"Aramıza yollar, yabancı kollar, zor yıllar girdi, ümitlerimi, saf sevinçlerimi derken seni kaybettim. Bir iki sözle birkaç şarkıyı, adaletsiz yargıyı, Birde bu talihsiz yazgıyı kalbime kaydettim."
Murat Serap'ı ayıltmaya çalışmıştı ancak başarılı olamamıştı. Son çare Hakan'ı çağırmaya gitmişti ancak Hakan evde yoktu. O hengamede kapı sesini bile duymamışlardı. Murat geri döndüğünde Serap ayrılmıştı, eve gitmek istiyordu. Murat Serap'ı eve bıraktı.
Serap gördükleri karşısında şoke olmuştu. Hakan bunu yapacak adam değildi, onu aldatmıştı. Evet, belki o da başka bir adamla beraber olacaktı ama aynı şeyler değildi. Serap bunu isteyerek yapmıyordu, üstüne üstlük onu kocası kendi elleriyle itmişti o adama. Şimdi bu yaptığı niyeydi? Aralarına onca şey girmişken artık eskisi gibi olabilecekler miydi? Evet, belki Hakan'ı pek sevmiyordu ama aralarındaki o saf duygular da bitmişti artık. Üstelik Hakan Serap'a deliler gibi aşık değil miydi? Aşk bu muydu? Sırf adı lekelenmesin diye karısını elin adamının koynuna atmak mıydı aşk, kendine yediremeyip başka bir kadınla birlikte olmak mıydı aşk, neydi aşk? Her şey artık o kadar anlamsızdı ki!..
Murat henüz çok uzaklaşmamıştı. Serap koşarcasına uzaklaşmıştı o evden. Hakan peşinden koşma cesaretini bile gösteremedi. Serap ağlayarak Murat'ı aramıştı. Murat geldiğinde ne olduğunu bile soramadan Serap dudağına yapıştı. Murat neye uğradığını şaşırmıştı. Serap için artık hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı, gözünü karartmıştı. İçinde onu rahatsız eden, vicdanını tırmıklayan his gitmişti artık...
Murat Serap'ın kalçasından tuttuğu gibi kucağına oturttu. Deli gibi öpüşüyorlardı. Serap Murat'ın gömleğini tuttuğu gibi parçaladı, düğmeler arabanın içine saçılmıştı. Murat'ın teni sımsıcaktı, bembeyaz teni aşkın ateşine dönüşmüştü. Serap Murat'ın kucağında yanıp tutuşuyordu, Murat'ın kasığını vakumlamış, pantolonunu titreyerek ıslatmıştı. Gözleriyle, bakışlarıyla sevişiyorlardı; tenleri birbirine aitti, tutkunun şehvetiyle birleşmişlerdi. Murat Serap'ın bir yandan göğüslerini okşuyor bir yandan da ellerine doladığı saçlarından kendine çekerek boynunu emiyordu. Erkeksi hırıltılarıyla boynuna nefes veriyordu. Kaslı kollarıyla Serap'ın kalçalarına hükmetmiş; zevkin doruklarında, defalarca birleşiyorlardı. Artık tamamen çıplaktılar; göz göze, nefes nefese, et ete, tek vücut...
Bu onların ilk gecesiydi. Evet, belki planladıkları gibi olmamıştı ama olmuştu. Murat ilk defa bu kadar zevk almıştı, ilk defa hem aşkı hem de tutkuyu hissetmişti; Serap da öyle... Tutkunun ateşine hapsolmuşlardı. Her ikisi de sırılsıklam olmuştu, nefes nefese kalmışlardı. Bu ilkti ama sanki yılların kavuşması gibiydi, sanki yılların ateşini söndürüyorlardı. Tek kelime bile etmemişlerdi, bakışlarıyla konuşuyorlardı; her defasında birbirlerini arzuluyorlardı. Murat'ın evine gittiler: Tek beden, tek vücut...
Yedi ayrı gece olarak anlaşmışlardı ancak onlar daha yeni başlamıştı. Ten, bir daha ayrılmamaya ant içmişti; bu beden birbirini yeni bulmuştu, ateş bir daha sönmemek üzere tutuşmuştu... O gece boyunca tam yedi kez birleşmişlerdi. Hiç ayrılmadan ard arda yedi kere birlikte olmuşlardı. Tam yedi kere...
Çok ateşli bir bölümdü(. ❛ ᴗ ❛.)
Bu bölüme yürek dayanmaz (灬º‿º灬)♡Yorumlarda buluşalımmmm
Veee bir beğeniyi de çok görmeyelim lütfenn ( ◜‿◝ )♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Kere Kırmızı
Ficción General"Ben sana ihanet etmedim, sen kendi ellerinle koydun beni o adamın koynuna! Ne çabuk unuttun?" Sert, kudretli bir erkek imajı olan Hakan'ın, 5 yıllık evliliği boyunca çocuğu olmamıştır. Doktora gitmesi sonrasında hiçbir şekilde çocuğu olamayacağını...