Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ben ayarlayacağım dedim merak etmeyin ya." Ellerimi şakaklarımda birleştirerek ufak bir masaj yaptığımda beni duyan tek kişi olan Jake omzumu patpatladı, gerçekten yazıktı bana.
"Bu dönem için sıkı bir çalışma sürecine tabii tutacağız sizi diyorlar, yalvarsak izin verirler mi?" Heeseung telefonundaki fotoğrafa bakarak iç çektiğinde içimden bir sabır çektim.
Sanat okulunun geçen hafta gittiği bungalov kamp alanı birden bizim okulda yayılmaya başlamıştı ve mekanın güzelliğine hayran kalan öğrenciler tabiki de bizim de okul olarak oraya gitmemiz gerektiğini söylüyorlardı. Ben kulüpte hatırı sayılır bir zaman geçirdiğimden ve bu zamana kadarki gezilerin çoğundan da sorumlu olduğum için her şeyi ayarlayabileceğimi söylesem de bizimkilere laf dinletememiştim. Son sınıf olmamıza bir yıl kaldığından üniversite sınavı için sıkı bir çalışmaya tabii tutulacağımız gerçekti ama bana kalırsa bu benim gezi işini halledemeyeceğim anlamına gelmezdi.
"Bence de Aecha bu işi ayarlar, hem Niki de aynı kulüpte değil mi onun da işine geldiğinde ağzı iyi laf yapıyor. En kötü yabancıyım ben hiç gezi yapmadık diyerek kendini acındırmaya falan çalıştırır?" Jake sonunda benim duyulmayan sesimi kendi düşünceleriyle duyururken masadaki gözler de bize döndü. Hastalığım hala tam geçmediğinden konuşurken hafiften boğazlarım acıyordu fakat Jake sağolsun sonunda dikkat kesilmeyi başarabilmişlerdi.
Yanımdaki Niki'nin de benden ayrılmayan bakışlarıyla yerimde rahatsızca kıpırdandım. Dip dibe denecek kadar yakın oturuyorduk, şikayetçi değildim fakat yine de gerilmeme neden olmuyor da değildi. Özellikle en son aramızda geçen yakınlaşma benim hasta olmamla araya kaynamıştı ve ikimiz de hiçbir şey olmsmış gibi devam etmiştik. Bu yüzden de ara ara aklıma acaba pişman mıdır soruları düşmüyor da değildi, fakat pişman olsa bu kadar yakın davranmazdı diyerek de kendi kendime teselli buluyordum.
Minju dudaklarını büzerek "Aecha bile ikna edemez bence. Bayan Lee bu aralar eşiyle sorun mu ne yaşıyorsa her an herkese patlayacak gibi. Gezi kulübünü başka hocaya bıraksa bari." dediğinde ona biraz da hak vermiştim. Bayan Lee kulüple gayet ilgilenen bir hocayı ama son zamanlarda fazla gergin olması ve ani çıkışları nedeniyle bir şey sormaya çekinir olmuştuk.
"Soğuk ve kar var ama bu havada aslında daha güzel, hem daha önce hiç bungalov gibi yerde de kalmadık gezilerde." Sunghoon kış sever olarak konuştuğunda bir de iç çekiş duyulmuştu. O da içimizde Heeseung'dan sonra bunu en çok isteyen kişiydi. Biz direkt grup olarak gezi işlerine bayılıyorduk, her lise öğrencisi gibi.
Yoona ayaklanarak, "Ben sınıfa çıkacağım sosyal pilim buraya kadarmış." dediğinde ben de oturduğum sandalyeyi Nikiden biraz uzaklaştırarak ayağa kalktım. "Ben de geliyorum, başım ağrıyacak." Diğerlerinden pek ses çıkmadan ayağa kalktık.
