"Eğer unutuyorsan bu hatırlaman için bir işarettir.."
Tekrar aynı odaya geldik. Karşımda yine aynı adam...
"Evet Gamze öncelikle hoşgeldin kan vermemişsin duyduğum kadarıyla neden vermedin?"
"Hoşbuldum. Kansızlıktan bayıldığım için kan vermenin doğru olmadığını düşündüm o yüzden vermedim."
"Peki biz burada senin düşüncelerinle mi hareket ediyoruz?"
"Öncelikle ben bir mahkumum ve sizin benim kanımı,izninin dışında, almanız suçtur."
"Senin için söylüyorum. hastasın ve hastalığının iyiye gidip gitmediğini ölçüyoruz."
"Belki de iyiye gitmesini istemiyorum. Ölmek istiyorum."
"Ölemezsin sen bizim son şansımızsın."
"Ne, ne, ne şansı?"
"Şey bir şans yok ortada eğer ölürsen bizimde üstlerimize verecek hesaplarımız var." Bunu kafama not ettim ağzından kaçırdı ve şimdi de toparlamaya çalışıyor. Demek ki önemli bir bilgi.
"Peki. Şimdi ne yapacağız?"
"Soru cevap yapacağız."
"Başlayalım."
"Öldürdüğün adamın adını hatırlıyor musun?"
"Ben kimseyi öldürmedim."
"O zaman şöyle sorayım öldürmekle suçlandığın adamın adını biliyor musun?"
"Evet Rıfat Büyükak eski bir öğretmenimdi."
"Peki onu öldürürken herhangi bir cisim kullandın mı?"
"Ben kimseyi öldürmedim. Savunma talep ediyorum"
"Talebiniz reddedilmiştir. Aç mısın yada birşeyler içmek ister misin?"
"Hayır."
Gözlerini gözlerime dikti. Daha fazla gözlerine bakmamak için etrafa bakınmaya başladım. Duvarda örümcek vardı ama ağı yoktu. Hatırla, hatırla önceki duruşmalarda var mıydı?
Vardı ama nasıl ağsız yaşadı ki hemde aynı yerdeydi. Kamera yada ses kaydeticisi yani söylediğim her kelime benim aleyhime mi işlenecekti?
Ah! Tanrım çok fazla görüşme geçti belki de suçlu olduğumu kabul ettim kahretsin ki hiçbir şey hatırlamıyorum.
"Nereye bakıyorsun öyle?"
İşaret parmağımı kaldırdım ve örümceği gösterdim.
"Örümceği görüyor musun?"
Kafasını yavaşça o tarafa döndürdü.
"Yine halüsinasyon görüyorsun orda hiçbir şey yok."
"Hayır orda."
"Görüşme bitmiştir."
"Şimdi senden tek istediğim. Rıfat Büyükak'ın seni hangi konuda eğittiği diğer görüşmeye kadar biraz düşün."
Tabi ki de düşüneceğim sana ne yalan söyleyeceğimi..
Yavaşça masadan kalktım ve örümceğin olduğu duvara doğru koşmaya başladım.
Ah elime aldım bakın halüsinasyon değilmiş.
"Hey gardian alın şu kızı."
Elime sıkı sıkı yumdum ve gardianlarla koğuşa gitmeye başladım.
Bütün bilgileri kodlamam lazımdı.
Selamlarrrr
Bölüm nasıldı
Sizce bölümler kısa mı?
Arkadaşlar ben yorumla çalışıyorum lütfen çok çok yorum yapın
Diğer bölümde görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK 101
Science FictionHer gün hafızası yenilenen bir kız ve ona yardımcı olan kodları... 19387472: sen unutmuyorsun seni zehirliyorlar