Umut Taşı

(4) İlk Adım

Alara ve Watty boy'umuz ile olan bol sahneleri okuyacağımız bir miss gibi bölüm.

Alın elinize çekirdeğinizi, içeceğinizi ve cipsinizi. Wattpad'i açın okuyun. (Ha bir de yağmurlu havalarda.)

Hadi bol okumalar, keyifle okuyunuz efendim!

💕

"Yüzünü görüpte tanıdığım, kalbini görmeyipte hayran olduğum adama aşık oldum."

"Günaydın! Hadi kalkın kızlar yeni okulunuzun ilk günü! Hadi." Gözlerimi açtığımda bulanık bulanık görüyordum Melike Hanım'ı.

"Hadi Alara!" dedi ve üstümdeki yorganı açtı.

"Günaydın." dedim herkes bana bakarken.

"Formalarınız burada. Giyinin bahçede sizi bekliyorum." dedi ve kapıdan çıktı.

"Off hâlâ uykum var!" Deyip yatağa attım kendimi.

"Alara!" diye bağırdı ve güldü Melike Hanım.

"Oğlum çok değişik lan" dedi Hira. "Ne değişik?" dedi Efsa.

"Yeni okula gitmemiz." diye ekledi Eda.

"Kızlar baksanıza özel okul bir de!" dedi Yağmur.

Özel Doğan Lisesi.

Ayağa kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü sabunla iyice yıkadım.

Dişlerimi de bir güzel fırçaladım. Saçımı en son yapacağım.

İçeriye girdim, kızların yanına.

38 beden olan gömleği ve pantolonumu elime aldım.  "Alara" dedi Yağmur. Ona baktığım da gözlerini benden kaçırdı. "Ne oldu?" diye sordum.

"Sen iyi misin? Sanki biraz kötüsün. Dün ki olaydan bize de bahsetsene." Unuttuğum şeyi neden bana hatırlatıyor?

Tam konuşacaktım ki Hira konuştu. "Sanane kızım Allah Allah!" diye bağırdı ve o da gömlek ile pantolonu aldı eline. "Ya alt tarafı sağlık sıhhatini sordum anasını satayım! Sanki kötü bir şey dedim!" bağırarak sitem etmeye devam etti. Gömleğini ve pantolonu eline alıp kapıdan dışarı çıktı. Hira ise onu taklit edercesine, "Sorma anasını satayım!" diye bağırdı.

Tabii onları dinlerken bende formamı komple giyinmiş, şimdi saçlarımı yapıyordum. "Oha" dedi ve bana baktı Hira. Baştan aşağı bir güzel süzdü beni. Saçlarım kıvırcık olduğundan dolayı hiç düzleştirme gereksiniminde bulunmadım. Daha doğrusu uğraşmak istemedim. Parfümümü aldım elime. Biraz uzak sıktım.

Bir fıs.

İki fıs.

Üç fıs.

Ve hazırdım!

Eda'nın makyajlarından da kullandım biraz. Mavi olan gözlerime çok güzel bir şekilde maskara ile süsleyip eyeliner sürdüm.

"Oha kızım bara değil okula gidiyoruz." dedi Efsa bana bakarak. Gerçekten de o kadar abartı mı sürmüştüm?

"Ya o kadar abartı mı gerçekten?" diye sorumu yöneltirken ayağa kalkıp 59 olan telefonumu şarja koydum. Gömleğimin düğmelerini hepsini bağlamadım. Boğazımdan iki üç tanesi açıktı. Saçlarımı önüme getirip dağıtttığım da daha da iyi gözüküyordum.

"Hayır lan çok güzel olmuşsun!" dedi süratle.

Herkes hazırdı ve Melike Hanım'ı bekliyorduk.

Yağmur içeri girip çantasını aldı eline.