9

367 35 32
                                    

Alfa birkaç gün uzun uzun düşündü. Ya gerçekten bir hevesse? Hasta birinin hayatına girip onu mahvetmek cinayet olmaz mı?

Sahi, beta çok hastaydı. İki günde bir okula gelmiyordu. Kendince bir bahane üretmişti. 'Bu aralar salgın var biliyorsunuz. Midem biraz hassas olduğu için bir türlü atlatamadım.'

Midesinin hassas olduğunu söylemek bile onun için utanç vericiydi. Çünkü öylesine hassas ise nasıl bu kadar kilo almıştı?

Alfanın gözü boş resim sınıfının  kapısındaydı. İçeri giren betayla gülümsedi. Az sonra gülüşü soldu. Nasıl da yorgundu öyle. Onu sarıp sevmek istedi. Tıpkı günler önce yaptığı gibi. Saçlarını okşayıp sakinleştirmek, gözyaşlarını silmek...

Beta sahte bir gülüş takındı. Her zaman neşeli, cıvıl cıvıl olan birisi için çok zordu bu. Hasta olduğunda ya da modu düşük olduğunda saklamalıydı. Çünkü sıradan insanlar ancak neşeli olduklarında sevilirler.

Artık gerçek karakterinin bu olmadığına inanmaya başlamıştı. Her şeye yeniden başlasa sessiz bir tip olmak isterdi. Birkaç gün denedi. Onlarca kişi 'Neden modun düşük?' diye sordu. Ailesiyle bir sorun yaşadığını, yakında düzeleceğini söylerdi.

Şimdiyse atkısına sıkıca sarılmış, uan sırasında oturan Alfayı görmezden gelmeye çalışıyordu. Atkının desenlerini ezberledi. Camdan dışarı baktı. Kargaları seyretti. Böyle süzülmek nasıl bir histi?

"Yapma bunu." Beta duyduğu sesle gözlerini kapattı. Sonunda, dedi. Sonunda konuştun. Yardımına ihtiyacım var. Ama senden nefret ediyorum. Lütfen ısrar et, benimle kal.

"İzin ver, yanında olayım." İzin isteme Jeon. Her sorduğunda oldukça kırıcı bir cevap vereceğim. Sadece yap.

Alfa uzanıp parmaklarına dokundu. Elini sevdi. Tüy gibi okşadı.  "Çok aptalım. Bak, ben uzun uzun düşündüm."

Tae gülümsedi. Sonunda bir şeylerin farkına vardın demek? Biraz geç değil mi? Yine de uğraş lütfen. Affedeceğim.

"Sadece ergenlik diyemiyorum. Bu çok saçma. Tae, lütfen gözlerime bak." Çenesini tuttu. Gözlerine baktı. Yaşlar birikmeye başlamıştı.

'Nasıl da kırılmışsın! Nasıl kırmışım seni.' Düşündü. Söyleyemedi. Kendine çok kızdı ama halledecekti. Kırdıysa iyileştirmeliydi.

"Çok aptaldım. Daha önce gelip yalvarmadığım için hâlâ aptalım. Ama değiştim Tae. Büyüdüm." Sadece değiştim dese inanmazdı ona. İnanmasa bile sevecekti zaten ama...

Yetişkinler değişmez ama çocuklar büyür. Bu söze inanmaya çalıştı.

"Kanıtla Jeon" Alfa bunu bekliyormuş gibi gözlerini açtı. Kocaman, parlak gözleri vardı onun. Bakmaya doyamadı.

"Çünkü inancım kalmadı. Biri tarafından, özellikle senin tarafından sevileceğime inanamıyorum." Ellerini çekti. Kazağının boynunu çekiştirdi. Nefes alamıyordu sanki.

"Beta, iyi misin? Bana bak güzelim. Sorun yok." Uzanıp atkısını çıkardı. Boynundaki cupid kolyesini de nazikçe aldı. Zinciri boynuna zarar vermişti.

Alfası konuştu. 'Kolyeyi bile düşünüyorsun ama betayı bu hale sen getirdin Jeon.' Onu def eder gibi başını salladı. 

Az önce hayal ettiği gibi onu kollarının arasına aldı. Saçlarını sevip yaşlarını siliyordu. Bencil olduğunu düşündü. Neden böyle bir şey dilemişti ki? Onu kıran kendisiyken iyileştirince eline ne geçecekti?

'Kurtarıcı olmak hoşuna gidiyor değil mi?'  Alfasının sesiyle gözlerini sıkıca kapattı. Beta yanında olmasa kalkıp kafasını duvara vuracaktı.

Az sonra şövaledeki tablolardan birine dalıp gitmişti. Elleri durmadan saçlarında geziniyordu ama hâlâ kesin bir cevabı yoktu. 'Seni seviyor muyum beta?'

⋋⁠✿⁠ ⁠⁰⁠ ⁠o⁠ ⁠⁰⁠ ⁠✿⁠⋌

Tae beta olmaktan nefret ediyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tae beta olmaktan nefret ediyor. Kendini sevmemesinin en büyük nedeni bu. En azından hoş bir kokusu olsaydı her şeyin mükemmel olacağını sanıyor ama...
Bir şeye sahip olmayınca nasıl hissettirdiğini bilemezsiniz. Muhtemelen süperdir diye düşünüyor olabilirsiniz ama yok öyle bir şey. Kilo verdiğinde de sap gibi kalacak ortada. Çünkü sorun asla kilosu olmadı

Ve son günlerde hiç beklemediğim kadar destek aldım. Bunun için çok teşekkür ederim. Cidden iyi hissettirdi💕💕

so you love me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin