Bölüm üç

662 55 15
                                    

Feraye Keskin...

"Demek seni engelledi." 

"Evet engelledi ama bu pes etmeme engel değil." dediğimde memnun olmuşçasına gülümsedi karşımdaki adam.

"Güzel pes etme." sonra kaşlarını çattı "Neden onunla konuştuğunu da unutma."  dedi uyarır bir tonla kafamı sallayarak onayladım ardından vedalaşıp oturduğum masadan kalktım. 

Dışarıya çıkıp arabama doğru yürürken Ryan'ın beni engellemesini düşünüyordum.

Ondan gerçekten hoşlanıyordum.

Bunun olmaması gerekirdi belki ama kalbe söz geçiremiyordu insan.

Kısa bir an düşündüm, ne yapmam gerektiğini kafamda iyice tarttım. Twitter'dan ona ulaşamazdım artık, İnstagram'ı ise pek aktif kullanan biri değildi.

Çok içine kapanıktı, bu beni zorluyordu.

O açılması güç olan bir kutuydu, ben ise o kutuyu parçalamadan nasıl açacağını bilmeyen biriydim.

Ama açacaktım.

Onu incitmeden bunu başaracaktım. Çünkü o incinirse bende incinirdim.

///////

Ryan Kent...

"Neden engelledin dostum onu?" diye soran Sebastian'a kısa bir bakış atıp önüme döndüm "Öyle olmalıydı." dediğimde kaşlarını çattı "Bak Kent, ördüğün duvarlarını artık indirmelisin. Benim dışımda kulüpten kimseyle konuşmuyorsun özellikle Türk futbolcularla neden böyle yaptığını bilmesem de senin için endişeleniyorum dostum, bu kızla konuşmak sana iyi gelecekti." dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.

İyi gelmeyecekti.

"Yanlış düşünüyorsun." dediğimde derin bir soluk aldı "Neden böyle hep olumsuzsun?" olumsuz değildim sadece hissettiklerim böyleydi.

"Bak kızdan etkilendiğin açık bir şans versen ölmezsin ya..."

"Korkuyorum Sebastian. Neden bilmiyorum ama korkuyorum, bir rüyaya kapılmaktan o rüyanın kabusa dönmesinden korkuyorum." dediğimde Sebastian gülümseyerek omzuma sarıldı "Öyle bir şey olmayacak dostum, güzel bir rüyadan daha güzel bir rüyaya atlayacaksın. Dediğimi yap ve bir şans tanı bu kıza bence." dedi ardından benle vedalaşıp arabasına doğru ilerledi.

Antrenman sonrası otoparkta konuşma rutinimiz vardı.

Düşüncelerim arasında boğuşurken arabama doğru ilerledim fakat tam arabamın önünde beklenmedik bir görüntüye rastladım.

Feraye, arabama yaslanmış kollarını göğsünün üzerinde bağlamış bir şekilde duruyordu.

Onunla yeniden karşılaşmayı beklemiyordum. Lansmandan sonra ilk karşılaşmamızdı bu.

"Merhaba, Ryan Kent." dedi gülümseyerek, gülümsediğinde sağ yanağında ufak bir çukur oluştu.

Boğazımı temizleyip, yüzümdeki şaşkınlık ifadesini giderdim. "Ne işin var burada?" dediğimde daha derin bir şekilde gülümsedi.

Gülümsemesi çok güzeldi itiraf etmek gerekirse.

"Yarım kalan konuşmamızı tamamlamaya geldim Ryan." ardından omuz silkti "Ve tamamlamadan hiç bir yere gitmiyorum." dedi net bir şekilde.

🧡

nasıl buluyorsunuz hikayeyi

Travma | Ryan Kent✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin