Bölüm beş

538 45 6
                                    

Ryan Kent...

Feraye'nin attığı konuma geldiğimde beni kapıda karşıladı bu benden artı puan alırken, gülümseyerek yolcu koltuğun kapısını açıp bindi bana dönüp derin bir nefes bıraktı heyecanla, "Nasıl ilk sınavdan geçtim mi?" dediğinde gülümsememek için kendimi tuttum.

Dünden beri daha ılımlıydım ona karşı.

Kafamı sallayıp önüme döndüm, "Geçtin." diye mırıldandığımda sesli bir şekilde güldü kafamı ona çevirip gülüşüne baktım, çok güzeldi.

Gülüşü ayrı güzel kısılan mavi gözleri ayrı güzeldi.

"İsminin anlamını veriyorsun." dediğimde şaşkınlıkla bana baktı "İsmimin anlamına mı baktın?" diye sorduğunda yutkundum.

Kendimi ele vermiştim.

Araştırdığım kadarıyla isminin anlamı 'ay'ın ışığı, ay parlaklığı' olarak geçiyordu. Cevap vermeden önüme döndüm arabayı çalıştırdım, yine güldü.

"Ryan çok tatlısın." dediğinde kaşlarımı çatarak ona döndüm fakat o gülümsemesini kesmek yerine daha çok sırıttı "İnan hiç korkutucu değilsin." bu kez bakışlarıma sinir eklediğimde gülümsemesi soldu, "Tamam şimdi korkutucusun." dedi.

Bu sefer sırıtan taraf ben oldum.

"Vay be dudakların kıvrılabiliyormuş demek ki." dedi sesinde hayranlık sezdiğimde boğazımı temizledim önüme dönerek arabayı çalıştırdım.

Sakin olmalıydım fakat nedense Feraye'nin yanında bu pek mümkün olmuyordu.

Keşfettiğim yere geldiğimizde bir şey söylemeden indim o da peşimden inerek etrafa baktı, deniz havasını içine çekti "Kimseler yok tam sakince balık tutmalık bir yer resmen!" dediğinde gülümsedim.

"Aynı şeyi düşünüyoruz." dedim bagajdan oltaları ve iki kamp sandalyelerini çıkarırken. Gözleri büyürken güldü, "Keşke başka bir şey isteseydim ya." dedi kaşlarımı çattım, "Ne isterdin?" dediğimde gülümsedi "Senin daha çok gülmeni." dedi.

Benim daha çok gülmemi isteyen tek insan.

///////

"Of hiç balık gelmiyor." diye hayıflandı Feraye, ben o sıra tutuğum balıkları su dolu kovaya koyuyordum.

Evet o tutamazken, ben tutuyordum.

"Babamlar bu halimi görseydi benimle dalga geçerlerdi." dedi bana yandan bir bakış atarak. Yutkundum.

Baba kelimesi içimde büyük bir yaraydı benim.

"Neden?" dedim kısık bir tonla, güldü "Babam denizci benim, çok sever balık tutmayı falan bana da ısrarlarım sonucunda öğretti fakat kabiliyetim yok şu yaşıma kadar anca 5 tane tutmuşumdur." dedi kovaya koyduğum balıklara baktı "Sen ise bir saat içinde kaç tane tuttun baksana." dediğinde güldüm burukça.

"Babanla iyi mi anlaşırsınız?" dediğimde konu dikkatini çekmiş gibi gülümsedi "Evet, ilk aşkımdır kendisi sonra Fenerbahçe geliyor sonrasında," durup bana baktı "Sanırım sen geliyorsun Ryan." dediğinde kalp ritimlerim hızlandı.

Hissettiğim utanmayla kafamı önüme çevirip oltayla ilgilenmeye başladım fakat çok heyecanlanmıştım, neden böyle oldu ki? Daha düne kadar duvarlarımı örmüş bir durumdaydım. Şimdi ise o duvarlarımın yavaş yavaş yıkıldığını hissediyordum.

Umarım o duvarlar üzerime yıkılmazdı.

Travma | Ryan Kent✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin