Medya - Axel Decall (sonunda:))
Onu görecek miydim yani? Bu kadar bekledim ve şimdi onun nasıl göründüğünü, sesinin nasıl olduğunu bilecektim. Nasıldı acaba sesi? Kalın mıydı, yoksa ince mi? Onun hakkında o kadar fazla şey merak ediyordum ki, bunlar onların yarısı bile olamazdı.
Son sorduğum sorunun cevabını bekliyordum. Ama cevap vereceğe benzemiyordu.
"Son olmak.." dedi ve durdu biraz. Hadi ama! "..Bir varlığın en son anlaşma yaptığı insana değilir. Yani ben senden sonra anlaşma yapamayacağım. Bu da çiğnediğimiz kurallar yüzünden oluyor. Ben de senin için neredeyse 10-a yakın kural çiğnedim ve bu yüzden neredeyse 20 yılım falan elimden alındı."
"Ne!? Bir dakika, benim için bu duruma düşmüş olamazsın! Çok üzgünüm, Axel.. Peki 20 yılının elinden alınması ne demek?" bunlar benim yüzümden geliyordu onun başına. Kendimi suçluyordum, çünkü bunlara ben sebep olmuşdum. O da benim hayatıma az kötü şey katmıyordu ama biliyor musunuz? O aslında iyi birisi. Sadece yaşadığı yer onu böyle şeyler yapmaya zorluyor.
"Yani, 100 yaşımda alacağım gücümü vermeyecekler."
"Hayır! Ciddi olamazsın! O gücü elde etmeyi çok istediğini biliyorum. Benim yüzümden bu hale gelmiş olamazsın! Neden yapıyorsun bunu? Neden bu kadar önemliyim senin için? 10 kural çiğneyecek kadar?" bunlar bana hiç mantıklı gelmiyordu. Neden ya neden?! Benim yüzünden..
"Benim için önemlisin, çünkü.." ve yine durdu, devam etti "..Çünkü Asena, varlıklar dünyalılara aşık ola bilir.." bu ne demekti şimdi? Aşk itirafı mıydı yoksa bir hatırlatma mı?
"Bu ne demek oluyor, tam olarak?"
"Hiç, sadece dünyalılar ve varlıklar arasında da ilişkiler ola bilir demek istedim. Aynı bizim aramızdaki arkadaşlık gibi. Arkadaşız değil mi, Küçük kız?" umarım öyledir!
"Arkadaşız..Ses" dedim alçaktan. "Peki, seni görmemin yasak olmadığına emin misin?"
"Evet, eminim" dedi hemen. İnanmıyordum ama umarım yalan söylemiyordur.
"Neyse, küçük kız. Yarın görüşürüz. Yüz-yüze.." deid ve gitti. Haklıydı bu sefer yüz-yüze olacaktık.
***
Şimdi okula gitmemek için bir bahane bulmalıydım. Ama ne? Hasta taklidi yapsam inanırlar mıydı acaba?
Of, Axel! İlla okul olan gün yapacaksın değil mi!
"Ya bu gün, ya da hiç bir zaman. Kendin seç" geldi yine.
"Ee, o zaman fikir ver bari. Nasıl gitmeyeceğim okula? Şu sihirli numaralarınla hall etsen olmaz mı? Lütfen~" diye uzatarak yalvardım.
"Ay, tamam be! Bir bakalım.." bir süre konuşmadı. "..Ateşini yükseltsem?" "Ciddi ciddi hasta mı olayım yani?"
"Hayır, küçük kız. Ne kadar aptalsın! Annenler inansın, sonra indririz. Nasıl fikir?" eh işe yarar gibiydi.
"Deneyelim bakalım."
"Tamam, hall ettim, birazdan görüşürüz"
Kendimi kötü hiss etmiyordum ama ateşim olduğuna eminim. Şimdiyse oyunculuğumuzu devreye sokuyoruz!
Derken annem odama girdi zaten. "Kızım! Hala uyuyor musun!? Okul var, hadi kalk bakalım." dedi ve duraksadı "N'oldu bakayım sana? İyi görünmüyorsun?"
Biraz öskürüyormuş gibi yapıp "Bilmiyorum, anne'ciğim, hiç iyi hiss etmiyorum..Boğazım ağrıyor" dedim. Umarım çarpılmam!
"İstersen bu gün okula gitme, evde kal biraz kendine gel?" yes be! İşte bu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Kızı
FantasyHiç kendinizi yapa-yanlız hissettiğiniz oldumu? Böyle karanlık bir yerde yanlız boğuluyormuş gibi. Eminim olmuşdur böyle bir zamanınız. 20 yıllık bu hayatımda öğrendiğim bir şey var. Asla kaderin senin elinde değil, evet geleceğin bile. Çünkü yarın...