Bölüm 3

262 10 11
                                    


Merhabalar.

Nasılsınız? Son okuduklarınızın etkisinden çıkabildiniz mi?

Diğer bölüm, biraz Barkanın gözünden olaylara baktık.

Görünenle, olan aynı olmuyor bazen maalesef ki.

Kafanız karıştı biliyorum ama ilerleyen bölümlerde hepsi çözülecek.

Şüpheniz olmasın.

İyi okumalar dilerim;))



-------------------------------------------------------------


Elimdeki tulumu hemen geri yerine koydum ve hızlı bir şekilde yatağa oturdum.

Sonra sadece yatağa oturmam saçma geldi ve ayağa kalktım. Kapıya yaklaştım, yavaşça kapıyı açıp oradaki bekleyen muhafızlara yaklaşacaktım ki üzerimde gecelik olduğunu hatırladım.

Kapıyı hafif araladım ve muhafızların bana bakmasını sağladım. 

"Prensesim, bir sorun mu var?" aralarındaki en uzunu bana soru sorduğunda hemen kafamı salladım.

"Su getirebilir misin ?"

"Tabi prensesim." tam arkasını dönüp gidecekken

"Bir de elmalı kurabiye." dönüp bana kafasını salladı ve bende kapıyı kapattım.

Arkamı dönmemle kafasını havluyla silen bir Barkanla karşılaştım.

"Hayırdır, bir sorun mu var?"

"Yok sadece su istemiştim." kısaca beni süzdü ve 

"Bu halde mi KARICIM."  gıcık bir gülümseme takındım yüzüme ve bir, iki adım attım aramızda çok kısa mesafe bıraktım.

"Asla KOCACIM, merak etme bunları sadece sana gösteririm." deyip bir adım geri gittim tam dönerken göz kırptım.

Sırtım ona dönük giderken "Merak etme kapıyı hafif aralayarak konuştum. Şimdi kıskançlıktan uyuyamazsın da söyleyeyim dedim."

"Tabi ki uyuyamam benim karımı kimse böyle göremez." şok içinde ona bakarken devam etti.

"Hem sen dışarı da çıkma çünkü ben uçan erkek kuştan bile kıskanırım seni."

Barkan da yatağa doğru yürüdü ve yorganı kaldırıp içine girdi. Ben de Barkana bakarak yorganı yavaşça açarken.

"He sen yani beni Yalımdan kıskanmadın." Elini ensesine attı ve sertçe kaşıdı.

"Nerden çıktı bu şimdi." yatağa oturdum sorusuna karşılık verdim.

"Yanii öyle gözüküyor ne biliyim işte, gitmeler, işimiz varlar, sarılmalar, ondan sonra-" devam ediyordum ki kapı çaldı Barkan kapıya gitti ve verilenleri alıp bana döndü.

"Sadece suydu değil mi?" dedi iğneleyerek bir yandan da konuyu değiştiriyordu.

O tulum olayından sonra ister istemez hareketlerim değişmişti. Doğrularım yanlış, yanlışlarım doğru çıkmıştı.

Ve her şey tepe taklak olmuştu.

"Acıktım." dedim sakin bir şekilde .

"Yok artık, bana eski Elçimi ver." ayağa kalktım ve elindekileri aldım. Hemen kendi tarafımdaki komidine koydum.

Yatağa oturdum ve suyu ilk önce alıp içtim, sonra kurabiyelerin olduğu tabağı kucağıma koydum. Kafamı yatağın başlığına yasladım, ayaklarımı da uzattım.

MÜBREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin