"Çabuk hastaneye götürün!" Başkumandanın emriyle komutanı at arabasına bindirip yanına da iki asker verdiler. Atilla eğitimde askerlere şov olsun diye bot giymek yerine kundura giydiği için çıktığı yerden kayıp düşmüştü ve hastaneye kaldırılmıştı. Düşünce kafasına darbe almış, bayılmıştı. Sabah hastanede uyandığında anlamadı nerde olduğunu doktorlar olanları hatırlattı ona, belini incittiği 2 hafta istirahat etmesini söylediler. Biraz sonra iki asker odaya girmişti taburcu işlemleri yapılırken onu evine götürmek için, içlerinden birinin koluna girip hastane koridorlarına çıkınca askerkerden birisi ona "Komutanım ziyaretinize kimse gelmemiş gördüğüm kadarıyla, zevceniz ya da yariniz yok mu?" diye sordu. Atilla aldığı saçma soruyla sinirlenip kafasını başka yöne çevirdi, "Zevcem yok,yarim de yok. İstemem, ihtiyacım da yok." gözleri tüm gece uyumayıp onu bekleyen subaydaydı. "İhtiyacım olan o" diye geçirdi içinden, tartışmalarına rağmen gelmişti. Paltosunu ve diğer bir iki eşyasını askerlerden aldı. "Siz gidin,beni alacak var,"
"Ama komutanım-"
"Gidin dedim, itaatsizlik mi yapıyorsunuz?"
Askerler hastaneden ayrıldığında Atilla biraz zorlanarak iki üç adım atıp İtalyan subayın yanına gitmişti,sabahın erken saatleri olduğu için kimsecikler yoktu elini subayın yanağına götürüp okşadı, yanağındaki soğukluk ile uyanan kumral subay gözlerini açar açmaz karşısında bedene sarıldı. Atilla da ona sarıldı, beklemiyordu bunu alışık değildi birbirlerine sevgiyle dokunmazlardı. Aşkla, şehvetle, arzuyla dokunurlardı.
"Ne işin var senin burda,nerden biliyodun burda olduğumu?"
"Bizim otelin önünden geçtiler seni götürürken bende hemen geldim"
Komutana yaklaştı ve yanağına bir öpücük bıraktı,Atilla anlamıyordu ne olduğunu.
Alejandro onu dışardaki at arabasına kadar beline kolunu sarıp yardımcı oldu beraber otele gittiler.
"Burda kal iki hafta,zaten işe gitmen yasak istirahat etmen lazım"
"Olmaz"
"Niye"
"Burası çok küçük evime gitmem gerek."
Alejandro'nun yüzü düşmüştü, anlamıyordu neden ona gösterdiği sevgiyi reddediyordu?
"Peki"
Subay at arabasından inecekken Atilla kolundan tutup geri oturttu onu.
"Sen de gel."
"Evinde de rahatsız etmiyim seni, kalsın"
"Alejandro gel lütfen, kendi başıma yapamam."
"Tabii sana bakacak biri lazım."
"Önce sen benimle ilgilenirsin sonra ben seninle."
Subayın bacağını okşadı, diğer eliyle yüzünü okşadı.
"Bizim ilişkimiz böyle ilerliyo değil mi?"
"Peki madem."
Subay aptal ümitlere kapıldı, kendine hakim olamıyordu.Eve geldiklerinde kapının önünde durdu araç, komutan yürümekte zorlanıyordu. Subay araçtan inince şoförün gitmesiyle ani bir şekilde kucağına aldı komutanı. Salona götürüp koltuğa yatırdı,yanına oturdu.
"Aleko, beni yatağıma yatırır mısın?Üst katta." Kumral onu tekrar kucağına alıp yukarı çıktı yavaşça. Odasına girip yatağa yatırdı Atillayı. Uyku akıyordu gözlerinden gitmek istedi ama gidemedi.
"Kısmen sakat olabilirim ama ilgilenme sırası bende." Çapkınca gülümsedi, ama ona bakan uykulu gözleri görünce sevgiyle gülümseyip yatakta gelsin diye bıraktığı boşluğa çekti. Hızlı ve ufak öpücükler bıraktı suratına, subay geri çekilene kadar.
"Çok yorgunum Atilla."
"Eh peki o zaman sevişmeyiz bu gece başka bişey yaparız,seni yormayacak bişey."
"Ne gibi?"
"Sohbet edelim,bana şu sizin oteldeki manyak yaşlı kadını anlat. Olur mu?"
Subay usulca kafasını salladı, Atilla başını ona göre daha oturur pozisyonda olan Alejandro'nun göğsüne yasladı,subay da saçlarını okşayıp anlatmaya başladı. Komutan arada jafasını kaldırıp onu izliyordu, şükrediyordu tanrıya onu böyle seven böyle güldüren birini karşına çıkardığı için. Onunlayken çok nutluydu beraber yemek yapıyor,içkiler içiyor,sohbet ediyor,sevişiyor,öpüşüyor arada javga ediyor ama bu gecenin sonunda sarmaş dolaş uyuyorlardı tıpkı bir çift gibi...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
düşman asker| bxb (+18)
RomanceKarar ver artık komutan,yürekli misin gerçekten yoksa yine kaybetmeye razı mı olacaksın?