~°•✴❦Bir insan doğduğunda onunla beraber bir yıldız doğar, aynı şekilde öldüğünde ise oda ölür❦✴•°~
~°•After 7 days•°~
Artık iyileşmiştim ve herşey düzelmişti. Artık Profesör Potter ile aram öncekinden daha iyiydi. Fakat bu süre zarfında bendeki değişiklikleri farkettim.
Profesör Potter evet onunla aram iyiydi fakat ben ona karşı kendi içimde bir samimiyet hissediyordum. Hayır bu kesinlikle hoşlantı değildi. Sadece bilmiyorum. Onun derslerine hevesle girer onu hevesle dinlerdim.
Ders boyu dikkatim sadece onun üzerinde olurdu. Ondan hoşlanmıyordum. Ama ona karşı içimde bir samimiyet vardı vardı. Ama sonra kendi kendime düşünüyordum.
‘O bir Profesör! Sende bir öğrencisin!’
Ama en garibi oda bana karşı samimiydi tabi dersler dışında, beni her gördüğünde tebessüm eder ve benimde hoşuma gelirdi.
Yine bütün derslerim bitmişti, bende her zamanki gibi onun yanına gidecektim. En sonunda onu KSKS sınıfından çıkarken gördüm.
Ve Yanına gittim.
“Aurora? Bu saatte binanda olman gerekmiyor mu?”
“Saat o kadarda geç değil profesör”
“Peki buraya gelme nedenin nedir?”
“Sizden bir ricam olacaktı aslında”
“Dinliyorum...”
~°•✴❦❦✴•°~
“Lütfen efendim buna ihtiyacım var”
“Diğerleri gibi sizde kendi başınıza çalışa bilirsiniz”
“Ama sizin gibi bu konuda bilgili birisi durarken neden kendim çalışayım ki? Hem derste iken siz demiştiniz yüksek puan almanız şart diye”
Duraksadı, ve biraz düşündü.
“Pekala...”
Diyerek kilitlediği kapıyı tekrardan açtı. Ksks sınıfına girmiştik. Ondan beni Ksks konusunda çalıştırmasını istemiştim.
“Baştan söylemem gerekirse uygulamalı ders anlatacağım yani başınıza gelen herhangi bir zarardan, ben sorunlu değilim...”dedi.“Elbette Efendim”
“İlk önce anlatacağım, ,daha sonra uygulayacağız”
“Hangi konudan başlayalım?”
“Ruh Emiciler...”
“Pekala... Şimdi dikkatle dinle beni...”
~°••°~
“Anladınmı?”dedi.
“Anladım, efendim”dedim.
Ama hayır anlamamıştım, ders boyu dikkatim sadece onun üzerindeydi. Aldığım ağır parfüm kokusu dahada dikkatimi dağıtıyordu. Zaten KSKS çalışmaya ihtiyacım yoktu, kendimde çalışa bilirdim. Sadece onunla daha fazla vakit geçirmek için bunu yapmıştım. Ve artık kabullenmeliydim,kendimi kandırmaya ihtiyaç yoktu.
Ona olan hislerim samimiyettende öteydi...
“Şimdi ne anladıysan onu bana anlatacaksın ilk önce soru soracağım“dedi ve ardından sormaya başladı.
“Ruh Emiciler’i hangi büyü ile kovmak mümkün?”
Dedi. Bunu sanki biliyordum düşündüm ve sonra.
“Bilmiyorum...”dedim.
“Bunu sana az önce anlattım Aurora, Expetco Patronum, peki bana bu büyünün özelliklerini anlata bilirmisin?”
“Ben... Bilmiyorum efendim...”
“Anladınmı diye sorduğumda 'Evet' dedim ama görüyorum ki anlamak bir kenara dersi dinlememişsin...”dedi kızgın bir ifadeyle.
“Dinledim ama...”
“Ama? ”
“Sadece anladım”
“Anlamak için dinlemek gerekir Aurora, sen beni dinlemedin çünkü aklın başka yerdeydi”dedi.
Haklıydı, tüm ders boyu aklım ondaydı.
“Efendim ben... Dinledim dediğim gibi anlamadım”
“Anlamadığın yerleri anlata bilirmisin o zaman?”
“Ben, sadece nasıl Patronus yapıldığını anlamadım mutlu bir anına odaklanmak gerek dediniz hem odaklanıp hem büyüyü nasıl yapa biliriz?”
“Bu sandığın kadar zor değil Aurora mutlu anını düşüneceksin ve tam hazır olduğunda büyüyü yapacaksın anladın mı?”
“Anladım efendim”
“Madem anladın bir sonraki ders için sana ödev vereceğim bunları eksiksiz getirmeni istiyorum yanlız bunu değil tüm ödevlerimi eğer getirmezsen üzgünüm ki derslere devam edemeyiz anlaşıldı mı?”
“Anlaşıldı efendim”
“Şimdi Filch'e yakalanmadan binanıza dönün”
Dedi ve tam gidecekken.
“İyi geceler Profesör”dedim.
Oda bana;
“İyi geceler Aurora...”dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝒉𝒆 𝑩𝒍𝒂𝒄𝒌 𝑨𝒖𝒓𝒂|•𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓•|
FanfictionAurora Avery, 3 yıl boyunca Norveç'te yaşamış orada eğitim almıştır. 13 yaşındayken ailesinin Azkabana girmesi nedeniyle geri dönmek zorundadır. Ama geri döndüğünde hiç bir şey geride bıraktığı gibi değildi.Voldemort ölümuştu. İskoçya 3 yılda tamame...