Okuduktan sonra yorumlarda değerlendirirseniz sevinirim:)) İyi okumalar
Medya: Işık Öztürk
Yokluk, evet,yokluk hissi. Her şeyin çaresi vardır. Ölüm hariç. Eğer korkun ölüm değilse, çaresi elbet vardır. Ama benim korkum ölümdü..
Beynim çalışmaya başladığında koşarak annemin yanına gittim. Giderken, yine o gıcık sesi duydum. "Nereye?" kızgındım "Nereye mi? aptal mısın be! Senin yüzünden, senin yüzünden Ufuk ölecek. Tamam mı?!" biraz durdu. "8 ay boyunca senin hiç bir yakınına benden başka kimse zarar veremez, burda bekle." nedense bekledim. Evet sözüne yine inanıp durdum. 5 dakika sonra Işık Ufukla beraber banta oturuyordu yanlarına gittim. Hiç bir şey söyleyemdim. İnanmayacaksınız ama Ufuk gülüyordu. "Valla bana bakma ben gittiğimde suyun kenarında ıslak oturuyordu." dedi Işık. Evet, kurtarmıştı onu. "Teşekkürler" diye fısıldadım. "Ne demek. Sana demiştim 8 ay hiç birinize zarar gelmeyecek" ona teşekkür edeceğim aklıma gelmezdi. Çünkü zaten 8 ay sonra olacakları yaşamıştım. Bunları şimdilik boş verip Ufuğa sarıldım. "Salak, ölecektin!" gülerek "Yüzme biliyorken kendini boğmak olmuyormuş" dedi. Bu çocuk cidden salak.
Onu içeri götürdük. Annemlere ne diyecektik acaba? Zaten Kiraz hanım Ufuğu görür görmez yanımıza geldi. "Oğlum, ne oldu sana!" dedi endişeli sesle. "Hiç anne ya gece gece yüzme seansı yaptım da." daha iyi bir yalan uyduramadı mı? İnanmazdı herhalde. "Benim oğlum yarımkafalı diyorum kimse inanmıyor işte." inanmıştı gerçekten. Aman neyse zaten "Ya oğlunuz intahar edecekti" diyemezdik. Bu olaydan sonra arabaya bindik ve eve doğru gitmeye başladık. Saat 22:30-du uykum gelmiyordu. Eve gidip dizi izlerdim herhalde. Bu gün üniversiteye gitmemiştik üçümüzde. Ama yarın gidecektik. O yüzden çabuk uyumalı olduğumu hatırladım. Eve gelir gelmez üstümü değişip yatağıma uzandım. Yorucu bir gündü ve yatağa yatar yatmaz uyudum.
Sabah saat 08:20-di GEÇ KALACAKTIM! Hemen uyanıp üstümü giydim. Herhangi bir formamız yoktu. O yüzden mavi bluz ve siyah pantolon giydim. Saçımı topuz yapıp aşağı indim. "Günaydın kızım. üniversiteye geç kalmıyor musun? Gel çabuk kahvaltı yap, sonra gidersin." 10 dakika kalmıştı. "Yok anne ya. Ben kantinde yerim bir şeyler. Hadi görüşürüz!" dedim ve evden apar-topar çıktım. Işık ve Ufuk kapının önünde her zamanki gibi beni bekliyordu. "Günaydın!" dedi Işık. "Günaydın, Ufuk nasıl oldun? İyi misin?" iyi görünüyordu. "He evet iyiyim. Dün biraz saçmaladım ama. Üzgünüm." yürümeye başladık. "Gerçekten abi dün kimden bahs ediyordun?" diye sordu Işık. "Hiç, hiç kimseden. Dedim ya saçmalıyordum." yalan söylüyordu. "Tabii canım tabi tabi." yine o fısıltıyı duydum, gitmişti sanıyordum. "Senden hoşlanıyor" "Ne? Saçmalama biz arkadaşız. Yalan söyleme." ciddi bir sesle "Sana akıl okuya bilirim demiştim küçük kız" dedi. "Yo, benim aklımı okuyamadın?" mantıksızdı. Değilmi? "Sadece sen ve ailenin aklını okuyamam, aptal" aa cidden mi ya. "Neden peki. Bir dakika ya senin yüzünden fısıldayarak konuşuyorum. Deli sanacaklar beni." "Sanmayacaklar. Çünkü benimle konuşurken hiç bir şey duyamazlar." o niye ya tanrımı bu. Töbe. "O niyeymiş?" yine kızgın bir sesle. "Seni ilgilendirmez sıkıcı kız." sıkıcı kız ne be? "İsmim var benim ve ismim sıkıcı kız ya da küçük kız değil." "Tamam sıkıcı kız Asena, ben gidiyorum. Ne yaparsan yap." ay aman gidersen git. İsmimi nereden biliyordu ki? Benimkide soru Allah aşkına. Adam hayalet. Neyse takma kafana Asena.
Okula vardığımızda 5 dakika gecikmişdik. Matematik dersiydi ve hocadan nefret ediyordum. "Şimdi derse nasıl gireceğiz?" Işık araya girdi "Valla benim için kolay. Size Allah kolaylık versin. Ben kaçar." Ufuğa baktım. " Merak etme bir ajan gibi hocaya fark etdirmeden gireceğiz." o nasıl olacaktı ya? Kolumu tutup çekiştirmeye başladı. Allahtan kapı açıktı. Kenardan sızarak girmeye çalıştık. "Kızım o kadar dizi izliyorsun, yardım etsene biraz." adı üstünde dizi. Ne diyor bu. Ama inanır mısınız 2 dakikada hoca görmeden yerimize geçip oturduk. Yanımdaki birinden "Hoca yoklama aldımı?" diye sordum. "Hayır daha almadı" oh rahatlamıştım.
Ders bittikten sonra Ufukla kantine gittik. Kurt gibi acıkmıştım. Bir masaya oturduk ve Ufuğun arkadaşı Batı yanımıza gelip "Otura bilir miyim" dedi. Ufukta hemen kabul etti. "Ee o halde ben Işığın yanına gideyim?" diğer masada oturmuş elinde telefonla oynuyordu zaten. "Yok canım onuda çağıralım, Işık! Gelsene kızım buraya. Ne yapıyorsun orada yanlız?" Bunu söylemesiyle Işık kalkıp yanımqaza geldi ve benim yanımdaki sandalyeye oturdu. Batı Işığa bakıyordu ve bende şakasına "Oo Işık hanım birisi size hayran oldu sanırım" dedim. Ve yine " İçgüdülerin iyiymiş. O çocuk arkadaşına yanık" dedi gıcık bir sesle fısıltı. "Sen her sohbetimizi böyle dinleyeceksen sorun var. Git işine bak ya, nereden bileyim doğru söylediğini?" "İnanmazsan inanma. Yalvarmıyoruz. Ama doğru söylediğimi kanıtlaya bilirim." kanıtlayacakmış hadi oradan. "Kanıtla o halde!" salak mısın Asena. Bırak konuşup gitsin..
Akşam evde oturup film arıyordum. Çünkü Işığı davet etmiştim. Kız gecesi gibi bir şey yapmak için. "The Family plan" diye bir film bulmuştum. Komik görünüyordu. Zaten korku filmini sevmezdim. Ama Işık bayılırdı.
Kapının çalmasıyla ayağa kalktım. Kapıyı açtım ve "BEN GELDİMM!" diye bağırdı Işık. "Ne bağırıyorsun? Gel hadi içeri." içeri girdik ve koltuğa oturduk. "Film gecesi mi? Çok sıkıcısınız" aptal, yine gelmişti işte. "Oğlum, senin başka derdin yok mu? Git ya bi rahat bırak." yeter ya "Meraklı değilim sana. Kendimi kanıtlayacağım" yalancı işte. Yok akıl okuyormuşda neymiş. Akıl hastası kendisi "O nasıl olacakmış?" "Hmm, mesela Işık, birazdan sana kantindeki çocukta hoşlandığını söyleyecek" yok canım daha neler. Işıkmı? Derken "Asena" dedi " Efendim, Işık?" hayır doğrumu söylüyordu. "Ya gün kantindeki çocuk vardı ya hani? Ufuğun arkadaşı. Sanırım ondan hoşlanıyorum ben" dedi utangaş bir şekilde. "Ama bak Ufuğa söyleme." cidden mi? "T-tamam"" dedim kekeleyerek. Yalan söylemiyormuydu yani? O halde yalancı değilmiş. Ama bunu kullana bilirdim değil mi? İnsanların ne düşündükleri hakkında. Evet bu biraz çıkarcılık ama sonuçta o benim sevdiğim birini öldürecekti. Ya da beni..
Yorum yapmayı unutmayın canlarımm))
Ve arkadaşlar okuldan dolayı uzun süre yeni bölüm atamaya bilirim. Ara sıra atarım. Ama yazda yani tatilde düzenli olarak yeni bölüm gelecek:)))
Instagram: ayloabbasovas
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Kızı
FantasiHiç kendinizi yapa-yanlız hissettiğiniz oldumu? Böyle karanlık bir yerde yanlız boğuluyormuş gibi. Eminim olmuşdur böyle bir zamanınız. 20 yıllık bu hayatımda öğrendiğim bir şey var. Asla kaderin senin elinde değil, evet geleceğin bile. Çünkü yarın...