Sensiz Olamam

529 18 9
                                    



Dudağıma bıraktığı masum bir öpücükle 'Artık aşkından eminmisin Ahu?' sorusunu yöneltmişti. Gözlerimi gözlerine sabitleyip 'Evet hem de fazlasıyla eminim. Sensiz olamayacağımı anladım.' Elimi yanağına götürdüm, hafif kirli sakalları avuç içlerimi gıdıklarken 'Bana sensizliği yaşattın Mirsad, sana bu kadar alışmışken sensizlik koca bir boşluktu ve ben o boşlukta kaybolmaktan korktum. Sensizlikten çok korktum.'  Dediğim anda Mirsad beni kollarıyla o kadar sıkı sarmıştı ki nefes alamayacağımı sandım. 'Ben seni ilk gördüğüm Gün sensiz olamayacağımı anladım, seni ilk gördüğüm andan beri sensizlikten korkar oldum Ahu.' Sözlerinin ardından dudaklarımı esir aldı. O kadar arzu ve istekle öpüyordu ki beni, bu öpüşlerin tutkunu olmuştum. Yavaşça dudaklarımdan ayrıldığında 'Biraz daha böyle kalmaya devam edersek kendimi tutmayı bırakacağım ve seni sabaha kadar burada kendime katacağım.' Saçlarında gezinen parmaklarımla saç tutamlarını sıkıp gözlerimi gözlerine sabitledim 'Neden duruyorsun?' diye onu şu an istediğimi açık bir şekilde tekrar dile getirmiştim. Mirsad ın benim kalbimi durduracak meşhur çarpık gülüşü yine dudağının kenarında peyda olmuştu. Kalbim anında tepkisini gösterip dört nala koşmaya başladı 'Bu gülüşe hayranım.' Dediğimde daha da genişleyen gülümsemesiyle gecenin karanlığında parlayan bembeyaz dişleri beni mest etmişti. Elini kaldırıp yüzüme gelen saçlarımı yana çekti, baş parmağını dudaklarımın üstünde gezdirirken 'Ben senin her zerrene hayranım sultanım.' Dudağımda gezinen parmağı yanağıma doğru kaydı 'Ama artık uyumalıyız, neredeyse sabah olacak.' Burnumun ucuna bırakılan masum öpücüğün ardından hareketlenen Mirsad ın ardından yüzüm düşmüştü. Beni al, beni kendine kat dememe rağmen bunu yapmamayı tercih etti. Belki de sonradan pişman olmaktan korkuyordu. İçimde boğuştuğum düşüncelere rağmen beni kucağına alan Mirsad'ın boynuna kollarımı doladım. Beni mest eden kokusunu ayrılana kadar ciğerlerime çekmek istiyordum. Ayağa kalkıp kendi odasına doğru adımlarını yönlendirdiğinde heyecanıma engel olamamıştım. Boyun çukuruna yerleştirdiğim başımla keyfim gayet yerinde bir şekilde Mirsad ın kucağında odaya girdim. Daha öncede kaldığım oda bana yabancı gelmemişti. Mirsad adımlarını yatağa doğru ilerlettikçe kalp atışlarım daha da hızlanıyordu. Eğilip beni yatağa bırakıp uzaklaştığında içimde oluşan hayal kırıklığı bedenimi esir aldı. Vücudum anında buz kesmişti. Hemen ardından yatakta hissettiğim hareketlilikle Mirsad ın yatağa çıktığını göremesem de anladım. Aynı anda tenime değen ince saten kumaşın ipeksiliği vücudumda ilerlerken Mirsad ın güçlü kolları bedenimi sarmıştı. Sırtıma değen kaslı göğsü ve hala net bir şekilde hissettiğim erkekliğiyle tam arkamdaydı. Beni kolları ve vücuduyla iyice sardıktan sonra burnunu boynuma yerleştirip derin nefesi ciğerlerine çekti. Omuzuma bıraktığı küçük öpücüğün ardından 'Dinlenmeliyiz, yarından itibaren çok yorulacağız.' Dediğinde sözlerine anlam veremedim. Başımı hafifçe ona doğru çevirsem de yüzünü görmem mümkün olmamıştı. Ona doğru dönmeye çalıştığımda kulağıma eğilip 'Daha fazla kıpırdama lütfen.' Hızlı nefesi kanımı kaynatıyordu. Sabrının son demlerinde olduğunu biliyordum. Bende aynı durumdaydım. Kalçalarımı hareket ettirip erkekliğine sürtünerek 'Sence ben söz dinlermiyim?' diye sorduğumda dişlerinin arasına aldığı kulak mememi ısırdı. İnlemeyle karışık verdiğim tepkinin ardından 'Asla dinlemezsin ama dinlemelisin.' Sık nefesleri arasında zorla konuşuyordu 'Çünkü yarından itibaren düğün hazırlıklarımızı başlatıyorum. Ayrıca seninle ilk gecemi bu yatakta heba etmeye niyetim yok. Çok başka planlarım var. Beni zorlama..!' dediğinde duyduklarımla kalbim yerinden çıkacak sandım. Mirsad bana düğün hazırlıklarını başlatacağını mı söylüyordu? Yoksa ben öyle mi duymak istiyordum ayırt edemedim. Hızla ona doğru döndüm 'Sen biraz önce düğün hazırlığı mı dedin?' Gözlerim kocaman açılmıştı. Mirsad dirseğini kırarak başını eline yasladı. Yatakta biraz yükselmiş bana gülen suratıyla bakıyordu 'Evet aynen öyle söyledim. Yarından itibaren hazırlıklar başlayacak ve bir hafta sonra benim karım,' eğilip dudaklarımı içine çekerek öptükten sonra ' Benim kadınım olacaksın.' Kalçamdan tutup beni kendine yaklaştırmıştı. Gözleri gözlerimde gezindikten sonra 'Sen ay ışığının altında parlayan kızıl kumlarda benim kadınım olacaksın.!' Dediğinde hızla dudaklarını esir aldım. Tutkuyla verdiğim cevabın tatminliğiyle ayrıldıktan sonra Mirsad'ın kokusunun kaynağına, boyun çukuruna yerleşip kendimi uykunun kollarına bıraktım. Çıplak bedenlerimizle birbirimizin ısısında, erkeksi kokusunu soluyarak uyumak bana iyi gelmişti.

AHUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin