Binbaşı Aslan

6.BÖLÜM

Medya- Sizi süründürücem

Eveeet oylamayı unutmayın
Direk bölüme geçelim o zaman dimi
Yazım yanlışlarını yok sayın

TOMRİS'TEN

Kapıdan içeri girdiğim zaman herkesin sırtı bana dönüktü. Taki ben konuşana kardardı. "Hoşgeldiniz hiç kalkmayım lütfen."

Dediğim zaman bizim biolar bana hortlak görmüş gibi bakıyordu. Açıkta bir yerim mi vardı acaba ¿

Bence var

Dimi fatik

He valla

Ben baş koltuğa oturduğum zaman üstün de ki şoku ilk atlatan bizim bio kuzen abi Bartu konuştu. "Sen buranın sahini misin ?" Yok değilim çylesine geldim. Aq bu nasıl soru yağ.

"Evet benim. Artık toplantıya başlayabilir miyiz acaba ?" Dediğimde toplantıya başladık. Ay ne yapayım yani benimde karargah dışında hep uykum gelir.

Toplantının bşlamasından bu yana tam dört saat geçmişti ve ben bitmiştim. Aslında asıl toplantı üç saat sürücekmiş ama bizim bioların aile dostlarıda ortak olmak isteyince onlarıda dinledik ve şuan biricik kuzen olan Emir abimin eşi biricik avukat yengem Kumru ablam şuan ortaklık sözleşmesini inceliyordu.

Kumru abla benim şirketin avukatıydı ve bundan hiç itirazı yoktu. Sözleşmeleri bana uzattığında sıkıntı olmadığını anladığım için direk sözleşmeleri imzaladım.

"Ortaklığımız hayırlı olsun." Diyerek oturduğum yerden ayaga kalktım ve elimi uzattım. Her iki tarafta elimi tuttuğunda birbirimize 'hayılı olsun' diyip ayrılıyorduk. Sonra bioları aile dostu olan aileden Hakan bey konuştu.

"Agah, Tomris sana çok beziyor." Ah bee demek ki daha söylememişler. "Hani bizim kızlar karıştı demiştim ya sana..." Acun musunuz Agah bey ? Direk söyleyin işte.

"Evet öyle birşeyler dedin." Aa demek biraz da olsa bahsetmişler. Şaşırdım.
"İşte Tomrim benim gerçek kızım." Paarrdoon bir kan örneğiyle sizin kızınız olabilirim ama gerçekte sizin ailenizden biri değilim

Yazık ki Hakan bey şok oldu. Ya ben anlamıyorum niye bu Aksoy'ların tanıdığı herkes bir lafa hemen şok oluyor ?¿?

"Bu konuyu kapatabilir miyiz acaba artık? Çünkü sıktı bu konu." Dememle konu kapanmıştı. E kapansın bir zahmet. Hakan bey ayağa kalktı ve bana tekrardan elini uzatarak "Biz çıkalım artık. Yeni işimiz hayırlı olsun. İyi günler." Dediğinde elini tutup sıkarak "Hayırlı olsun. Görüşmek üzere." Dediğim de topşantı pdasından çıktılar.

Kumru abla beni sanki öldürmek istiyor gibi bakıyordu. Ona 'ne var' anlamında baktığımda konuşmaya başladı. "Bize ne zaman söylicektin ?" Dediğin de bakışları değişmişti. Arda ve Berk'in bile odak noktası bendim.

"Abla bugün gelcektiniz o zaman söyleyecektim zaten ama gelmediniz." Diyerek açıklama yaptım ama Arda'nın hafiftrn gözleri sulanmıştı.

Bu sıra da Agah bey bana yaklaşarak elimi tuttu ve konuşmaya başladı. "Kızım ben çok özür direlim." Ellerimi çektim. Özür dilese bile nafileydi. "Bana orada o imayı yaptıkları zaman onları susturucaktınız. Sizi şimdilik affederim diğerlerini affederim ama bazılarınını asla." Diyerek kısa ama net bir açıklama yaptım. Bence bu yeterdi.

"Bence asla asla dememekte fayda var. Denenmiş ve görülmüş birşey." Elisa'nın dediğilye ona döndüm. Haklıydı asla asla dememeliydik.

"Ne yani sen bana asla mı dedin ?" Kuzenöerden Bartu şok için de Elisa'ya baktı. 'Acaba dedi mi?' diye düşünmeden edemedim.