🌼22.BÖLÜM🌼

101 6 0
                                    

Tolstoy diyor ki;
"Ben farklı bakmayı da denedim, fakat gördüklerim hep aynıydı..."

İyi okumalarr..🧡🌼

Yağmur ve Yiğitin bebeği 3 aylık olmuştu bile her şey güzel gidiyordu.

Saat gecenin 3üydü yağmur uyanmıştı yanında uyuyan kocasına baktı canı aşırı tatlı istiyordu. Kocasına seslendi sabahı bekleyemezdi.

Yağmur:yiğit sevgilim kalk hadii.
Yiğit:hım. Diyip yastığa sarılmıştı yağmur ise koluma vurup.
Yağmur:ya kalksan. Yiğit gözlerini açıp doğrulup gözlerini ovuşturdu ardından karısına baktı.
Yiğit:noldu gece gece?
Yağmur:canım aşırı tatlı istiyor bana gidip pasta al bol çikolatalı.
Yiğit:yavrum gece gece ben pastayı nerden bulucam?
Yağmur gozlerini doldurup:sen beni sevmiyorsun dimi? O yüzden gidip almıyorsun anladım ben seni.
Yiğit:gülüm saçmalama seviyorum ben seni şimdi gidip alıp gelicem sende o zamana kadar uyu.
Diyip anlini öpmüştü.
Yağmur:tamam sevgilim.

Yiğit kalkıp hazırlanıp odadan çıktı ardından konaktan çıktı.

Güneş Mardin'e doğmuş saat sabahın 08.30'du yağmur aşağı da kocasını bekliyordu.

Esra:abime bak sen uykuyu bırakıp pasta bulmaya çıkmış.
Yağmur:evet ama daha gelmedi.
Esra:yengecim saat üçte açık yer bulamamıştır gelir birazdan.
Yağmur:offf.
Hızır:kızım Esra haklı açık yer bulamamıştır birazdan gelir merak etme.
Yağmur başını salar.

Yiğit elinde ki iki kutu çikolatali pastayla konağa girmiş kutuları mutfağa bırakıp salona çıkmıştı.

Yağmur:sonunda nerdesin sen Yiğit?
Yiğit:açık yer bulamadım güzelim. Saçını öper yanına oturur.
Yağmur:aldın mı?
Yiğit:aldım mutfağa bıraktım kahvaltıdan sonra yersin.
Yağmur:tamamm.

Yiğit gelmesiyle herkes sofraya geçip yavaş yavaş kahvaltı yapmaya başlamışlardi. Edilen kahvaltıdan sonra Yiğit odaya çıkıp hazırlanıp işe gitmişti Hızır da arkadaşının yanına gitmek için evden çıkmıştı evde yağmur ve Esra kalmıştı ikisi salonda oturmuş çay eşliğinde pasta yiyorlardı.

Yağmur:uykusuz uykusuz işe gitti ya.
Esra:bir şey olmaz yengecim çeksin nazını Allah Allah. 
Yağmur:öyle de kıyamıyorum ya.
Esra: kıy kıy. Pastalarini yemeye devam edip sohbet ediyorlardı.

Yiğit bozulan anlaşmayla birlikte sinirleri de bozulmuştu büyük bı zarar uğramıştı bunun bedelini karşı tarafa ağır şekilde ödeticekti.
Derin nefes alıp diğer toplanti için dosyaları kontrol etmeye başladı.

DUBAİ

Ömer Yiğitin Mardin'de ki şirketine teklif yollamıştı Yiğitle ortak olmak istiyordu tabi yiğitin kabul edip etmiceği meçhuldü. Her gün adamı merten bilgi alıyordu Esra hakkında Esra'nın Dewranı red etmesi kendisini mutlu ediyordu.

Odaya giren Ali'yle daldığı düşüncelerden çıkmıştı.

Ali:haber var mı senin enişteden?
Ömer:yok muhtemelen işi yoğun.
Ali:seni öldürmese iyi adamla dalga geçer gibi ortaklık teklifi yolladın.
Ömer:sadece yakın olmaya çalışıyorum benim için önemli olan tek kişi Esra.
Ali:lan madem aşkından ölüyorsun niye kızı terk ediyorsun.
Ömer:öyle gerekti gerkmeseydi asla ama asla terk etmezdim.
Ali:ömrünün sonuna kadar seni beklemez Ömer ila gönlü birine düşer Dewran olmadıysa başkası olur.
Ömer:eğer nasibimde varsa kimse olmaz.
Ali:inşallah kardeşim.

