《0.16》

568 60 41
                                    

Eve geri geldiğinizde İzana ve Kakucho senden bir oda seçmeni istemişlerdi. Odalara bakıp manzarası en güzel odayı seçmiştin. Eşyalarını yerleştirmeden kendini yatağa atıp uyuyakalmıştın.

Şimdi ise yeni uyanmış banyo yapmak için hazırlanıyordun. İki gün içinde olan bütün bu olaylar seni yormuştu.

Üvey olduğunu öğrenmen seni hiç üzmemişti. Sinirlenmiştin sadece. Ailen olduğunu tek bir kere bile hissettirmemişlerdi. O yüzden üvey olman hiçbir şeyi değiştirmemişti.

Sadece kardeşlerinle son bir kaç aydır güzel anlaşıyordunuz. Şu anda ayrı evlerde yaşamak seni üzmüştü.

Normalde haftaya olan düğününde iptal olmuştur. Sonuçta onların kızları değilsin.

Düğüne çok meraklılarsa damat tek başına düğüne gider, kutlarlar. Kaito ve babasının olanları öğrendiğindeki yüz ifadelerini merak ediyordun.

Kendi kendine kıkırdayıp suyu ılığa ayarlayıp küveti doldurmak için musluğu açmıştın. Odanın ve banyonun manzarası evin arka bahçesini ve evin arkasındaki ormanlık alanı gösteriyordu.

Odanın ve banyonun bir duvarı camla kaplıydı. Bu camın özelliği ise dışarıyı gösterip içeriyi göstermemesiydi. Küvet ise bu camla kaplı duvarın tam karşısındaydı.

Su dolduktan sonra musluğu kapatıp bileklik ıslanmasın diye çıkarmıştın. Aynı şekilde kolyeni de. Üzerlerine su gelse bile hiçbir şey olmayacağını bilmene rağmen ne olur ne olmaz çıkarıyordun.

Küvete ilerleyip kendini ılık suyun içine attın. Arkana yaslanıp yüzünü gün batımı manzarasına çevirmiştin.

Her zaman yaptığın gibi düşüncelere dalmıştın.

'Bizi düğüne çağırırsınız değil mi?'

Amato'nun söylediği şey aklına gelince yüzünün tekrardan kızardığını hissettin. Bir iç çektin.

"Yakışıklı aslında."

Dedin kendi kendine mırıldanarak. Onun yanındayken bile kalbinin neden hızlı attığını veya onun yanındayken neden karnında bir şeyler hissettiğini biliyordun.

Bilmiyormuş numarası yapsanda ona aşık olduğunu çok iyi biliyordun.

Ama sana yıllarca eziyet etmiş biriyle çıkmak istemiyordun. Kim bilir? Belki onlarla takılmaya başlamasaydın sana hala zorbalık yapmaya devam edebilirdi.

Aslında neden değiştiğini biraz da olsa tahmin edebiliyordun. Salağı oynuyordun sadece.

Kendini sıkkın hissettiğin zamanlarda bunu fark edip sana güven vermesi için elini tutması veya sıkması, ağlamak istediğinde veya üzüldüğünde sana sarılması, neredeyse her istediğini yapması, seni mutlu etme çabaları senden hoşlanma belirtileriydi.

Bu yaptıkları işe de yarıyordu. Seni ona aşık etmeyi başarmıştı bile. İnkar etmiyordun bunu.

İlk defa karşılaştığınızda bile onun o güzelliğine hayran kalmıştın. Beyaz saçları, orkide moru gözleri, koyu teni ve ona ayrı bir hava yaratan küpeleri, onu diğerlerinden farklı kılıyordu.

Onu düşünürken yüzüne takındığın aptal gülümsemeyi yeni fark etmiştin. Boğazını temizledin.

"Şimdiden böyleyse vah halime."

Diye kıkırdadın sessizce. Saçlarını ve vücudunu yıkadıktan sonra kendini havluya sarıp lavaboya ilerledin. Yüzüne nemlendirici sürdükten sonra bilekliğini ve kolyeni takıp banyodan çıkmıştın.

《♤Zorba♤》~Kurokawa İzana x ReaderWhere stories live. Discover now