Bölüm 8

5 2 0
                                    


Mahkeme saatine az kalmıştı Elvan, gidip gitmemekte kararsızdı ne yapabilirdi ki.

 " düşün düşün hadi !" 

elleriyle kafasını sıkıştırdı ellerinin arasından kayıp gidecek gibi oldu düşünceler.

"bir şeyler yapmalıyım... o kız için."

Kendisiyle empati kurabileceği çok benzerlik vardı kendisi kurtuldu, ama ya o küçük kız ona kim yardım edecekti, nabzı yükselirken elleri titremeye, sırtı terlemeye başladı sıkıntı ile kıvrandı elini yüzünü yıkamak için lavaboya yürüdü soğuk suyu açtı yüzüne bir iki defa çarptı suyun serinliği tüylerini ürpertti.

Bileğinden lastik tokayı alıp saçlarını kurtulmak istercesine arkaya bağladı araba anahtarı, ve çantasını alıp evden çıktı.


Cemal, heyecan ve biraz da korku içinde odaklanmaya çalışırken sıkıntı ile saçlarını geriye attı yanda ki asistan " bir sorun mu var Cemal bey " Cemal provanın gerisine bir adım atıp " bunu bu akşama yetişirsin diye Sude  hanıma ver" Asistan sıkıntı ile kaşlarını çatarken " Cemal bey sizin bizzat elinizden istedikleri tasarımlardan biri nasıl açıklarız "

Cemal iğneliği masaya bırakıp çantasını toparlamaya  devam ederken "Sude tamamlasın ben ona ölçüleri ve ayrıntıları atacağım unutma Emre bunu tamamen ben tasarladım sen de böyle bil "

Cemal imalı bakışlar atarak asistanının bir şeyi tek bir açıklama ile anlamasını dilerdi ama soru çoktan gelmişti " efendim ben..."

"Yeter Emre !! gerizekalı mısın ? ha " Elini asistanın kafasına tok bir kovaya vuru gibi tıklatarak.

"anlama kıtlığın mı var Sude bitirsin ve yollasın !!!"

Asistan bakışlarını yere indirdi azarlanmak onu çok utandırdı başını sallamak ile yetindi.

Cemal gözlerini irice açarak uzaklaştı trençkotu üzerine geçirip atölyeyi terk etti....

Elvan, trafiğe girince çıktığına pişman oldu artık olan olmuş geri de dönemezdi muhtemelen mahkeme bitişine ancak yetişecekti, telefonun titreşimiyle yan koltuktan aldı, ölü gibi trafikten korkacak bir şeyi yoktu. Gelen mesaj Cemal Demirada " Elvan neredesin ?"

Elvan, cevap vermeyi sonraya bırakmak istedi ancak yapmadı ve " mahkemeye ulaşmaya çalışıyorum ama trafik berbat"  diye yazdı telefonu kucağına bırakıp ilerlemek için önüne baktı birden nabzı tekrar hızlı atmaya başladı ve araba kullanırken gelen bu nöbeti atlatmak için derin nefes almaya başladı gözleri doldu " hayır şimdi olmaz şimdi olmaz !!"

Camı açıp derin nefes alıp vermeye devam etti yolun biraz  açılmasını fırsat bilip diğer arabaların arasından sıyrılarak öne geçmeye çalıştı korna çalıp tepki gösterenleri umursamayarak düzlüğe çıktı ve başka bir yola saparak mahkemeye doğru yol aldı.

Cemal, adliyenin biraz gerisinde arabasında bekliyordu Elvan, tam karşı yoldan geldi ve arabayı park ederek bir hışımla girişe yürüdü tam o sırada arkadaşı çıkıyordu gözleri kızarmış ellerini  stresten kaşımaya başlamıştı bile bu onun strese verdiği cevaptı Elvan dengesiz bir şekilde aldığı nefesleri dizginlemek istercesine çaba gösteriyordu ama iki gündür uğraştığı bu şey neydi hala üstüne düşemedi çünkü fırsatı bile olmamıştı Sara'nın  en hassas süreçlerde yanında olmak istedi. Ama fark etmeli ki sağlıksız bir zihnin yararı yerine zararı oldukça fazladır.

"neler oldu Sara " sözleri söylerken etrafı inceledi o lanet adamı görmeyi umdu. " olmadı bu seferde başka iftiralarda bulundu kızıma iyi bir anne olmam üzerinden ahlaki açıdan sorgulamaya başladılar avukat soruşturacak ve bu biraz daha sürüneceğim anlamına geliyor kızımı görmek için yalvardım ona inanabiliyor musun ?"

Elvan'ın sinirleri iyice kabardı, bir kadını neresinden vuracağını bilen şerefsizlere karşı daha bir öfkelendi " benim eve yetişmem gerekiyor Elvan teşekkürler desteğin için elinden geleni yaptın belki de... artık bırakmalıyım yoruldum bu savaştan ben sadece çocuğumu görmek istiyorum.."

"Saçmalama Sara! oda bunun için yapıyor sen pes edip eve dön ve hakimiyeti altına gir diye lütfen pes etme.. kızın için en azından"

Sara, arkadaşının hassasiyetinin farkındaydı oda zehirli zihniyetler arasından zorlukla sıyrılıp hayata tutunmaya çalışıyordu ve bir kadın olarak güçlü kalmaya çalışmak öyle zorlayıcı ki ama ona göre arkadaşının anlamadığı bazı olayların yaşanması gerektiği ve bunun da kaçınılmaz olduğunu düşünüyordu, belki de Sara, bunu içten içe kabul etmek ve bütün bu savaşı bitirmek istiyordu.

"Elvan yeter ! anlamıyorsun yoruldum, bittim, tükendim tamam mı ! ben artık güçlü kalmaktan yoruldum sen de kabul et artık olmuyor olmayacak ben...  senin kadar güçlü değilim çünkü.."

Elvan, kanlanmış gözlerini dehşet içinde açarak sözü bıçak gibi kesti" Anneyim deme sakın bunun arkasına saklanma Sara, unutma bu faturayı kızında öder bütün sorunların başı çocuklukta ki temellerde atılır ve sen de iyi biliyorsun ki bu adamla bir geleceğiniz yok artık"

Sara'nın gözleri dolmuştu, " bu benim meselem rica ederim artık karışma eğer arkadaşımsan kararımı destekle arkamda dur yada.."

"yada ne ! desteklemezsem siktir olup gitmemi mi isteyeceksin"

Sara gözyaşlarını daha fazla tutamayarak hızla ayrıldı oradan.

Elvan, az önce yaşananlara inanamıyordu ve onu çaresiz bırakanların hepsinden nefret ediyor, göz yaşları sinirle akarken salondan çıkan o adamı görünce net görebilmek için yaşları  hışımla sildi onu izledi adam arabasına doğru ilerlerken Elvan'da tam arkasında olan kendi arabasına ilerledi. Cemal tüm olanları nefessiz izliyordu Elvan'ın arkadaşı ile olan hararetli konuşmasından sonra bir şeylerin zirveye ulaşmasını umdu "öfke" onun öfkeden gözü kör oldu ve şimdi o adamı takip etmeye başladı Cemal'de arabasını onların peşinde sürdü, bu gün bir şeyler olacaktı ve bu deneyin başında mantıklı değildi daha yeni gelişmesi gereken olaylar hemen oluverirken Elvan'ın adamı öldürme isteği bu kadar erken kabartan şey tabi ki de geçmiş travmaları.

Adam evine doğru  yol  alırken sokaklardan geçiyordu burası çokta az nüfuslu  bir semt pek etrafta kimse yoktu Elvan, arabasını geride bırakıp yürümeye başladı yerler ıslak ve çamurlu daha bir saat önce sağanak bitmişti. çantasından aldığı bıçağı eldivenleri ile kavradı ceketinin altında muhafaza ederken adam indi, eve girmeden sigara yaktı ve arkasını arabaya yaslayarak tüttürmeye başladı, Elvan, nabzının yükseldiğini hissediyordu ve adamın yok olması bütün sorunların çözümü gibi düşünüyordu bunun verdiği kendince doğruluk hissi ile koştu ve adam tam sesin ne olduğuna bakmak için dönmeye fırsat bulmadan Elvan, bıçağı gırtlağına sapladı bıçak adamın etinde resmen takılı kaldı onu çekmek için kuvvetle asıldı adam yere yığılırken kanlar yeri boyamaya başladı.

Elvan, titremeye başladı kan kokusu midesini bulandırdı bıçağı çekerken çok zorlanmıştı soluk borusu resmen bir plastik boru gibi görünürken bir insanın etine bıçak batırmak böylesine mi zordu ? geri geri derin nefes alarak adım attı o an sırtı bir şeye dayandı Elvan, korkuyla arkasını döndü, " BURADAN GİTMEMİZ LAZIM HEMEN"...



Kusursuz Denek. 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin