disappointed

420 40 34
                                    

Chapter 17: disappointed

"Bak beni şıpsevdi olarak görmeni falan istemiyorum ama sanırım bu sefer hislerim ciddi." Juyeon ciddi bir şekilde bana bakıp konuştuğunda beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Ne demek iki günde bana aşık olmuştu, bunun imkanı yoktu. Daha bugün bile ilk kez karşılaşmıştık.

Onu üzmemek adına lafa girdim."Bak seni kı-"

"Lütfen bitirmeme izin ver." lafımı tamamlayamadan araya girdiğinde kafamı salladım. Rüzgar fazlaca estiği için gelen soğuğu engelleyen tenha sayılır bir köşedeydik. Yeni idrak etmişim gibi havanın soğukluğu aklıma gelince cebimdeki eldivenleri ellerime geçirerek bir yandan da onu dinledim.

"Bugün kantinde yanındaki kız, adı sınıfı, kimdir ya da ne değildir hiç bilmiyorum bu zamana kadar da görmedim. Ama sanırım ben ona aşık oldum. Lütfen hislerimi hafife alma, ilk görüşte aşkın gerçek olduğuna ben de inanmazdım, hatta edebiyat derslerinde konusu geçince bile-"

"Bir dakika bir dakika! Ben doğru mu duydum yoksa sen Yoona'ya ilk görüşte aşık olduğunu mu söylüyorsun?" Derince bir nefes çekti. Çaresiz gibi duran bir yüz ifadesi vardı, neredeyse dokunsam ağlayacak gibiydi.

"Bugün kantinde koluna girdiğin kız işte adı neyse. Aşık oldum ona."

Ben tam bir aptaldım. İki saattir bana aşık olduğunu düşünüp kırıcı olmayan bir reddetme konuşması bile hazırlamaya çalışmıştım. İçime su serpilmişcesine gülmeye başladım, harika bir haberdi bu!

"Sen harikasın Juyeon! Bak ne diyeceğim, numaramı sana vereyim sen de bana eve gidince yaz. Ya da olmaz, yarın okulda yüzyüze konuşalım yoksa şu an soğuktan donabilme ihtimalim var." Yerimde hafifçe kıpırdanırken o da yeni fark etmiş gibi, "Ah seni de tuttum bu kadar aklım başımdan gittiğinden soğuğu bile unuttum, özür dilerim." dediğinde bir eli de telefonuna gitti. Bana uzattığında numaramı tuşlayıp kaydettiğimde kendi telefonumdan çaldırıp kaydetmeyi de ihmal etmemiştim. "Numaraları da aldığımıza göre yarına bana ne zamana müsait olursan yaz, o zaman etraflıca düşünürüz."

Minnettar bir ifadeyle beni kendine çekip sarılırken ben de ilk şaşırmış, sonra gülerek sarılışına karşılık vermiştim. Çatlak bir tipti resmen. Bunca zamandır içimde tuttuğum tüm kötü ihtimalleri silip atıvermesine de ayrıca sevinmiştim. En sonunda ayrıldığımıza vedalaşıp kendi yollarımıza dönmüştük.

Koşar adımlarla durağa giderken şansıma bindiğim otobüs de erkenden gelmişti. Kartımı okutup en arkada boşta kalan cam kenarına geçtiğimde ısınmaya başlamamla keyfim yerine gelmişti. Hem Yoona için bir fırsat hem de şüphelerle yaklaşmama gerek kalmayacağım bir arkadaşımın olması da günün ek getirisiydi. Cebimdeki kablosuz kulaklığımı telefonuma bağlayıp kulağıma takarak bir müzik seçtim ve kafamı geriye yasladım.

🎀


Ellerimi yıkayıp lavabodan çıktığımda koşar adımlarla alt kattaki mutfağa gittim. Yoona on dakika içinde burada olacağını belirten bir mesaj attığından fincanları çıkarıp kahve makinesinin yanına bıraktım. O da gelirken kafeden kurabiye alıp geleceğini söylediği için bir tane de tabak çıkarttım. Yapacak başka bir şey kalmadığından oturma odasına geçip telefonumda sosyal medyada gezinmeye başladım.

Niki basket sahasından bir fotoğraf paylaşmıştı, hikayesine yanıt verecek olsam da son anda vazgeçip öbür hikayelere bakmaya devam ettim, zaten sonrasında bir dakika bile olmadan kapı çalmıştı.

Kapıya ilerleyip açtığımda elinde poşetle bana kollarını açan arkadaşıma sarılarak içeri almış, içeri daha çok soğuk hava girmesine fırsat vermeden kapıyı kapatmıştım.

young luv ★ nishimura rikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin