Ayrıldılar. Sonunda ayrıldılar.
"Heeseung."
"Efendim anne?"
"Birkaç kişiyi çıkardım."
"Kimi çıkardın?"
"Yeni girenleri."
"Kimmiş ki yeni girenler?"
"İsimlerini attım, bak."
Annemin attığı listeyle oturduğum yerden kalktım.
"Sim Jaeyun."
"Ne olmuş?"
"Anne lütfen daha çıkarmadığını söyle."
"Çıkardım, hatta çoktan gitmişlerdir-"
Telefonu yüzüne kapattım ve koşarak Jaeyun'un masasına gittim.
Yoktu. Cidden gitmişti.
Sinirden yumruğumu masasına vurdum. Masasının yanına oturdum ve kafamı yasladım.
"Daha seni yeni bulmuşken nereye kayboldun Jaeyun?"
Telefonumu arka cebimden çıkarıp Taehyun'u aradım.
"Ne oldu?"
"Taehyun gitmiş."
"Ne? Kim? Nereye?"
"Annem başa geçince birkaç işçiyi çıkarmış. İçlerinden biri de Jaeyun."
"Hassiktir."
"Taehyun ne yapıcam ben?"
"Sakin ol. Çocuk seni terk etmedi ya da başka bir şey olmadı. Hâlâ bulabilirsin onu."
"Nasıl bulucam ben bu saatten sonra?"
"Şirketin kayıtlarından bulabilirsin adresini."
"Kayıtlardan mı?"
"Evet. Sonuçta şirket annenin zaten istesen hayır diyeceğini sanmıyorum."
Kafamı kaldırıp masasına baktığımda bir postit fark ettim. Masaya yapıştırılmıştı.
Çekip aldığımda üstünde yazan "Teşekkürler." kelimesi ve kenara çizilmiş bir gülücüktü.
"Teşekkürler demiş."
Gülümseyerek yere, masasının yanına oturdum.
"Ne için?"
"Dün ona verdiğim çikolatanın yanında bir not bırakmıştım afiyet olsun diye. Teşekkürler demiş."
"Ne? Nasıl?"
"Not bırakmış." dediğimde güldü.
"Var ya Heeseung sen çok kötü aşık olmuşsun bu çocuğa."
"Ben çok kötü aşık olmuşum bu çocuğa Taehyun ve ne yapıcağımı bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everywhere 4 | Heejake
FanfictionHer şeyin başlangıcı, ilk karşılaşılan ve son karşılaşma olmayacağına yemin edilen o gün. Yemin ederim benim olacaksın.