MARDİN

Yiğit meilerini kontrol ederken Ömer'in meli gözüne çarpmıştı tıklayıp girmişti. Okuduğu yazıyla sinirden gülmeye başlamıştı kendisiyle resmen dalga geçiyordu.

Telefonu alıp sinirle Ömer Demirayak yazısını tıklayıp aradı.

Ömer çalan telefonla Ali'yle konuşmayı bırakıp telefonu eline aldı Yiğit Çakırbeyli yazısıyla yüzünde bı sırıtma belirdi çok beklemeden aramayı cevapladı.

Ömer:efm enişte.
Yiğit:SEN BENLE DALGA Mİ GEÇİYORSUN?! Sert sinirli sesiyle bağırmaştı.
Ömer:sakın ol napmisim sadece ortaklık teklif etim.
Yiğit:Ömer ölmek istemiyorsan benim etrafimda ailemin etrafında dolanma yoksa o canin alırım.
Ömer:enişte sadece ortaklık teklif etim iş yapicaz birlikte bu kötü mu?
Yiğit:lan şerefsiz kız kardeşimle evlenicektin biraktin gittin şimdi dalga geçer gibi bana teklifte bulunuyorsun bir daha beni arama mesaj atma kötü olur. Üstüne kapatır geriye yaslanıp derin nefes alır.

Akşam olmuştu Mardin'e karanlık çökmüştü. Yiğit işlerini halledip eve gelmişti üstünde ki gerginlik yüzünden ilk duş almıştı ardından aşağı inip ailesiyle yemeğe oturmuştu.

Hızır:işler nasıl gidiyor oğlum?
Yiğit:güzel gidiyor.
Hızır:bı sıkıntı var mı?
Yiğit:yok her şey normal güzel gidiyor.
Hızır:anladım oğlum.
Yağmur:ay yiğit.
Yiğit:efm güzelim. Diyip karsina baktı.
Yağmur:pasta için teşekkür ederim tadı çok güzeldi.
Yiğit:rica ederim gülüm afiyet olsun.
Yağmur gülümsedi sadece Hızır olduğu için öpemiyordu.

Yenilen yemekten sonra salona geçip kahve içtiler yağmurda süt içiyordu.

Biraz sohbeten sonra herkes odalarına dağılmıştı Yiğit karısıyla birlikte uzanıp saçlarını okşuyordu bir yandan karnın okşuyordu.

Yağmur:yarın randevumuzu var babası.
Yiğit:biliyorum bebeğim o yüzden yarın evdeyim.
Yağmur:yiaa o zaman hastaneden sonra biraz geze biliriz dimi?
Yiğit:evet meleğim gezicez hem belki cinsiyet beli olur alışveriş yaparız.
Yağmur:inşallah beli olur. Diyip kocasının yanağını öptü.
Yağmur:kız mı erkek mi?
Yiğit:erkek gibi hissediyorum ama nolursa olsun bizim bebeğimiz önce sağlıklı olması önemli kız erkek önemli deyil.
Yağmur:aşiret senden erkek bebek bekliyor.
Yiğit yağmura baktı:umrumda mı sence? Her nolursa olsun ikisi de benim bebeğim önce sağlıklı olsun eli ayağı düzgün olsun Allah ne nasip ederse o olur.
Yağmur gülümsedi:o kadar güzel düşünüyorsun ki her an her dakika daha fazla aşık oluyorum sana.
Yiğit gülümsedi anlini öptü:o da bir şey mi yavrum ben her salise aşık oluyorum sana.
Yağmur güldü kocasının dudağını öpüp çekildi.

Biraz daha konuştuktan sonra uykuya daldılar huzurlu şekilde uyudular.

Devam edicek...🤍

Yıldız bırakmayı yorum yapmayı unutmayın..🌼

Tiki tok:wattpad_hikayelerii
Instagram:Mardin_hikayelerii

Yiğit Ağa "TÖRE"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin