"Evet Feraye, seni dinliyorum." diyen Sebastian'a baktım gerginlikle "Dün geçiştirerek cevap verdiniz, konuşmalarınızda Ryan'ın ismini duydum. Ryan ve sergi ne alaka?"
Türkçe konuştuğumuz için pek bir şey anlamamıştı ama kaçamazdım. "Sana her şeyi düzgünce anlatacağım Sebastian. Ama bir şartım var." dediğimde tek kaşını yukarıya kaldırdı "Nedir?" dudaklarımı birbirine bastırdım ardından "Ryan hiçbir şey bilmeyecek." kaşları çatıldı "Neler oluyor?" dedi anlamazlıkla.
"Ben bir psikoloğum Sebastian." şaşkınlıkla bana baktı "Ryan, resim sergileriyle ilgilendiğini söylemişti." dedi şaşkınca.
"Yalandı, asıl mesleğim psikolog." kaşları çatıldı "Peki bunu Ryan'dan niye sakladın?" derin bir soluk verdim "Beni Ali Koç tuttu, Ryan'ın psikolojik sıkıntılarının olduğundan bu yüzden de ona normal bir şekilde psikolog kimliğimin dışında yaklaşıp tedavi etmemi. Travmalarını yendirmemi istedi."
Sebastian şaşkınlıkla bana bakmaya devam etti "Nasıl böyle bir şey yaparsınız?" dedi hayretle "Zorundaydık Sebastian, kliniğime gelsin diye çok uğraştık fakat gelmedi bizde böyle bir çözüm yolu bulduk ve işe yaradı Ryan iyileşiyor." dediğimde histerikli bir şekilde güldü.
"Çünkü onu senin aşkın iyileştirdi. Gizli gizli uyguladığın plan değil!"
Kalbim ağırdı o an.
"Ryan'ı çok seviyorum ona aşığım." dediğimde gülmeye devam etti "Hangi tedavi yöntemi bu?" sinirle masaya vurdu "O çocuk sana güvendi, kalbinin kilitli olan kapılarını sana açtı. Sen ise ona adice bir oyunla yaklaşmışsın! Ryan günlerdir sana nasıl sevdiğini söylese diye planlar yaparken sen onun arkasından meğer ne işler çeviriyormuşsun."
Nefesimin daraldığını hissettim, gözlerim dolarken kafamı olumsuz anlamda salladım "Sana yemin ederim ki Ryan'a olan sevgim gerçek. Onu ilk gördüğüm andan beri seviyorum. Ali Koç'a çok dedim yapmak istemediğimi fakat beni zorladı. Ryan'ı satabilirdi Sebastian bundan korktum. Ryan, gitseydi biterdim ben."
"İnanamıyorum size."
"Amacım sadece Ryan'ın iyi olmasıydı, arkasından iş çevirmek değildi. Ona hiç bir zaman kötü bir niyetle yaklaşmadım."
Derin bir soluk verdi, yüzü sinirden kızarmıştı "Madem çok seviyorsun, kaybetmek istemiyorsun her şeyi ona geç olmadan açıkla Feraye." deyip ayağa kalktı "Sen açıklamazsan emin ol ben bunu çok güzel bir şekilde yaparım. Dostumun arkasından iş çeviremem ben." deyip gitti.
Gözlerim dolu dolu arkasından baktım o sıra telefonuma gelen bildirim sesleriyle ekranını açtım. Ryan mesajlar atmıştı.
Ryan: Güzelliğim
Ryan: Seni çok özledim
Ryan: Bugün seninle konuşmak istediğim bir şey var
Ryan: Müsaitsen buluşabilir miyiz?
Ryan: Lütfen buluşalım
Sebastian'ın dedikleri geldi aklıma söyleyeceği şey büyük ihtimalle beni sevdiğiydi. Derin bir soluk alıp biraz düşündüm daha fazla saklayamazdım sakladıkça işler daha kötü bir hal alacaktı.
Ryan'ı ebediyen kaybedebilirdim.
Buna dayanamazdım.
Bugün her şey konuşulacaktı, sonucu ne olursa olsun.
