fear

315 31 16
                                    

Chapter 24: fear

"Hayır Niki mikrodalgaya koymayacağız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayır Niki mikrodalgaya koymayacağız." Elimdeki çilek paketini ondan uzakta tutarken o ise eliyle bir işareti yaptı.

"Bak bir kez dene bana hak vereceksin! Gerçekten çok güzel ya!"

Elindeki çilek paketini nazik olmayan bir biçimde çekerken gözlerimi açarak konuştum, "Zaten şu iki üç çileğe bir ton para veriyoruz! Normal yiyeceğiz Nishimura." Ben parasını ödediğimiz çileği alıp elimdeki çikolatalarla birlikte mikrodalganın yanına giderken o da arkadan oflayarak arkamdan geldi.

Sunoo Minju çiftine laf ederken birkaç gün sonrası bizim okulu asmak istememiz tam ironik olmuştu. Bu sabah okul havasında olmadığını ikna eden sevgilimin peşine düşmek hiç de zor olmamıştı. Normalde olsa itiraz eder onu zorla da olsa okula götürürdüm fakat aile içinde geçenleri az buçuk bildiğimden belki de kafasını böyle dağıtıyor diye düşünmüştüm. Şimdi de tiktokta gördüğümüz çikolata soslu çilekler yapmak için ilk olarak yakındaki bir markete gelmiştik.

Elimdeki çikolataları erimesi için mikrodalgaya koyarken paketteki çilekleri de yine orada bulunan su sebilinde ufaktan yıkadım. Niki de kenardaki sandalyeye oturmuş beni izliyordu.

"Şunları masaya koyar mısın?" Yıkadığım paketteki çilekleri Niki'ye uzatırken o da isteksizce elimden almıştı. Mikrodalgaya çilek atmadık diye somurtuyor muydu o?

Gülerek yanındaki sandalyeye ilerledim. Sağ elimi masaya dayayarak sırıtışla ona baktım. "Sen trip mi atıyorsun?"

Niki dünyanın en kötü şeyini söylemişim gibi yüzünü buruşturdu. "Saçmalama istersen! Ben ve trip atmak hah!" Ona kıkırdarken dayanamayıp yanağına ufak bir buse kondurduğumda yanaklarımın ısınmaya başladığını anlayıp aceleyle bitmesine az kalan mikrodalganın başına geçtim. Her ne kadar sevgilim olsa da utanmaktan alıkoyamıyordum kendimi.

Mikrodalganın süresi bittiğinde eriyen çikolataları alıp masaya döndüğümde bu sefer sırıtarak bakan oydu. "Sen sanki utandı-"

"Çikolatalar katılaşmadan koyalım." Onun lafını kesip paketi açtığımda gülmüş ama itiraz etmeden de dediğimi yapmıştı.

"Ama hala mikrodalgaya atılan çilekler daha lezzetli."

Çileklerini yerken bir yandan da konuşunca omuz silktim. "Böyle daha güzel."

O da sonrasında ses çıkartmadan çilekleri yiyince çöpleri toplayıp marketten ayrıldık. Dışarı çıkınca yüzüme vuran soğukla birlikte atkımı yukarı çektim.

"Evet Nishimura bundan sonra nereye gitmek istersin?" Ellerimi montumun cebine soktuğumda sol elimi cebimden çıkarıp tutup kendi montunun cebine sokmuştu. Şu an bu harekete erimemeye çalışsam da elimin onun avucu arasında ve onun cebinde olduğunu hissetmek bile devrelerimin yanmasına sebep oluyordu.

İlerlerken düşünür gibi yaptı, "İki seçeneğimiz var; sinema ve karaoke. Sahile gitmeyi isterdim aslında ama sen ikinci saniyede üşütüp hasta olacağından onu es geçmeye karar verdim." Sahil lafını duyunca diğer tüm seçenekleri boşverdim ve heyecanla ona döndüm.

"Lütfen sahile gidelim bak atkım falan da yanımda harika olur!" Kafasını olumsuz anlamda sağa sola salladı. "Hasta olmanı istemiyorum. İki saniye karda uzandın diye üç gün hasta yattın zaten."

Oflayarak dudaklarımı büzdüğümde kıkırdadı. "Güneş gözümüzü acıtacak derecede çıktığı an gideceğiz." Onun bu lafıya serçe parmağımı söz ver der gibi ona uzattım. "Söz mü?"

O da kendi serçe parmağıyla benimkini kavrayıp birleştirdiğinde kafasını salladı, "Söz."

Keyiflenerek geri önüne döndüp, "O zaman sinemaya gidelim." dediğimde itiraz etmeden onayladı. Sonra da en yakın durağa geçip soğukta hafiften üşümemize rağmen ellerimiz kenetli bir şekilde otobüsü beklemeye başladık.

🎀

Filmin başlamasına az bir zaman kala yanımdaki Japonu susturmak için ağzına mısırları tıkmak zorunda kalmıştım.

"Artık susar mısın lütfen, gerçekten korkmuyorum ama sen böyle konuşmaya devam edersen asıl korkanın sen olduğu, korkunu da konuşarak bastırdığını düşünmeye başlayacağım." Niki uzun cümlemin ardından diyecek bir şey bulamamış ve kendi karizmasını çizdirmemek istemiş olacak ki anında susmuştu.

Geldiğimizden beri ortak karar verdiğimiz filmi seçtiğimiz andan tut şu koltuklara oturana kadar eğer korkarsam endişelenmemem gerektiği ve istersek başka filme de gidebileceğimiz gibi bir sürü laf etmişti. Hayır ben korku filmi izlemeyi seviyordum zaten fakat büyük bir ihtimal kendi karizmasını yerle bir etmek istemeyen sevgilim pek de öyle değildi.

Bana hava hoştu, baştan söyleseydi zaten başka filme giderdik ama o böbürlenmeyi tercih etmişti.

Sonunda filmin giriş müziği çalmaya başladığında ben keyifle önüme dönerken yanımdaki Niki ufaktan yerinde kıpırdandıktan sonra kolasından bir yudum aldı. Ben de ona gülmemeye çalışarak kendimi filme odakladım.

Film, şehir hayatından uzaklaşmak isteyen bir ailenin daha kırsal bir kesimde ev tutması ve bu tuttukları evin aslında lanetli olmasıyla alakalıydı. Konusu klasik bir konu olsa da paranormal ve gerilim dolu şeyleri severdim.

Daha film başlayalı on beş dakika geçmesine rağmen Niki kulağıma doğru eğilmiş ve "Büyükbabamın da Osaka'da böyle bir köyde evi vardı." diyip filmin tüm ciddiyetini alıp götürmüştü.

Ona sus işareti yapıp geri önüme döndüğümde ağzıma bir tane mısır atıp filmi izlemeye devam ettim.

Gerilim içeren bir sahne geldiğinde gözlerimi kısıp merakla beklerken aniden çıkan beyaz yaratıkla şaşırmış olsam da yanımdaki sevgilim resmen yerinde titremişti. Direkt ona dönerken o iste kekeleyerek konuştu.

"Ş-şey vardı... Böcek! Kocaman uçan bir tane böyle onu uzaklaştırdım. Ah tanrım sinema temizliğini iyi yapmalılar." Ben gülmemi tutmaya çalışarak "İstersen çıkabiliriz." dediğimde yarım bir sırıtışla gülmüş, "Korktun mu." diyerek yan bir bakış atmıştı.

Onun iflah olamayacağını bildiğimden geri önüme döndüm ve filmi izlemeye devam ettim. Bugün ona çok fazla gülecekmişim gibi bir his vardı içimde ve hiç de yanılmıyordum anlaşılan.





BILIYORUM KISA BOLUM BILIYORUM COK GEC ATTIM OZUR 😔 beni reddetmeyin ben sizin kaninizim bxsnnzmsnxnx

Sinav haftasi yks oruc o bu su derken ciddili buraya girip yazacak gram bir sey bulamadim. Ufak bi fikir kitliginin ardindan bugun sukur bolumu yazabildim ve aklımda gelecegi yari tasarladim ama ramazan ve sinav haftam boyu bolumleri cok yazamiyorum malsf affedin🤕

Normalde cok mutlu bir bolum olmayacakti bu aksine daha da derin olaylar icermesi gerekti ama baya geciktirdigimden size kiyak gectim😉

Oy ve yorumlarinizi unutmayin optummm 😽

young luv ★ nishimura rikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin