Bu sefer sizi çok tutmadan hızlıca bölüme geçelim. Bu bplümü 2 günde yazdım, sırf uzun olsun diye. Keyifli okumalar) Yukarıda ki şarkıyla okuyalım))
Gökyüzü.. Ne kadar da saf ve temiz değil mi. Hiç derdi yokmuş gibi görünür. Derdi başından aşkın aslında onun. Hiç baktınız mı yağmur yağarken göğe. Sanki onu süsleyen beyaz bulutlar ağlıyormuş gibi. Bir derdi var da, bize anlatmaya çalışıyormuş gibi. Bizden yardım istiyormuş gibi..
Odaklan Asena, odaklan. Ne ola bilirki en fazla. Yani bir görünmez varlıkla dizi izliyorsun! Çok normal değil mi?!
"Ne düşünüyorsun sen?" bazen aklımı okuya biliyor mu diye düşünmüyor değilim.
"Hiç, diziyi izliyorum." aynen Asena, koltuğun kenarında otura bileceğin kadar kenarındasın.
"Birazdan koltuktan düşeceksin resmen, emin misin iyi olduğuna." oturuşumu düzelttim. Ve biraz ortaya oturdum. Ve inanır mısınız, ona istemeden dokundum. Ama göremedim aniden olduğu için.
"Sana.. bir daha bana dokunmaya çalışma demiştim, küçük kız." yine gitmez dimi?
"Ben.. İstemeden oldu. Sen öyle deyince, bende biraz ortaya oturayım dedim ama sen ortaya oturmuşsun ve bana "koltuktan düşeceksin" diyorsun! Ayrıca, bardağa dolu tarafından bak, seni göre bilirdim. Ama bu olmadı."
"Tamam, kendini açıklamana gerek yok, sıkıcı kız." sorsam mı?
"Şey, yine gitmezsin değil mi?" yok artık Asena. Birde yalvarsaydın!
"Gidersem ne yaparsın? Beni önemsemeye mi başladın sen? Ay, yoksa gittim diye 1 hafta ağlar mısın? Kıyamam yaaa" ne diyor bu yine. Kendini bir şey sanmaya başladı şimdide. Hayır, Asena, sen neden soruyorsun?
"Ne saçmalıyorsun sen. Neden senin için ağlayayım, sanane ayrıca?"
"Ay, asıl sanane be!" zevk alıyordu değil mi bundan!?
"Neyse kapat şu konuyu, senin yüzünden düzgün izleyemedim zaten!" sen zaten neden gitme falan diyorsun ki.
"Tamam, küçük kız. Kapattım, bende merak ediyorum zaten, şu Gu-won varya, çok iyi ya!" tabi ikinizde benziyorsunuz.
"Ruh ikizini buldun sonuçta! Ama tek sorun onun iyi yanları daha fazla. Aradaki 7 farkı bulacak olursak; O daha tatlı, iyimsever, insan halinden anlar, gıcık olmayan, sinir bozmayan, harika ve mükemmel birisi!"
"Bir: 6 fark oldu, küçük kız. İki: Ben tatlı değil miyim yani!?" haha, güldürme ayol beni.
"Sen ve tatlılık? Az önce saydığım özelliklerin hiç birine sahip değilsin, üzgünüm ses'ciğim." yine ses dedim. Delirsin bakalım şimdi.
"Öncelikle ben sevdiğim insanlara karşı gayette iyi birisiyim. Ve sonra benim ismim SES değil. Öğretemedim gitti."
"Benim de ismim "küçük kız","sıkıcı kız" değil Ses bey!" çıldır hadi, demiyorum Decall falan.
"Bak yine ses diyorsun delirtme beni! İsmim var benim! BENİM İSMİM A-" durdu, söyleyecekti işte! NE ola bilirdi? A? Ali, Ahmet falan olduğunu sanmıyorum.
"Senin ismin A- ne?" lütfen söyle artık, devlet sırrı mı senin ismin?
"Hiç, sanane benim ismimden? Sanane benden?"
"O zaman hayatımın ortasına "Merhaba ben geldim!" diye atlamayacaksın!" aman Tanrım. Neler diyorum ben!
"Bana bak, Asena, istediğim zaman sevdiğin birinin canını ala bilirim." sustum. Başka çarem yoktu. Ama her şunu dediğinde kızıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Kızı
Viễn tưởngHiç kendinizi yapa-yanlız hissettiğiniz oldumu? Böyle karanlık bir yerde yanlız boğuluyormuş gibi. Eminim olmuşdur böyle bir zamanınız. 20 yıllık bu hayatımda öğrendiğim bir şey var. Asla kaderin senin elinde değil, evet geleceğin bile. Çünkü yarın...