7

18 1 1
                                    

Kalben-Kalp Hanım
Teoman-Gemiler

-

Uraz'dan

Kafam resmen sikilmişti. Alaca tek kalmıştı fakat o adam Umut'u aramıştı. Gitmek zorundaydım, bu bir tercih değildi. O adamı ailemden uzak tutmak zorundaydım. Ve ailemin içinde Alaca'da vardı. Mecbur bırakmıştı beni buna.

"Aradı, onun yanında durursam her şeyin daha iyi olacağını söyledi. Seni satmamı teklif etti abi. O kadınla olduğunu biliyordum ama aramak zorundaydım. Ben daha ne yapacağımı bilmiyorum. Sizin kadar görüp geçirmedim. Ablamı da endişelendirmek istemedim. Özür dilerim."

Ellerimle yüzümü avuçlayıp sakinleşmeye çalışıyordum. Bu adam benim elimde kalacaktı.

"Önemli değil abic-" Telefonumun melodisi yine beni kesmişti. Arayan kayıtlı olmayan bir numaraydı.

"Efendim?"

"Uraz, Alaca.." Ağlıyordu sesi kesildi. Ayaklandım.

"Ne olmuş? Sen kimsin? Alaca nerede?"

"Uraz hastanedeyiz. Alaca araba.." Konuşamıyordu. Siktiğimin hayatında neler oluyordu?

"Bana konum at."

Telefonu cebime atıp koşaradım arabaya çıktım. Alaca hastanedeydi. Alaca'yı tek bıraktığım için hastanedeydi. Orospu çocuğu bilerek yapmıştı! Sevdiğim kadınla sınıyordu beni tekrar. Canımı nasıl yakacağını biliyordu, unuttuğu şey ise bana verdiği acının faiziyle ona döneceğiydi.

-

Hastanenin koridorunda bir ileri bir geri giderken gergin bekleyiş sürüyordu. Koltuklarda uyuyakalan kıza baktım. Deren, alt komşumuzdu. O aramıştı beni, nereden haberi olduğunu bilmiyordum. Dayanamayarak bahçeye adımladım. Sigaramı yakıp yağan yağmuru izledim. Yine böyle bir yağmur vardı o gün Ankara'da. Onu yine tek bıraktığım o gün, aynı böyle kasvetli, gökyüzü ağlar gibiydi. Sanki gökyüzü ona ağlıyordu, yakarıyordu. Onun güzelliğinin yanında benim çirkinliğimi haykırıyordu. O yağmur o gün ona 'evine dön' diyordu, 'o adam için değmez' diyordu.

Ben o gün bir kadını değil, bir kız çocuğunu sokakta bırakmıştım, evsiz kalmıştı o gün. Onun çocukluğunun son günüydü. Sonrasında hiç ağlarken görmemiştim onu. Belki de iyi bakamamıştım. Sahi, yıllarca bu kadın olmadan nasıl durmuştum? Nefes almadan nasıl yaşamıştım? Ve o masadan sağ salim çıkmazsa nasıl nefes alacaktım? Onun için ondan uzak durduğum bunca yılın hesabını kime ve nasıl verecektim?

İzmariti yere atıp tekrar o koridora döndüm. Deren bir doktorla konuşuyordu.

"Ameliyat iyi geçti diyebiliriz ama çok kan kaybetti, önümüzdeki 24 saat çok önemli. Yoğun bakıma alacağız, her şeye hazırlıklı olun lütfen." Deren'in gözyaşları durmadan akarken duyduklarımın şokuyla gözlerim kararıyordu. Her şeye hazırlıklı olun? Bu nasıl bir sınavdı? Duvara yaslanıp yere oturdum. Sevdiğim kadın içerideyken ben nasıl yaşayacaktım?

Batu'dan

"Yok mu bir haber Kağan?"

"Yok abi, nasıl yaptı bilmiyorum ama hiçbir şekilde izini bulamadık."

Gözlerimi kapatıp sinirimin yatışmasını bekledim. "Kağan bu kız kuş değil uçsun. Beni delirtme siktir git bul Alaca'yı. Sabrımın sınırlarındasın."

"Tamamdır abi."

Kapıyı kapatıp odadan çıktı. Delirmek üzereydim. O geceden sonra en ufak bir haber alamamıştım ondan. Kardeşim yoktu. Ailem gitmişti.

Zaman YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin