Everywhere 4 | Heejake

That You Really Here

İşim bittiğinde eşyalarımı toparladım ve odadan çıktım.

Odadan çıktım ve çıkış kapısına doğru yürümeye başladım.

Yürürken aynı çocuğu yine gördüm. Hızlıydı. O kadar hızlıydı ki elindeki poşetin içinden bu sabah giydiği mavi sweatshirt'ü düştü.

Düştüğü yere gittim ve sweatshirt'ü aldım.

Arkasından koşarak çıkışa gidip tam seslenicekken duraksadım.

Koşarak birinin yanına gitti ve sarıldı. Üstünü de değiştirmiş daha güzel giyinmişti, özel bir yere gidermiş gibi.

Kimdi bu?

Seslenmedim arkasından. Sinirden sweatshirt'ünü sıkıyodum.

Gözümün önünde yanına koşarak gittiği kişiyle şimdi şirketin önünden ayrılıyordu.

Sweatshirt'ünü kaldırıp burnuma götürdüm. Kokladığımda o kadar mükemmel kokuyodu ki eminim cennet bu kadar güzel kokamazdı.

Çantamın içine koydum ve şirketten çıktım.

Yoldayken Taehyun'u aradım.

"Napıyosun?"

"Napıyorum, güzel soru. Yatıyorum."

"Yatıyo musun?"

"Hee niye?"

"İşe gitmedin mi?"

"Gitmedim."

"Neden?"

"Neyi sorguluyosun Heeseung?"

"Taehyun galiba birini sevmeye başladım."

"Ne?"

"Ne ne? Aşk sevgi falan hani."

"Amına koyayım Heeseung biliyorum."

"Eee?"

"Sen nerdesin?"

"Eve geldim."

"Geliyorum bekle."

"Tamam kapat."

Eve girdim ve odama gittim.

Kendimi yatağa attım ve çantamı açtım. İçinden sweatshirt'ü çıkardım ve tekrar burnuma götürdüm.

Zil çaldığında kenara koydum ve ayağa kalktım.

Kapıya gittim ve kapıyı açtım.

"Hoş geld-"

"Kime aşık oldun?"

"İçeri geç, anlatıcam." dediğimde beni ittirip içeri geçti.

Beraber salona geçtik.

Koltuğa oturur oturmaz sordu.

"Kim bu? Kaç yaşında? Adı ne? Erkek mi? Kız mı?"

"Erkek adı da Jaeyun."

"Kaç yaşında? Nerde buldun barda falan mı?"

"Ne barı? 19 yaşında çocuk."

"Ne?"

"Ne oldu?"

"Heeseung sen 30 yaşındasın farkındasın di mi?"

"Eeee?"

"Heeseung aranızda 11 yaş var. Gidip ergen birine mi aşık oldun?"

"Şirkette karşılaştık."

"19 yaşında çalışıyo muymuş?"

"Herkes bizim gibi şanslı değil sonuçta Taehyun."

"Heeseung büyük sıkıntı çıkıcak haberin olsun."