• confessions & secrets •

2K 79 5
                                    

Bölüm bazı aksilikler sonucu planladığımdan daha geç geldi maalesef ki. Bir süre de olan olaylardan dolayı kaçan yazma hevesim yüzünden de bir şey yazamadım.

Umarım bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar...

Çağla içki rafından yarısı dolu tekila şişesini çıkarırken bir yandan da en yakın arkadaşına Rüzgar ile olan dünkü kavgalarını anlatıyordu abartıyla. Asi'nin limonları dilimleyen dalgın halinin bile farkında değildi o an. Kendi ilişkisi kafasını o kadar allak bullak etmişti ki, normalde hızlıca kavrayabileceği şeylere körelmişti duyguları.

Asi ise içeriden gelen müzik sesine karışan Çağla'nın sitemkar sesini bile işitemiyordu. Aklı Cesur'un yanlarına ani gelişiyle beraber alelacele çantasına tıkıştırdığı cevabına hâlâ daha hazır olmadığı zarftaydı. Cesur gelmeden önceki cüreti pek kalmamıştı artık, ne kadar uzun zamandır beklese de korkuyordu alacağı cevaptan. İtiraz edemeyecekti çünkü, kanıtlanmış olacaktı artık. Acımasız bir gerçekle daha yüzleşecekti ve kendisini buna son bir haftada bile hazırlayamamıştı.

"Asi, Rüzgar ile nasıl barışacağım ben ya? Çok sinirliydi telefon da konuşurken."

Bir an da gerçekliğe dönmesini sağlayan bir öfkeyle konuştu Çağla aniden. Elindeki şişeyi sertçe tezgaha bırakmış bakışlarıyla Asi'yi süzmüştü. Rüzgar konusunda hep burnunun dikine giderdi ama tavsiye istemekten de kendini alıkoyamazdı hiçbir zaman. Çoğu aldığı tavsiyeler istediği gibi olmazdı çünkü, insanların onu bu ilişkide desteklemesini beklerken hep köstek olmaları çıkarırdı çileden onu. O yüzden de pek paylaşmazdı yaşananları ne Asi'yle ne de Rüya ile. Ama şimdi durum farklıydı. Bu sefer haklı olan kişi Rüzgardı. Daha önceki kavgalarının asıl sebebi hep Rüzgar olmuştu, Çağla'da bunu içten içe biliyordu ama hep kendini suçlu çıkarak bir neden üretiyordu kafasından. Sonunda da gidip Rüzgar ile arayı düzeltmek için küçük jestler yapıyordu. Durum şimdi tamamen kendi aleyhineyken de Rüzgar'ın bir adım atmayacağını biliyordu. Zaten ne zaman barışmak için kendini yormuştu ki Rüzgar? Çağla ilişkiyi tek başına ittire kaktıra yürütmeye çalışıyordu.

"Çağla beni dinlemeyeceksen benden tavsiye falan isteme."

"Ya vallahi söz bu sefer dinleyeceğim seni, söyle nasıl gönlünü alacağım."

Asi'ye kalsa bu ilişki buraya kadar iyi bile dayanmıştı. Tek taraflı bir aşk ne kadar süre gelebilirdi ki zaten? İlk baştaki o istek ve heyecan kaybolmuştu Rüzgar'da, şimdi ise Çağla onun için avucunun içinde tuttuğu saf bir aşıktı. Ne yaparsa yapsın, tüm hatalarıyla günahlarıyla onu kabul eden tek kişiydi Çağla. Bu uğurda kendi öz saygısından olsa da, aşkın gözü kördür derler. Asi'de böyle olmaktan korkuyordu. Alaz için bu kadar kör olmaktan ölesiye korkuyordu. Çağlayla, halasıyla en kötüsü de annesiyle aynı kaderi paylaşmaktan korkuyordu. Bu yüzden aşk onun için yasaklı alandı. Hiç girmemesi gereken saklı bir cennetti.

Şimdi de Çağla kolunu tutmuş umutla ona bakıp yerinde heyecanla sıçrarken vereceği tavsiyeyle hüsrana uğrayacağını biliyordu. Düşüncelerini açıkça söylemekten hiçbir zaman çekinmemiş, özellikle sivri dile başvurmuştu her daim. Ama bu sefer söyleyeceği lafların bir çoğunu yutmak zorunda kaldı. En makul olan şekilde düşüncelerini kısaca özetledi.

Kiss || AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin