Emre Aydın-Belki Bir Gün Özlersin
Kalben-Düşünürüm-
Şaşkın gözlerle ayak ucuma bakıyordum. Bu adamın kapımda ne işi vardı? Hemde sarhoş bir şekilde! Duygu karmaşası içinde hissediyordum.
"Ne işin var burada? Evimi nereden buldun?" Kafasını kaldırıp bana baktı. Dudağını aşağı büktü. "Senin evin benim. Benden başka kim bilecek ki? Başkası mı yoksa evin?" Bunları söylerken o kadar yanlış telaffuz etmişti ki kelimeleri, söylediklerini anlamak zor olmuştu. "Uraz kalk yerden!" Kolundan tutp çekmeye çalışsam da işe yaramıyordu. Eşek kadar adamdı gücüm nasıl yeterdi ona?
"Alaca'm, güzel Alaca'm.."Boşluğa düşmüş hissediyordum. Buna hakkı yoktu. Benim kalbimi siktikten sonra buna hakkı yoktu.
Duvara tutunarak karşıma dikilmeye çalıştı. "Alaca beni evime al." Gözyaşları usulca yanaklarından süzülüyordu. Burnunu çekip gözlerime baktı. "Senden başka sığınağım yok Alaca'm. Ben yapamadım sensiz." Gözyaşlarım gözlerimi terk ederken gözlerimi ondan kaçırdım. Ne yapmaya çalışıyordu? Uraz neden bunca yıl sonra kapıma dikilmiş bana yalvarıyordu?
"Uraz git."
"Gidemem."
Kollarını belime sardı. Derin nefesler alıyordum daha fazla ağlamamak için. İçimde çıkan bir fırtına vardı. Hislerime savaşmaya çalışıyordum. Onu bu eve alırsam beş sene öncesine ihanet etmiş olacaktım. Sokak ortasında, yağmurun altına hüngür hüngür ağlayan o kıza ihanet etmiş olacaktım.
"Uraz git." Kafasını iki yana sallayıp belime daha sıkı sarıldı. İrademi sarsıyordu. Beni çaresiz hissettiriyordu. Gitmeliydi. Gitmiyordu.
"Yalvarırım al beni evime. Ölüyorum sensiz Alaca. Gücüm kalmadı." Onu içeri çekip kapıyı kapattım. Ayakta zor duruyordu.
"Teşekkür ederim.."
Odama ilerlettim. Uyuması ikimiz için de daha iyi olacaktı. Yüzüne baktıkça hayal kırıklıklarım tazeleniyordu. Gözyaşlarım akmaya devam ederken yavaşça yatağa uzanması için yardım ettim. "Benimle uyu." Hayır Uraz.
"Sen burda uyuyacaksın ben salonda olacağım Uraz." Ağlaması şiddetlendi. Bu da neydi şimdi? "Gitme." Ağlayarak yanına oturdum. Elimi tutup beni kendine çekti. Çok yakındık. Fazla yakındık.
Elimi göğsüne götürüp gözlerini kapattı. Nefesi düzene girdiğinde uyuduğunu anlamıştım. Elimi çektüm. Üzerini örtüp ses çıkartmadan odadan çıktım. Balkona ilerledim. Hava yağmurluydu. Sigaramı yakıp bir duman aldım.
'Evim' demişti bana. Öyle miydim gerçekten? Öyle olsaydım dün gece başkasıyla el ele olur muydu? Öyle olsam beş yıl beni yalnız bırakır mıydı? Yıllarca onun için gözyaşı döktüm ben. Nasıl gelip benim irademi böyle sarsar?
Sigaramı söndürüp balkon masasına kafamı koydum.
Kapının çarpma sesiyle yerimden sıçradım. Gitmişti. Koşarak peşinden indim. Daha hava aydınlanmamıştı bile.
"Uraz!" Dönmedi. İlerlemeye devam etti. "Dur Uraz." Durdu. Bana döndü yanına adımladım.
"Neden gelmedin Uraz? Beni neden o sokakta bir başıma bıraktın?" Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu.
"İstemiyordum, gelmedim. Bir günlük eğlenceydin benim için, istediklerimi tam olarak bana veremesen de.." Tokadımla birlikte sokak inledi. Ben bu adama aşık olmamıştım, o neredeydi?
Tokadımla şoka girmiş gibiydi. "Bu gece neden benim kapımdaydın o zaman Allahın belası? Neden dün ellerinde olduğun kadının yatağında değil, benim yatağımdaydın? Neden yalvardın, ağladın? Neden siktiğimin aptalı?" Güldü. İçten değildi. Acır gibi baktı gözlerime. Konuşacaktı fakat buna izin vermedim. "Geri alamayacağın şeyler söylemek için açma ağzını. İğreniyorum senden. Sen korkak bir adamsın. Aşka cesareti olmayan, bir kadını kendine inandırıp giden korkak bir adamsın sen." Bağırıp göğsüne yumruk atıyordum. Engel olmadı cevap vermedi. "Keşke ölseydim de seni tekrar görmeseydim." Gözlerime baktı. Gözlerinde anlam veremediğim şeyler vardı. Ne düşündüğünü anlayamıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Yok
Novela Juvenil"Neden gelmedin Uraz? Beni neden o sokakta bir başıma bıraktın?" Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu. "Seni istemiyordum, gelmedim. Bir günlük eğlenceydin benim için, istediklerimi tam olarak bana veremesen de.." Tokadımla birlikte sokak inledi. Be...