VI (+17)

35.5K 407 28
                                    


 Sabah oradan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra kapıyı açtığımda Hasan'ın yorgun bedeni ayaklarıma düştü.

"Elif." Hızla ayaklanıp bana dokunmaya kalktığında geri çekildim.

"Dokunma bana." Elleri havada öylece bana baktı.

"Elif'im yapma böyle. Tamam hatalıyım affet beni." Bir şey demedim. Kıyafet dolabına gidip kendime elbise aldıktan sonra geri banyoya girip

üzerimi değiştirdim. Tüm gece aynı pozisyonda oturduğumdan her yerim tutulmuştu.

"Elif'im güzel karım yapma böyle." Banyodan çıktım. Kolumu tuttu.

"Ahh!" Dün sıktığı kolumdu. Hızla uzun kollu elbisemi sıyırıp koluma baktı. Çember şeklinde morarmıştı.

"Allah benim belamı versin lan!" Gözlerim doldu. "Bunu yapacağıma öleydim keşke." Çok sinirliydi ama kendine böyle dememeliydi.

"Bırak." Morarttığı yeri öptü. Önce morartıp sonra öptü.

"Bir şey sürelim." Elinden kolumu kurtardım.

"Gerek yok. Dokunma yeter." Onun da gözleri kızardı ama daha fazla bakmadım. Bir şey demesine izin vermeden aşağıya indim. Benim de adım

Elif'se kapımda köpek olacaksın Hasan efendi.

1 Ay Sonra

Zaman hızlıca geçmiş çoktan 1 ayı geride bırakmıştık. Hasan'ı hala süründürüyordum. İlk başlarda ona çok kızgın olsam da zamanla bu kızgınlık azalmıştı. Biraz kırgındım ama halledilmeyecek bir şey yoktu. Bu yaptıklarım Hasan ayağını denk alsın diyeydi.

Ayrıca 1 ay boyunca İhsan abi Hasan'ın gözcüsü olmuş ve ne yaparsa bana rapor etmişti. Benim kocam düzgün bir şekilde eve geliyor ve süt dökmüş kedi misali bana sokulmaya çalışıyordu.

Bundan 1 hafta önce dayanamamış ve birlikte olmak istemişti ama reddetmiştim. Sırf o sürünsün diye onun önünde soyunup giyiniyor, kısa kısa gecelikler giyiyordum. Kaç defa banyodayken onu kendine dokunurken yakalamıştım. Beni soyunurken görmeye bile dayanamıyor hemen azıyordu. Açıkçası ben de onu arzuluyordum ama onunki daha baskındı.

Bazı geceler ben uyudum zannedip yatağa geliyordu. Evet ayrı yatıyorduk. Ona yere yatak sermiştim onda uyuyordu. Benim görmediğimi sanıyordu ama her şeyi görüyordum. Sabahları onu geçirmeye gitmiyordum ve buna çok sinir oluyordu. Kuzeni Birol abiyi de kıskanıyordu.

Öte yandan evdeki kadınlarla oturup konuştuğumuzda konusu açılıyor Nesrin yenge bile 'adamı süt dökmüş kediye çevirdin kız helal olsun' diyordu.

Ben adamı böyle kendime çekerim işte.

Ama son bir şey daha vardı emin olmak istediğim. Eğer ondan da emin olursam artık eskisi gibi hatta eskisinden de iyi olabilirdik.

"Kız yenge abim yine mors olup gitti tarlaya." Hilal'e döndüm. Onu bugün de uğurlamamıştım ve bugün de bozulmuştu.

"Mors olsun da aklı başına gelsin." Hilal soyduğu patatesi bırakıp bana yaklaştı. Akşam için yemek hazırlıyorduk ve yine yalnızdık. Artık o Yasemin cadısı ve görümcekleri bunu alışkanlık yapmıştı. Her ne kadar Ayşe anne uyarsa da dinlemiyorlardı.

"Yenge abim sana aşık kız demedi deme." Gelen cümle karşısında şok oldum. Nereden çıkmıştı bu?

"Nereden çıkardın kız?" Biraz daha yaklaştı.

SEVDALI KÖY (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin