Pazartesi

98 13 6
                                    

Saat 12.37 olmuştu ve Seungmin daha yeni uyanmaya başlamıştı. Dün geceyi uykusuz geçirmişti çünkü sabah saat 5'e kadar oyun oynamıştı. Aslında çok oyun oynayan biri değildi ama o gün oynamak  ve oyun oynamak istemişti.

Seungmin yatağından kalktı. Saate baktı. 12.37 idi. Biraz geç de olsa kahvaltı yapma zamanıydı. Ama karnı acıkmamıştı. Biraz telefona göz atmak iyi olur diye düşündü. Genellikle telefonunu sessiz moda alırdı. Bildirimlere baktığında hiç şaşırmadı. Arkadaş grubundan +100 mesaj, annesinden 5 mesaj, tüm sanal arkadaşlarından toplamda 20 mesaj vardı.

Sosyal medya hesaplarından komik oyun kesitleri paylaşıyordu. Takipçi sayısı gün geçtikçe yükseliyordu. Bu, Seungmin'i mutlu ediyordu.

Biraz internette takıldıktan ve mesajlara cevap verdikten sonra saate baktı. Saat 13.08 olmuştu. Karnı yavaştan acıkmaya başlamıştı. Odasından muftağa geçti. Mutfağı çok sadeydi ve burası Seungmin'e yetiyordu.

Seungmin sabahları o kadar ağır bir kahvaltı yapmıyordu. Yapmayı da tercih etmiyordu. Sadece ve sadece mısır gevreği. Kase ve kaşık çoktan hazırdı. Seungmin kasenin içine önce sütü, ondan sonra da mısır gevreğini koyardı. Kimileri de tam tersini yapardı.

Seungmin çok yakın olduğu bir sanal arkadaşı vardı. Onunla her gün sohbet etmeyi ihmal etmezdi. Seungmin arkadaşını çok seviyordu. Changbin.

Changbin ile oyun oynarken tanışmıştı. Oyunda aynı takıma düşmüşlerdi. Changbin sürekli Seungmin'in oyunu çok iyi oynadığını, onun tam bir "gamer" olduğunu söylemişti. Herkes Seungmin'e aynı şeyleri söylüyordu ve bu yüzden böyle yorumları çok önemsemezdi. Fakat Changbin daha övücü şeyler söylemişti ve bu da Seungmin'in dikkatini çekmişti. Changbin, Seungmin'e o kadar güzel şeyler söylüyordu ki Seungmin de Changbin'e karşı bir şeyler söylemeye kendini mecbur hissetmişti. Seungmin böyle güzel şeyler söylemeyi beceremezdi ama ilk kez Changbin'e karşı güzel seyler söylemeyi başarmıştı ama Changbin ona daha güzel iltifatlar ediyordu.

Oyunun sonunda Changbin, Seungmin'e arkadaşlık isteği attı. Seungmin de kabul etti. Böylece arkadaşlıkları başladı ve 6 aydır da devam ediyordu.

Seungmin sosyal medya hesaplarını verdi ve Changbin'in, komik oyun kesitleri paylaştığı hesabının ilk takipçisi olduğunu öğrendi. Seungmin bu tesadüfe inanamıyordu. Hatta Changbin, Seungmin'in hesabının  ilk halini de ekran görüntüsü almıştı. Gerçekten de hesabın ilk haliydi ve takipçisinin de bir kişi olduğu günleri hatırladı. Hesabını büyütmek için komik oyun kesitleri atmaya karar vermişti ve 100. videosunu da Changbin ile tanışmadan bir gün önce atmıştı ve onu da ilk beğenen de Changbin olmuştu.

Seungmin, Changbin gibi bir arkadaşa sahip olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu. İyi ki onun gibi bir arkadaşı vardı.

***

Seungmin ve Changbin'in arkadaşlık ilişkileri gün geçtikçe güçleniyordu. Artık birbirlerine çok güveniyorlardı ve hayatlarındaki her şeyi anlatıyorlardı. Her gün mesajlaşıyor, birbirlerini arıyorlardı. Birbirlerini tanıyorlardı artık. Neleri sevdiklerini, sevmediklerini, hobilerini, çocukken yaşadıkları travmaları, gelecek kaygılarını anlattılar birbirlerine. Hatta bir gün belirleyip, o gün buluşma kararları aldılar. Ama daha o güne bir hafta vardı.

Changbin'in yapacak işleri çoktu. Üniversiteye gidiyordu. Üniversitede son senesiydi ve ilk sınavını vermişti. Son senesinin ilk sınavından beklediğinden de üstünde bir puan almıştı ve bunu da Seungmin ile paylaşmıştı.

Gün geçtikçe birbirlerine daha çok bağlandılar. Birbirlerini bırakmaları artık imkansızlaşmıştı.

***

secret secret || chanmin (edited)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin