2 Hafta Sonra
İki tarafta da hazırlıklar son gaz sürüyordu. Dün gece Elif ve ailesindeki kadınlar arasında bir kına gecesi olmuş ve Elif tüm gece ailesinden ayrılacağı için üzülüp ağlamıştı. Sabah ise şiş gözlerle uyanmış yengesi çay suyunu gözlerine sürüp biraz inmesini sağlamıştı. O bugün gelin olacaktı.
2 haftadır olduğu gibi bugün de oğlan tarafı kız tarafına çeşit çeşit et, yiyecek, içecek yollamış kız evinde adeta bayram yaşanmıştı. Cidden eli bol insanlardı. Babası Mustafa bir kere daha ne kadar doğru bir karar verdiğini anlamıştı kızını bu aileye vermekle. Başlarına talih kuşu konmuştu resmen.
"Dur kız şurayı düzelteyim." Yengesi kırmızı duvağını takmış her bir şeyini eksiksiz yapmıştı.
"Yenge? Ben de böyle gelin olacam demi?" En küçük kardeşi Ennur'un yengesine sorduğu soruyla donakalmıştı Elif. Kendisi 17 yaşına kadar hiç evlenmenin hayalini kurmamıştı. Şimdi 9 yaşındaki kardeşi kuruyordu hayalleri.
"Bacaksıza bak! Koş git kız ananın yanına." Yengesi Filiz Ennur'u odadan kovdu. "Geç bakalım Elif. Sana acık diyeceklerim var." Elif odadaki sedire oturup Filiz'e döndü.
"Buyur yenge." Filiz Elif'e her zaman bir abla olmuştu ve annesi bu konuşmayı onun yapmasını uygun görmüştü.
"Şimdi ben her şeyden önce senin ablanım. Ondan utanıp çekinme. Her evlenen zifaf gecesi yaşar. Sakın a sakın kocandan çekinme. Ona kendini utanmadan teslim et. İlk başta biraz acır ama sonra geçer. Pek detaya giremeyecem ama kocana uyum sağla. Kendini sakın esirgeme tamam mı?" Konuşması bittiğinde Elif utansa da yengesinin elini tuttu.
"Sağ olasın yenge." Filiz de bir elini kocaman olmuş karnına koyup Elif'e döndü.
"Haa bak bu da abla tavsiyesi. Bilirsin ki Recep'le 1.5 senedir evliyiz ve ben 6 aylık hamileyim. İlk 1 sene abine yardım olsun elimizi ayağımızı düzeltelim para kazanalım diye hamile kalmadım. Ha sen diyecen ki hiç o işi yapmadınız mı? Vallaha abin 1 dakika bile durdurmadı." Deyip kıkırdadı. Elif biraz utanmıştı.
"Heh diyecem o ki eğer sen kendini anne olmaya hazır hissetmezsen ve o iş olursa ki ille olcek. O zaman her gecenin sabahında bir tutam maydanoz kaynatıp iç. Utanıp sıkılma Elif'im tamam mı? Bak daha yaşın çok küçük. Ha zati hazırım dersen de o senin bilecen iş." Demişti Filiz. Görümcesine yol göstermek istiyordu. Kendisi 20 yaşındaydı evlendiğinde de 18'di ama Elif ne kadar olgun olsa da henüz bir tarafı çocuk sayılırdı.
"Sağ ol yengem. Hep yanımda olduğun için." Deyip Filiz'e sarıldı Elif. Ona minnettardı. Ama böyle konuşunca da akşam için çok heyecanlanıyordu.
"Ne demek gız. Hadi tembellik etme. Çalgı sesleri gelipduruyo." Davullar ve zurnalar çalarken Elif oğlan tarafının eve yaklaştığını anlamıştı.
İçindeki heyecan kendini üzüntüye bırakırken içeriye abisi, babası ve annesi girdi. Sonrası da curcuna. Abisi kırmızı kuşağını bağlamış, annesi sessiz sessiz ağlamış, babası üzülse de bir yerde iyi yere gidiyor diye kendini teselli etmişti. Konu komşu da güzel kıza iyi dileklerde bulunmuştu.
Elif ailesindeki herkesle vedalaştıktan sonra bir ata bindirilmişti. Duvağı kalın olduğundan birisi onu yönlendiriyor o da o kişiye ayak uyduruyordu.
Az değil yaklaşık 40-45 dakika sonra yeni köyüne gelmiş, davullar ve zurnalar eşliğinde attan indirilmiş ve bir masaya oturtulmuştu.
Geldikten sonra da imam nikahı kıyılmış ve sevgili kocası Hasan'ın sesini ilk kez duymuştu. Bir adamın sesi bile bu kadar etkileyici olabilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALI KÖY (+18)
ChickLitFazlasıyla yetişkin içerik!! Hasan&Elif "Ahh şu memelerin! Avucuma zor sığıyor kızım. Ahh delirecem!" Göğüslerimi çamaşırımdan çıkarıp emmeye başladı. Sol göğsümü yaladı ısırdı emdi. Daha yeni geçen morluklara yenilerini ekleri. Meme ucumu emip ı...