"Meğersem yıllar boyu annem yanımdaymış. Ama birbirimizden haberimiz yokmuş. Ne acı."Aşk kelime anlamı nedir diye sorsalar; iki kişinin birbirini sevmesi ile başlayan bu yol, bazen iyi ve bazen de kötü sonuçlara çıkan ve aralarındaki bağın temsili olan bir kelime derdim.
Gerçek aşk nedir diye sorsalar; iki kişinin uzun da olsa kısa da olsa bir ilişkisi bulunup, birbirlerine olan tutumu, saygısı ve sevgisi, davranışlarının tümü derdim.
Peki ya sevgili nedir diye sorsalar; tekrardan iki kişinin birbirini sevmesi, aşık olması ve evlenmesi derdim ama günümüz sevgililer böyle mi? Hayır.
Birbirlerini aldatmaca, işkence çektirme ve acı çektirme...
Herkes en güzel ve en eğlenceli yaşlarını başkalarına, hayatlarına giripte asla hayatında olmayacak kişiler için kendilerini yıpratıyorlar.
Ne saçma.
Koray'ın dediklerinden sonra kendimi tutamayıp, "Ne?" demiştim dişlerimin arasından sertçe konuşarak.
Uzun sessizlikten sonra Yeliz akan gözyaşlarını silerek konuşmaya başladı.
"Ne yani? Beni bu iğrenç, pis kokan kız ile mi aldatıyorsun?" dedi ve burnunu çekti. Ben pis mi kokuyordum?
Hira ve Efsa yanlarıma geldi ve beni kendi yanlarına aldılar.
Ama Koray yine yaptı yapacağını. Elimden tutarak beni kendisine çekti. Burnum çenesine çarptı. Biraz daha parmak uçlarımla yükselsem neredeyse öpüşecektik.
"İlk olarak, o pis kokulu ve iğrenç dediğin kızın adı Alara." Omuzlarından sol tarafında olan bana baktı. "Ve ikinci olarak o pis kokmuyor. İğrençte değil." dedi ve gözlerini Yeliz'e çevirip başını da ona çevirdi. Derin nefes aldı ve bedenini dikleştirdi. "Sonuncu olarak ise..."
"Ben söyleyeyim mi sonuncu olarak iseyi! O kızı benden daha çok sevdin!" diye bağırdı Yeliz.
"Seni hiçbir zaman sevmedim, sevemedim!" Yeliz'e karşılık vererek o da bağırdı.
Yeliz'i göstererek, "Sonuncu olarak ise ben seni aldatmadım çünkü seninle belirli bir bağımız yoktu!" dedi.
"Yalan söylüyorsun! O kız aklına girdi!" Başımı olumsuz anlamda salladım ve tam konuşacakken Koray konuştu.
"Bu kız aklıma filan girmedi. Sen beni yapay sevdin lan. Sen beni gösteriş için sevdin! Sen beni para için sevdin! Hatta ve hatta sevmedin bile sen beni kullandın. Ama Alara..." Bana baktı ve derin nefes alıp gürlükle soludu.
Ardından tekrar Yeliz'e baktı.
"Ama Alara bana adamlığı öğretti. İnsanlığı öğretti. Nasıl bu yaşına kadar geldiğini ve insanların ne kadar sahte olduğunu kendisinin ne kadar gerçek olduğunu öğretti! Çünkü Alara beni yaşattı. Alara beni yaşatmayı öğretti." Kalbim tekledi.
Ben daha yaşayamıyorken başka birisini yaşatıyordum.
"Tekrar ve tekrar söylüyorum. Ben seni hiç sevemedim. Bak sevmedim değil, sevemedim. Sevsem de en fazla arkadaş olarak. Çünkü..." Nefes aldı ve bana baktı. Gözlerimiz kesişince gözümü ayırdım. Sıcacık elleri buz gibi elimi ısıttı. "Çünkü sen beni dış görünüş için sevdin! Hatta sevdin mi? O da bir ihtimal." dedi ve Özcan'a bakarak kaşlarını çattı. Yoksa...
Benim düşündüğümü o da mı düşünüyordu...
Yani, Özcan ve Yeliz'in öpüştüğü an...
"Sen bana değil, başkalarına bakarsın." dedi ve dışarıya doğru yürüdü. Elleri ile benide sürükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Taşı
Mystery / ThrillerTesadüf olan her kişi bir gelecek midir? "Al bak," dedi gözlerime bakarak. Anlamsız bakışlar yolladım gözüne. "Al bak, bu taşı cebine koy yada kalbine. Ağladığın zaman, meraklandığın zaman ve canın sıkkın olduğu zaman yada onu geçtim herhangi bir zo...