Sabah uyanıp başını kaldırınca gördüğü güzel yüzle gülümsedi. Her sabah bu manzaraya uyanabilirim, diye düşündü. Bu düşünceyi kovmak için başını salladı ve Kumral subayı uyandırdı, Alejandro elini yüzünü yıkayıp Atilla'nın aşağı inmesine yardım etti. Saat 10'du beraber kahvaltıyı hazırladılar, gece dinlenince ağrısı azalmıştı. Kahvaltıdan sonra oturma odasına geçip gazetesini okurdu Atilla her sabah, ama bu sabah farklıydı. "Kitap mı okusak?"
"Beraber mi?"
"Sen yat ben sana okuyum."
Alejandro karşı çıkmadı, koltukta yatan komutanın kucağına yatıp yanı başındaki kitabı okumasını bekledi.
"Ne okuycaz?"
"Şiir?"
Kimi okuyacaksın diye soran bakışlara cevap verdi komutan
"Nazım Hikmet"
Alejandro çok severdi onu..."Son bir şiir Aleko, yoksa uyuyakalacaksın."
"İyi tamam hadi oku."
"Sev-Kapının çalınmasıyla başlamadan bitti şiir, Atilla kendi bakmak istedi kapıya. Eğer ailesiyse Alejandro'yu görmeleri iyi olmazdı. Aslında kimsenin görmesi iyi olmazdı. Subay merdivenlere tırmandı ama tam üst kata çıkmadı. Açılan kapıyla topuklu ayakkabı sesleriyle doldu ev,içeri annesi olduğunu bildiği kadın ve kardeşi olduğunu tahmin ettiği genç bir kız girmişti. Arkalarından da süslü püslü elinde tencerelerce yemek olan bir kadın ve iki arabbacı girdi içeri. Alejandro'nun pek de hoşuna gitmemişti bu süslü kadın, haklı olduğu anlamak üzereydi.
"Anne?"
"Yavrum, nasıl oldun? İyi uyudun mu gece? Yemek yedin mi kuzum? Kim var evde?"
Son soruyla dondu kaldı Atilla
"Kimse yok validem bir ben varım, asıl bunlar kim?"
"Bu Nihal,komşumuz Selim Beylerin kızı. Müstakbel zevcen"
"Aman Asuman teyzecim o kadar büyük konuşmayalım gözü korkacak Atillamın"
Atilla arkasına çevirdi kafasını çaktırmadan, ama subayı göremedi oradan.
"Validem neler diyosunuz ne zevcesi?"
"Nihal hanımkızım sen yemekleri çıkar biz bir konuşalım."
Kadın Arapbbacılarla mutfağa gitti.
"Yavrum benim ömrüm ne kadar kaldı belli değil, senin mürvetini görmeden göçüp gitmeyeyim"
"Ama validem be-
"İtiraz kabul etmem Atilla evlenip yuva kur artık, önce sen sonra kardeşin"
"Anne ben daha 18 yaşındayım"
"Konu kapandı çocuklar!"
İçeri süslü kadın girdi, kendi elleriyle yedirdi yaptığı çorbayı. Bir saat sonra annesi, kardeşi,arabbacılar gitti ama kadın
oradaydı.
"Bakın Nihal Hanım, ben sizinle evlenemem,ya da herhangi bir münasebete giremem. İşim önemli benim için sevilecek adam değilim ben. Karasızım, öfkeliyim, yorarım sizi, inatçıyım, istediğim olana kadar durmam, çok kıskancım, anlayışsızım,bencilim,çok fazla içerim. Sevilecek adam değilim yani""Ben severim sizi,bana bir şans verin"
"Hayır,şans falan yok ben sizi sevemem"
"Tanımıyorsunuz ki beni?"
" Ya? 23 yaşındasınız tek çocuksunuz, hep pamuklara sarılarak büyütüldünüz,bir dediğiniz ikiletilmedi, yap dediniz yaptılar, ver dediniz verdiler. Ama büyüdünüz artık ne babanızın prensesisiniz ne annenizin bebeğisiniz artık istediğiniz herşeyi alamazsınız."
"Benim gibisini bir daha bulamazsınız"
Elindeki tencereleri kadına verip kapı dışarı etti.
"Sizin gibisini aramadığım için ordasınız zaten."
Kapıyı kapatıp yavaşça üst kata çıktı.Alejandro yatağa oturmuş, yastığa sarılmış kapıya bakıyordu.
"Alejandro?"
Subay kafasını yavaşça kaldırıp ona baktı, sinirliydi.
"Küs müyüz bebeğim?"
"Bebeğin falan değilim ben senin, sen git Nihale bebeğim de."
"Ya güzelim-
"Nihal senin güzelin, zevcen o senin! SİKTİRGİT ONUN KOYNUNA GİR!"
"Ya sen beni kıskandın mı, yerim seni"
Konuşurken arkasından gelip sarıldı kumral subaya. Subay onu itti,
"Madem evlenecektin ne diye benimle yatıp kalktın, çiçekler mektuplar yolladın bana. Neden seviyomuşsun gibi davrandın?"Atilla, Subayı omuzlarından tutup kendine çevirdi,yüzünü avuçları arasına aldı.
"Seviyorum çünkü Alejandro,kabul etmek istemedim ama lanet olsun seviyorum. Bir düşman askerini, bir erkeği asla evlenip yuva kuramayacağım birini seviyorum ben. Sevmekten korkan iğrenç herifin tekiyim ben tamam mı. Nihal'e dediğim gib-"Alma o kadının adını ağzına!"
"Hay sikiyim- "
Ellerini boynuna indirmeye başladı
"O kadına da söylediğim gibi Aleko ben sevilecek adam değilim.""Ben seviyorum ama,sevebiliyorum!" İç çekti
" Atilla madem seviyodun neden sadece sevişmek için benimleymişsin gibi davranıyorsun.Neden kaçtın benden""Korktum, çünkü hiçbir zaman özgür olamayacağız, çünkü yuva kuramaycağız, çünkü asla baba olamayacağım, çünkü hiçbir zaman elinden tutup yemeklere çıkaramayacağım, aşık olduğum adamı kimseyle tanıştıramayacağım, canım her istediğinde öpemeyeceğim; aşkımız hiçbir zaman bu dört duvarın, otel odalarının, ara sokaklarının dışına çıkamayacak. Korktum Alejandro çünkü ben seni hep saklamak zorunda kalacağım."
"Atilla napıcaz peki, vaz mı geçicez aşkımızdan?"
Atilla çenesinden tutup yavaşça dudaklarına kapandı, yanan dudaklar ayrılamıyordu birbirlerinden. Ama komutan yavaşça ayrıldı.
"Aşkımız falan yok artık Alejandro, at arabası çağırıcam eşyalarını topla. Otele dönüyorsun."
"Ne, ne demek dönüyorsun?"
"Ben evlenicem, sen git seni hakeden birini bul kendine. Güzel bir hayat yaşayalım"
Alejandro sinirle topladı eşyalarını, gitmeden Atillayı yakalarından kavradı dışarda bekleyen at arabasına baktı ve Atilla'nın ömrü hayatı boyunca yediği ve yiyeceği en ağır yumruğu geçirdi suratına. Nefret, kin, acı, hayalkırıklığı, kırılmış bir kalp ve kimsesiz bir aşık vardı o yumrukta.
Alejandro o gün o kapıdan çıktı ve Komutan biliyordu ki Alejandro o kapıyı kapadığında onun da kalbinin kapısı kapandı, kalın ve dikenli duvarlar örüldü etrafına...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
düşman asker| bxb (+18)
RomanceKarar ver artık komutan,yürekli misin gerçekten yoksa yine kaybetmeye razı mı olacaksın?