𝐏𝐀𝐑𝐓𝐘 𝐀𝐃𝐃𝐈𝐂𝐓 // ⍟𝐊𝐔𝐑𝐎𝐊𝐀𝐖𝐀 𝐈𝐙𝐀𝐍𝐀⍟

«𝕱𝖎𝖓𝖆𝖑»

11 YIL SONRASI

Bir mezarın önünde duran, sağ elinde bir mavi buket tutan ve bileğine olağanüstü bir altın saat sarılı olan adam.

Siyah düğmeli polo, siyah pantolon ve palto giyen giymiş beyaz saçları rüzgârda uçuşuyordu.

Gözleri mezara kitlenmiş mor küreler, buğday ten ve yüzüne tatlı, yumuşak bir gülümseme yayılmıştı. Yere oturdu, çiçek buketini koyarken mezarı temizledi.

"Seni son ziyaretimden bu yana uzun zaman geçti, değil mi?" "On yıl önceydi." Diye mırıldandı.

Dudaklarından bir iç çekişin kaçmasına izin vermeden önce düzgün bir şekilde oturdu. Hanefuda'dan elde ettiği kazancı, başını geriye eğip renkli mavi gökyüzüne baktığında hareket ediyordu.

Oradan geçen yumuşak görünen bulutların yanı sıra kuşlar da özgürce uçuyorlardı. Mor küreleri şu anda yukarıda olup bitenlere tanıklık ederken.

"Nasıl öldün?" Diye mırıldandı ve adının yazılı olduğu mezarına bakmak için başını geriye çevirdi.

Hedefine doğru yürürken Kurokawa İzana'nın yüzüne başarıyla geniş bir sırıtış yerleşti.

Kardeşinin çetesi Tokyo Manji ile aralarındakk kavgayı kazanmıştılar. Ancak Sano Manjiro'nun boşluğa düşmesi karşılığında Kisaki Tetta şunu yapmayı planladı:Sano Emma'yı öldürmek.

Kurokawa, Emma'yı seviyordu ama onlarla kan bağı olmadığını öğrendikten sonra boşlukta boğulmaktan dolayı çok acı çekmişti.

Planı sonunda başarıya ulaşmıştı. Artık Sano Manjiro'yu kontrol etmesi, merkeze alması gereken yere koyması için kuklası yapacaktı.

Kurokawa'nın onu kontrol etmesine izin verilmeli.

11 YIL ÖNCESİ

Mor olanları tuttuğu şeyin üzerine kaydı, içinde pizza bulunan pizza kutusu... Henüz yemediği kahvaltısı için aldı.

Hastaneye yaklaştığını fark ettiğinde gülümsemesi tuhaf bir hâl aldı.

İçinde bilinmeyen duygular vardı, bunların ne olduğunu açıklayamıyor ama hafiflediğini biliyordu.

Bugün onu öldürecek miydi? O bilmiyor... Ama onu düşünmek, sırf sözünü yerine getirmek için kendisini öldürmesi eğer gerçekleşecekse onu öldürme seçeneğini istemesine neden oluyordu.

Bu anlaşma uğruna kendini öldürmesine izin vermeyecekti. Söz, sözdür ve anlaşma da anlaşmadır. Eğer istediği buysa, onu öldürecekti.

Memnun oldu, çünkü yolları bu yüzden kesişti.

"Hayır! Bana uyuşturucu aldırıyorsun!"

Ağarmış saçlı adam onun tanıdık sesini duyduğunda gerginleşti ve gözleri öne doğru kaydı. Kaşları şaşkınlıkla çatılırken başı yana eğildi.

İçeri girip onu görmek için yürümeye devam edecekti ama hastane kapısından çıktığında tamamen durdu.

"Beni kandırdın!" İçeri bakarken bağırdı, mavi küreleri öfkeyi görebilirken yumruklarını sıktığını hemen fark etti.

Sesinin tonu konuştuğu kişinin ihanetini karşılıyordu. Çenesini sıkıyor, yanaklarından gözyaşları akıyor, yüzü duygularından dolayı kıpkırmızı kesiliyordu.