Bölüm altı

475 49 6
                                    

"Peki senin baban nasıldı Ryan?" diye sordu Feraye uzun bir sessizlikten sonra. Babam benim en büyük yaramdı. Kimseye açıp göstermediğim sakladığım, gizli yaram.

"Çok iyiydi." evet babam çok iyiydi. Her zaman en büyük destekçim olmuştu, düştüğümde ise elimden tutup kaldıranım.

"Nerede yaşıyorlar annenle Oldham'da mı?" dedi bu sefer.

Derince yutkundum, "Babam," dedim durdum bir süre "Yaşamıyor." diyebildim sadece.

"Ben çok üzgünüm Ryan, başın sağ olsun." kafamı sallayarak teşekkür ettim.

"Türkiye'ye alışamama, herkesten uzak durma sebebim babam." dedim kendi kendimle konuşur gibi.

Bunu kimseyle paylaşmazdım ama ya Feraye'ye anlatasım vardı ya da çok dolmuştum artık birine boşaltmam lazımdı içimi.

"Nasıl yani?"

"Babam İstanbul'a gelmişti üç sene önce fakat gezerken geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Benim için o an durdu hayat. Atlatamadım bir türlü, kendimi çalışmaya verdim sonunda tam düzeliyor muyum acaba derken Fenerbahçe'ye transfer oldum. Kulübüm beni buraya Fenerbahçe'ye gönderdi. Fenerbahçe'ye geldiğim için kötü değilim ama Türkiye'de babamı kaybettiğim şehirde olduğum için kötüyüm."

Uzun soluklu konuşmamı dikkatle dinledi, içim parça parça rahatlarken derin bir nefes aldım "Bu şehirde en sevdiğim kişiyi kaybettim." dedim gülümsedi burukça "Belki seveceğin yeni bir kişi kazandırır bu şehir sana." dediğinde gözlerinin içine baktım derince bir şey demeden bakıştık sadece.

"Kim bilir belki kazandırıyordur." dediğimde yüzünde şaşkın bir gülümseme oluştu "Umarım." diye mırıldandı.

Sadece gülümsedim.

///////

Feraye Keskin...

Ryan Kent'in neden böyle donuk olduğunu anlamıştım. Zor bir travması vardı bu şehirle ilgili. En sevdiği kişiyi, babasını kaybetmişti. Belki de öfkeliydi bu şehre karşı, babasını ondan aldığını düşünüyor olabilirdi.

Elimden geldiğince onun yanında olup destek olacaktım.

Bu şehri sevdirecektim ona, sevdiremesem bile öfkesini ve kırgınlığını hafifletecektim.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle gözlerimi Ryan'dan alıp cebime attım ve telefonumu çıkardım. Tahmin ettiğim kişiden mesaj gelmişti.

A: Neredesin?

Feraye: Ryan'la beraberim.

A: Güzel.

A: Bir şeyler öğrendin mi?

Ryan'a kısa bir bakış attım gözlerim benden bağımsız dolmuştu, ona bunu yapmak arkasından bıçaklıyormuşum gibi hissettiriyordu.

Feraye: Evet.

A: Sevindim.

A: Senden haber bekliyorum.

Telefonun ekranını kilitleyip cebime koydum. Ryan'a baktığımda bana kaşları çatık bir şekilde bakıyordu, yutkundum telaşla.

"Ne oldu?" dediğimde kaşlarını daha çok çattı "Asıl sana ne oldu? Neden ağlıyorsun?" diye endişeli bir tonla konuştuğunda elim yanağıma gitti o an elime göz yaşım değdi.

Ağladığımın farkında değildim.

Hemen göz yaşlarımı kuruladım, "Hiç yok bir şey duygulandım öyle." dediğimde bana bakmayı sürdürdüğünde gülümsedim derince, "Gerçekten iyiyim Ryan." dediğimde derin bir nefes alıp kafasını salladı.

"İyi ol." deyip önüne döndüğünde yüzümde sahici bir gülümseme oluştu, "Beraber iyi olalım Ryan." dedim kısık bir sesle.

Ve beni umarım affedersin Ryan, özür dilerim şimdiden her şey için.


Travma | Ryan Kent✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin