

Jk: Hayır. Çünkü tek yaptığın şey odanda oturup film izlemek ve cips yemek. Senin ne başarın var ki bu soyunda? En küçük torun olman dışında bir avantajın yok. Bir de bana bak. "Senin gibi" diyorlar bir de. Benim annem poligonda çalışıyor. Ancak silah kullanmayı o öğretmedi, ben kendim öğrendim.

Ayağa kalkıp başka yola yöneldi.

Jk: Tabii, bir şey demeden git. Tek yaptığın şey kaçmak ya da gitmek zaten. Soyun tehlikede olsa düşmanına sarılırsın.

En sonunda kadrajımdan kayboldu, gitti.

Jk: Salak...

PØLİGØN -Taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin