Seungmin uyandığında saat 05.21 idi. Yorgun uyanmıştı. Sırtı, boynu, başı ve gözleri ağrıyordu. "Birazdan geçer" diye düşündü. Çalışma masasından kalktı. Pencereden dışarıya baktı. Güneş doğmaya başlamıştı. Gün başlıyordu. Chan ile buluşacağı gün başlıyordu. Gülümsedi. İçinde korku kalmadığını fark etti. Neden korkacaktı ki? Reddederse reddederdi, kabul ederse kabul ederdi. Dünya yine dönmeye devam edecekti. Bu bir son olmazdı elbette.
Bunları düşünürken bir anda sesler duymaya başladı. "Sanırım binaya biri geldi" diye düşündü. Yatağının yanına geldi. Tam uzanırken kapıyı birinin tıkaldığını duyar gibi oldu. Önce önemsemedi. sonra zil çaldı.
Bu saatte kim olabilirdi ki?
Kapı dürbününden baktı. Kimse yoktu. "Kim o?" diye seslendi. Cevap yoktu. Mecburen kapıyı açtı. Sağa sola baktı. Kimse görünmüyordu. Dalga mı geçiliyordu?
Seungmin tam kapıyı kapatırken biri kapının kapanmasını engelledi. İçeri girmeye çalışıyordu. Ama Seungmin daha önce davranıp kapıyı kapatıp kilitledi.
Seungmin neye uğradığını şaşırdı. O korkuyla uykusu açıldı. Polisi aramalı mıydı. Kapıya yaklaştı. Sesleri dinledi. Ses yoktu. "Sanırım kaçtı" diye düşündü. Sabahın köründe ne yaşamıştı öyle? İnanamıyordu.
Tekrar Chan'ı düşünmeye başlayınca az önce yaşadıklarını unuttu. Hâlâ heyecanlıydı. En büyük dileği Chan'la buluştuğu zaman kendisinin terslenmemesiydi.
"Umarım beni hemen terslemez. Of, onu çok merak ediyorum."
Banyoya gitti. Elini yüzünü yıkadı. Ellerini lavaboya koydu. Ayılmak için biraz bekledi. Aklı hâlâ buluşmadaydı. Bu kadar dert etmemeliydi. Sabah dersi vardı. Dersine odaklanmalıydı.
"Umarım okula gidince unuturum."
Telefonu çalmaya başladığını duydu.
Sabahın köründe Jisung'dan başka kimse aramaz beni. Kesin Jisung.
Çalışma masasında şarj olan telefonuna baktı. Telefonu açtı.
"Efendim?"
"Buluşma için heyecanlı mısın? Sanırım biraz erken aradım, kusura bakma."
"Biraz değil, çok erken aradın Jisung. Ayrıca hiç aklımdan çıkmıyor, lanet olsun!"
"İnsan "aşık" olunca öyle oluyor demek ki."
"Sus Jisung."
"Tamam, tamam."
Jisung telefonu kapattı.
Telefonunu çalışma masasına geri koydu. Sonra balkona çıktı. Bir süre balkonda oturdu. Hâlâ onu ve buluşmayı düşündüğünü fark etti. Onu düşünmemeye çalışıyordu ama yapamıyordu.
"Umarım derste aklıma gelmez."
Kalktı. Mutfaktaki saate bakmak için balkon kapısını açtı. Kafasını içeri uzattı. Saate baktı. 05.57 olmuştu. Daha dersine bu kadar çok varken neden uyuyamıyordu? Onun yüzünden uyuyamıyordu.
Balkon kapısını kapatıp tekrar oturdu. Şimdi aklında başka bir şey vardı. Onu yavaş yavaş unutmaya başlamıştı.
Göz kapaklarının kapanmaya başladığını fark etti. Biraz uyusa fena olmazdı.
Gözlerini kapattı.
***
Telefonunun çalmasıyla uyandı.
Kalktı. Balkonun kapısını açtı. Çalışma masasında olan telefonunu açtı.
"Alo?"
"Seungmin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret secret || chanmin (edited)
FanfictionSeungmin, arkadaşının çektiği bir video sayesinde bir çocuğa aşık olmuştu. O ifşacı arkadaşı Jisung'un da yardımıyla o çocukla buluştu ama o çocuğun sakladığı bir şeyler vardı. Hayatı hakkında bir şeyler mi saklıyordu? Yoksa gizli gizli bir başkası...