Ertesi sabah uyandığımızda ev adeta düğün yeri gibiydi. Hasan adaklar adamış yemekler yaptırıp tüm köye dağıttırmıştı. Bilsem bu kadar mutlu olacağını daha önceden hiç içmezdim o meresi.
Öğlene doğru anamlar gelmiş daha bi mutlu olmuştum. Anamla hasret giderirken babamı görüp ağlamış abimle kardeşime sarılmıştım. Filiz yengem ise doğan yeğenimle bana mutlu gözlerle bakmıştı.
Yeğenim doğmuş ona hayırlı olsuna bile gidememiştim. Yabana varmak çok zor işti. El kapısından çıkıp da gidilmiyordu da. Adı Muhammet olan yeğenimi sevip kokladım. Akça pakça bir şeydi.
"Kız senin de olacak yakında! Gülüm hala inanamıyom ne çabuk büyüdün evlendin çocuk yaptın." Filiz yengem Muhammet'i emzirirken konuştu.
"Zaman çabuk geçiyor yenge. Allah nasip etti çok şükür." Dedim mutlulukla.
"Öyle gülüm. De hele kocanla aran nasıl? Şimdi gebe de kaldın ya el üstünde tutar seni." Gülümsedim.
"Çok şükür iyi yenge. İkimizin gölüne de sevda düştü. Aramızdan su sızmıyor çok şükür." Bir elini Muhammet'i tutmak için diğer elini ise elimi tutmak için uzattı.
"Bak korkuyordun gördün mü? Sen gibi iyi yürekli dünyalar güzeli kızı kim sevmez de hele bana?" Ben de onun elini tuttum.
"İlk başlar zordu yenge. O evde olmayınca eksik, yarım hissediyordum amma şimdi öyle değil. Anasıgil de çok iyi davranıyor kendisi zaten el üstünde tutuyor. Allah bozmasın birliğimizi." Gülümsedi.
"Amin gülüm." Dünden beri aklımda olan meseleyi söylemeye çekindim. İçim içimi yiyordu.
"Yenge..." Kafasını salladı.
"De gülüm çekinme." Ellerimle oynarken utana sıkıla sordum.
"Şimdi ben hamileyim amma daha evelsi gün akşam şey yaptık. Bebeğe bir zararı olur mu?" Anlayışla gülümsedi.
"Yok gülüm çekinme hiç. Ebe kadın bana 2 3 ay olana kadar bekle 7 aya kadar serbest dedi de abin durdurmadı tüm gebeliğim boyunca yaptık o işi. Hem benden demesi gebeyken daha bir güzel oluyor. Her şeyi sana bırakıyor canın yanmasın bir şey olmasın diye üstüne titriyor daha zevkli." Deyip güldüğünde kıpkırmızıydım. Hasan her ne kadar kocam olsa onla yapsak da yapıp bittikten sonra da çok utanıyordum.
"Sağ olasın yenge. Yarından sonra doktora gidecez bakalım ne kadarmış."
"Eh zengin bebesi başka oluyor doktorlara gidiliyor." Utandım. Sanki zenginliğimle övünüyormuş gibi olmuştu.
"Öyle değil yenge Hasan çok şey ediyor." Gülümsedi.
"Şaka ediyom gülüm. İmkan varsa tabii gidecen çekinme." Gülümsedim. Muhammet Filiz yengemin kucağında uyuyakaldığında onu bizim yatağa yatırmış ve aşağı inmiştik. Tüm aile buradaydık.
Dualar edilip Yasinler okunurken Hasan'a baktım. O da gülümseyerek bana bakıyordu. Dün akşamdan beri yerinde duramıyordu zaten.
Gün sonunda Hasan anamları arabayla komaya gitmiş ben de odaya çıkıp istirahat etmiştim. Bebekten midir bilinmez çok çabuk uykum geliyordu. Zaten Hasan gelmeden de uykuya dalıvermiştim.
****
Arabadan inip hastaneye girerken o kadar heyecanlıydım ki. Bebeğimi görmek için sabırsızlanıyordum.
"Hasan yavrumuz iyidir değil mi?" Elimi tuttu.
"İyidir tabii gülüm." Bir adamın bizi yönlendirmesiyle doktorun kapısının önüne gelip çaldık ve içeri girdik. İçerdeki kadın doktor gülümseyerek bize baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALI KÖY (+18)
Chick-LitFazlasıyla yetişkin içerik!! Hasan&Elif "Ahh şu memelerin! Avucuma zor sığıyor kızım. Ahh delirecem!" Göğüslerimi çamaşırımdan çıkarıp emmeye başladı. Sol göğsümü yaladı ısırdı emdi. Daha yeni geçen morluklara yenilerini ekleri. Meme ucumu emip ı...