family issues

503 41 118
                                    

Chapter 20: family issues

Katladığım kazağı da yerine düzgünce koyduktan sonra yatağın kenarına oturup sesli bir nefes verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Katladığım kazağı da yerine düzgünce koyduktan sonra yatağın kenarına oturup sesli bir nefes verdim. Hala aklım dün yediğim lafta olduğundan doğru düzgün yaptığım işte odaklanamamıştım. Çorapları da ses çıkartmamaya dikkat ederek çekmeceye koydum. Annem ve babamın uykusu derin olsa da dikkatli olmakta fayda vardı. Dolabın kapaklarını da kapattıktan sonra ışığı söndürüp led ışıklarımı yaktım. Geçen yıl çok beğenip Yoona ile birlikte almıştık ve o aynasının kenarına yapıştırırken ben ise duvarıma asmayı tercih etmiştim.

Renkli ışıklarımın altında yatağıma uzanıp biraz sosyal medyada gezinmeye başladım. Bir yandan da arkadan açtığım müziğe eşlik ederken ben ekranı kaydıramadan bir bildirim düştü.

Niki
cama ciksana
yani cikar misin
lutfen

Aecha
aptal aptal konusma ve uyu niki


Niki
saka yapmıyorum

Kalbim anında atış hızını arttırıken yattığım yerden çabucak doğruldum. Burada ne işi vardı, hem de bu saatte? Evden mi kaçmıştı yoksa başını belaya mı sokmuştu? Belki de geçen gün için özür dilemeye gelmişti ama kimse bir özür için gece yarısında gelmezdi.

Yavaşça tülü ve perdeyi çekip camı açtığımda yüzüme vuran soğukla anlık irkilsem de boşverip asıl hedefime yöneldim. Geçenkinin aksine yere bakıp bir şeyle oyalanmıyor hatta direkt olarak gözlerini cama dikmiş bir şekilde bekliyordu. Gözlerimiz buluştuğunda kızarmış yanaklarını ve yüz çevresini koruyan hiçbir şeyi giymediğini fark ettim. Bu kar kış gününde sadece bir montla dışarı çıkmıştı.

Çok ses çıkmamasına özen göstererek hafif azarlar bir tonda konuştum. "Sen aklını mı yitirdin! Bu saatte burada ne işin var!? Hem de üzerinde tek montla gelmişsin!"

Nefesini seslice dışarı doğru verdiğini çıkan hafif buhardan anladığımda omuz silkti. "Beni eve alsana."

Ben mi yanlış duydum yoksa benimle dalga mı geçiyor diye soracakken benden önce davrandı, "Şu an gidecek bir yerim yok, bu yüzden almak zorundasın. Yoksa şuracıkta soğuktan donacağım."

Elimi alnıma vurdum, "Sen gerçekten aklını yitirmişsin. Annemler evde!"

"İyi o zaman ben de burada oturayım sabaha kadar." diyip yere çömeldiğinde durdurdum.

"Dur dur! Bekle. Kapının önüne gel, seni içeri alacağım." Ondan cevap beklemeden hemen camı ve tülü kapatırken yavaşça kapıyı açtım ve görünürde biri var mı diye teyit ettikten sonra merdivenlerden aşağı ses çıkartmadan inmeye başladım. En sonunda kapıya ulaştığımda bir elim kalbimdeydi, neyse ki ne ses çıkmış ne de kimse uyanmıştı.

young luv ★ nishimura rikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin