“İnkar edemezsin Aurora... Bana olan bakışlarını görmediğimimi sanıyorsun?”
Aurora ne yapacağını bilmiyordu. Ne söyleyeceğide Sevdiği adam onu fark etmişti. Utanç,korku ve heyecanın karşımı olan bir duyguyu yaşıyordu.
“Demek Farkettiniz...”diye bildi.
“Duygularınızı anlıyorum ve saygı duyuyorum ama üzgünüm ki bu ne doğru değil nede mümkün”dedi ve ardından.
“Uzgünüm ama Profesörler ve Öğrenciler arasında belirli bir mesafe olmalıdır...”dedi. ve sonrasında ise.
“Bir süre derslere ara vereceğim, en azından sen duygularından kurtulana kadar”dedi.
Bende hiç bir şey demeden oradan uzaklaşmayı tercih ettim. Beni fark etmişti ve buda yetmezmiş gibi beni reddetmişti.
Gözümden akan yaşlar ile şatoya Şifreyi söyledim ve yatakhaneye gittim.
Bundan sonra onun yüzüne nasıl bakacaktım. Belkide dediği gibi aramızda bir mesafe olmalıydı.
Bende dediğini yapacaktım...
~°••°~
After Semester Holiday.
Sömestr tatili bitmişti, tatil boyunca hiç birşey yapmamıştım. Tatilleri Hogwarts'ta kalıyordum.
Gidecek bir yerim yoktu.
İlk ders tılsımlardı, en sevdiğim derslerden biriydi.
Sınıfa girdim, herkes sınıftaydı profesör dışında.
Biraz sonra sınıf dahada dolmaya başladı.
Zil çalmıştı. Biraz sonra kapı açıldı ve içeri giren kişi Profesör Flitwick değildi.
Oydu. Uzun bir aradar sonra tekrardan onu görmüştüm göz göze geldiğimizde gözlerini ilk çeken o oldu. Böyle yaparak onu unutacağımı zannediyordu. Ama bu mümkün değildi...
“Oturun...”dedi.
Ve biraz geçmeden konuşmaya başladı.
“Profesör Flitwick rahatsızlandı, o yüzden bir süre Tılsımlar dersinizi ben vereceğim...”dedi bir bu eksikti.
“Sayfa 445'i açın...”
~°••°~
Dersin bitmişti ders boyu başımı kaldırmamıştım.
Sınıftan çıkacakken birinin adımı seslenmesi ile durdum hayır o değildi. Bu Elijah'tı.
“Aurora biraz konuşa bilirmiyiz?”dedi.
O merakla benim olduğum yere bakıyordu biraz sonra umursamadan oradan ayrıldı.
“Bu akşam öğrenci başkanlarını açıklayacaklar”
“Sende mi ismini yazdın?”
“Bu fırsatı kaçıramazdım değil mi?”
“Ben olacağımı zannetmiyorum”
“Neden negatif düşünüyorsun? Ya olursak?”
“Bilemiyorum”dedim. Ve ikimizde oradan ayrıldık.
Koridor boyunca sohbet etmeye başladık. Elijah hoş çocuktu Hogwarts'a geldiğimden beri hep yanımda olmuştu. Ama o kadarda yakın değildik.
~°••°~
Akşam yemeği vaktiydi, büyük salona geldik ve oturduk. Bu akşam öğrenci başkanı seçiliyordu. Bu yüzden herkes heyecanlıydı. Bende heyecanlıydım sevilmeyi çok istiyordum ama seçileceğimi zannetmiyodum.
En sonunda kapılar kapandı ve biraz sonra McGonagall kürsüye çıkıp konuşmaya başladı.
“Sessiz Olun! Sessiz Olun!”dedi ve ardından konuşmaya başladı.
“Öncelikle hepinize iyi akşamlar diliyorum. Hepinizin bildiği üzere bu gün binaların öğrenci ve sınıf başkanları seçilecek, yaşanan tatsız bir olay yüzünden tüm öğrenci başkanlarını görevden aldık ve bu akşam yenisini seçeceğiz...”dedi herkes heyecanlıydı.
“Ilk Olarak Slytherin'in Öğrenci Başkanı...”dedi kalbim küt küt atıyordu.
“Aurora Avery!”dediğinde herkes alkışlamaya başladı.
Ben mi seçilmiştim? Artık öğrenci başkanı benmiydim? Bunu beklemiyordum.
“Slytherin'in Sınıf Başkanları... Elijah Nott ve Jenna Presley!”
Elijah O anın sevinci ile bana sarıldı. Mutluluğu gözünden okuma biliyordu.
“Olduk! Biz olduk! Bak sana demiştim!”dedi.
Ve bu seferde ben ona sarıldım. Ona sarılırken gözüm bana çatık kaşlar ile bakan gözleri kaydı.
Sinirliydi ama neden? Onu farketğimi anladığında yüzüme baktı ve kafasını sallayarak gülümsedi. Az önce çatık kaşlarla bana bakan adam şimdi ise gülümsüyordu.
Bende aynı şekilde ona gülümsedim. O olaydan sonra bir daha karşılaşmıştık tabi dersler hariç.
O ne kadar bunun sıradan bir hoşlantıdan ibaret olduğunu düşünsede ben ona aşıktım. O ise bunu anlamıyordu.
Ama birgün onun bu davranışlarından vazgeçeceğini biliyordum.
~°••°~
Öğrenci başkanı seçilmemden sonra işlerim bir kat daha artırmıştı. Ama Elijah'ta bende bu durumumuzdan memnunduk. Fakat yaşanan tatsız bir olay yüzünden Elijah görevden alınmıştı ve bu olayın arka yüzünü sadece ben biliyordum.
Ama susmuştum. Geçen hafta Elijah ve Ben derslerden sonra öğrenci listelerini kontrol ediyorduk.
“Tanrım bu salak yüzünden Slytherin puanlarını kaybediyor!”
“Kim ki bu?”dedim.
“John Carter”
“4cü sınıflardan mı?”
“Evet”
“Belkide uyarı yapmalıyız”
“Derslerden sonra yaparız”
“Tüm liste bu mu?”
“Hayır dahası var”
“O zaman onlarıda getir sonraya kalmasın”
“Bekle o zaman geliyorum”dedi.
20 dakika geçmişti ama Elijah hala yoktu merak etmiştim. Biraz sonra gelmeyince dahada merak ettim ve Müdürün odasına doğru yol aldım. Listenin tamamı McGonagall'daydı. Elijah'ta onu almaya gitmişti.
Müdürün odasına vardığımda gördüğüm manzara ile şok olmuştum. Tüm belgeler yere saçılmış durumdaydı. Etraf dağınıktı. Ve Elijah oradaydı.
Biraz sonra McGonagall kitaplığın arasından dışarıya çıktı.
“Bu rezaleti gördünüz mü?”
“Ben... Bilmiyordum...”
“Mr.Nott'un yaptığı bu rezaletten habersizsiniz yani?”
“Ben birşey yapmadım!”
“Herşey apaçık ortada Mr.Nott bu yaptığınız bir rezalet! Görevinizi kötüye kullandınız.Neyseki çok güvenilir bir profesörlerimizden birisi durumu bize belirtti”dedi. Kim olduğunu merak etmiştim.
“Ben yapmadım gerçekten ben yapmadım! Onlara Söylesene Aurora bütün gün senin yanındaydım ben”dedi.
“Bu doğru mu Mrs.Avery?”
“Evet yani birlikte listelere bakıyorduk, sonra Elijah listenin geri kalanını almaya gitmişti”
“Uzun süre geri dönmeyince endişelenixz ve soluğu burada aldınız”
“Aurora gerçekten ben yapmadım geldiğimde böyleydi, aksine toplamaya çalışıyordum”
“Bu kadar yeter!”dedi McGonagall.
Ve ardından konuşmaya başladı.
“Bu davranışınız yüzünden Slytherin'den 50 puan alıyorum. Ayrı sizi gelecek seneye kadar görevinizden alıyorum Mr.Nott!”dedi.
Ben onun yaptığına inanmıyordum ama bir taraftan da madem ki yapmadı neden uzun süre geri dönmemişti.
Olayın gerçek yüzünü 2 gün sonra öğrenmiştim. Ve öğrendiklerim hiç hoşuma gitmemişti....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝒉𝒆 𝑩𝒍𝒂𝒄𝒌 𝑨𝒖𝒓𝒂|•𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓•|
FanfictionAurora Avery, 3 yıl boyunca Norveç'te yaşamış orada eğitim almıştır. 13 yaşındayken ailesinin Azkabana girmesi nedeniyle geri dönmek zorundadır. Ama geri döndüğünde hiç bir şey geride bıraktığı gibi değildi.Voldemort ölümuştu. İskoçya 3 yılda tamame...
